Şuanda Yazılım Mühendisliği 1.sınıfında öğrenimime devam ettiğim okul. her ne kadar dışardan kötü bir izlenimi olsada çoğu vakif üniversiteleriyle boy ölçüşecek durumundadır.
paranla rezil olmak istiyorsan beykent'e hoşgeldiniz. sitede bologna süreci hakkında detaylı bilgi verdildikten sonra ders seçme işlemleri başlayacak diye bir yazı var ama gel gör ki ne bologna süreci hakkında detaylı bir bilgi var ne de ders seçme işlemleri başladı. dikey geçişle gelen bir öğrenci olup daha alttan hangi dersleri alacağım, muaf olduğum dersler nedir daha onlar bile belli değil.
bindik bi alamete gidiyoz kıyamete şeklinde başlayacağım üniversite. sebebini bu üniversitede okuyanlar anlamıştır. evet evet kayıt olmaya gittiğimde gördüm ayazağa kampüsünü ne yazık ki.
bu üniversitemsi şeyin öğrencisi olmak için bir nevi sabır taşı olması gerekir insanın. insan tamam diyor, son sene azıcık dayan diyor, ama okul ve koyduğu abuk subuk kurallar,yaptığı eylemler insanı ortadan ikiye çatlatıyor.
22 ocak final sınavları bitim tarihi, 8 şubat da derslerin başlangıcı olarak pek bi güzel verilmiş akademik takvimde. allah razı olsun, hala akademik takvim hazırlama yetisine sahip insanlar. neyse, öğrenci sınavlardan çıkar, notları öğrenmek için sabırsızdır. ama hocaların en geç notları 1 hafta içerisinde otomasyon programına gireceğinden haberdardır. ama üniversitenin bilgi-işlem bölümündeki dangalaklar olayı o kadar komplike hale getirirler ki, herşeyin önce birazcık ucundan gösterip, daha sonra tümünü gösterirler. önce 5 dersten, 3 dersin notu açıklanır. 2 dersin notu açıklanmaz, çünkü o dersin hocası okula yeni gelmiştir, hala adam gibi bir otomasyon oryantasyonu verilmemiştir hocaya ya da hocanın yeni olmasıyla alakalı olarak bilgi-işlem'dekiler o hocanın verdiği ders notlarını akataramazlar mı birşey olur orada, bilinmez.
sonra, 3 dersin notunun belli olmasıyla beraber, beykent öğrencilerini bu sene de şaşırtarak, harf notlarını vermeden ortalamayı verir. daha sonra kalan 2 dersin notunu da açıklar, sonra başka bir ortalama daha verir. öğrenci bi üzülür bi sevinir, çünkü ortalaması devletin dalgalı kur sistemi gibidir. aradan bilmem kaç gün geçer, bir hafta belki. okulun açılmasına sadece 2 (iki) gün kala harf notlarını verir. yine bu okulda yeni olan hocanın dersinin harf notları ise 2,5 saat rötarlı olarak açıklanır. ve tüm bu işlemlerden sonra öğrenci böyle kendi otomasyon sayfasının herbir köşesinde, yeni ders kaydı butonunu,bölümünü vs. arar, ama bulamaz. okulun anasayfasında yapılan duyuruya bakar, duyuru 5 şubat'ın son ders kaydı tarihi olduğunu söyler ama otomasyonda öyle bir bölüm yoktur. *
sonuç olarak, okulun öğrencisi notların en azından okul açılmadan önce açıklanmış olmasına binlerce kez şükreder ve bu sefer de ders programının, okul açılmadan önce açıklanması için dua eder, ayin, toplu terapi falan yapmaya başlar...
kesinlikle gelmenizi tavsiye etmem. ben bu sene hazırlıkta okuyorum ve rezalet. sadece ilk kur ders dinleyebildim. sınıfın geneli kuru tekrar edenlerden oluşuyor ama ilk kur sınıfta ki arkadaşlarım gerçekten iyidi. ikinci kurda sınıf yine kalanlardan oluşuyordu ve kimse ders dinlemiyordu sınıfta acayip gürültü oluyordu doğal olarak hocalarda bir süre sonra ders anlatmak istemiyordu neyse bu kuruda geçtik. üçüncü kura geldik yine aynı durum sınıfta kimse dersle alakalı değil,sınıfta ders dinleyen üç, beş öğrenciyi geçmiyor. hocalar artık isyan ediyor. berbat bir sistemi var. ama size şunu söyleyebilirim, mehmet hoca, ırmak hoca, celal hoca, mr. howard ve patrik on numara hocalar, gerisi boş. gelmeyi düşünenler sakın uğramasın bu okula.
Büyük umutlarla başladığım lakin bu umudumun daha birinci sınıfta kırılmasına sebebiyet veren üniversitedir. insan kendi kendine soruyor ''ulan koca istanbul'da yer mi yok buraya soktunuz bu kadar öğrenciyi'' diye. bunun cevabı da belli aslında var ama o yerler çok pahalı. zaten istanbuldaki vakıf üniversitelerinin fiyatlarına baktığımız zaman bu üniversitenin fiyatı da oldukça uygun. ''ucuz etin yahnisi'' mantığı yani. eğitim kalitesi de tartışılır. bazı bölümlerde prof bile yok. sen özel üniversitesin arkadaş, ya millet para veriyor geliyor koysana her bölüme şöyle iki tane sağlam prof. bazı derslerimizde 160 öğrenci oluyor sınıfta nefes almakta zorlanıyoruz. işte o zaman anlıyorsun ''ucuz etin yahnisi'' olayını. vakıf üniversitedir eğitim kalitesi iyidir diye düşünüyorsanız tekrar düşünün derim. son pişmanlık fayda etmez.
internet sitesinde son duyurusu, 'olumsuz hava koşulları nedeniyle 31.01.2012 salı günü eğitime 1 gün ara verilmiştir.' olan okul.
okulun öğrencileri an itibariyle sevinç gösterilerine başlamıştır.
yazıma başlamadan önce belirtmek istediğim bir husus var, bu yazıyı yazmamın sebebi ileride bu üniversitemsiyi yazmayı düşünen liseli kardeşlerimi uyarmaktır, hani olur da tercihlerden önce burayı okursanız lütfen dediklerime kulak verin. ben ettim, siz etmeyin...
evet, sırf istanbul'da tercümanlık okuyayım diye seçmiştim bu üniversiteyi. ayazağa'nın ortamını gördüğümde biraz şaşırsam da, kayıttaki yardımsever ablanın da katkısıyla ısınmıştım bu yeni okuluma. ayrıca, kafamdaki özel okul profiliyle pek de bağdaşmıyordu açıkçası; özel okuldaki öğrencilerle ilgili lisede duyduğum efsanelerin bir uydurma olduğunu da gördüm. çok iyi arkadaşlıklar edindim, burslu olmam sorun değil bir ayrıcalık oldu hep. bir de çalışarak okul parasını ödeyenler varmış, gördüm ve takdir ettim. boş, tek kitap okumamış, siyaset hakkında zerre bir şey bilmeyen, dış görünüşe aşırı önem veren tipler de çok var ama dediğim gibi iyi arkadaşlıklar kurmak da mümkün. tabi bu sadece bana denk gelmiş de olabilir, arkadaş sıkıntısından okulu bırakanlar da gördüm. şans meselesi diyebiliriz sanırsam.
gelelim okulun fiziksel özelliklerine ve pahallılığına. dışarıdan güzel görünse de, pek bir şey yok okulun içerisinde. öyle yok çimlere uzanayım, yok gitar söyleyeyim triplerindeyseniz kesinlikle uzak durun bu okuldan. tek bir yeşil alan bulamazsınız bu okulda, açık havada spor yapmayı falan da beklemeyin. okulun içerisinde spor salonu vardır, ama oraya gidene kadar illallah ettirirler adama. bazen de kendi kafalarına göre vermezler top falan elbiselerini getirmene rağmen. barnie's ve simit sarayı var okulun içerisinde, simit sarayı hadi neyse de barnie's denen mekanın fiyatları çok uçuk. okulun kırtasiyesi ise gerçekten çok pahallı. tek bir sayfayı yirmi beş kuruşa çektirirler abilerimiz, okulun dışındaki nokta kırtasiye'nin hemen hemen iki katıdır fotokopi fiyatları. kantinde bir öğün yemek sekiz lira, ve burslulara ayrıcalık falan da yok bu konuda. ayazağa meydanında yiyebilirsiniz yemeklerinizi, pahalı değil en azından. ha unutmadan, yanında ayazağa deresi olmasından dolayı da senede en az iki defa su basar okulu, alışın bu tür şeylere.
öğrencilerin eğitim durumu malesef çok vahim bu üniversitede. tercümanlık bölümünü okuyup, üçüncü sınıfa gelmiş birçok sınıf arkadaşım daha temel grammar konularını bilmiyor. boğaziçi üniversitesi'nin hazırlığından geçmiş herhangi bir kişi bizim sınıftakileri rahatlıkla ezer geçer diyebiliyorum. çan eğrisi olması sebebiyle çok rahat geçersiniz dersleri, ama amacınız ders geçmek değil bir şeyler öğrenmekse ne yazık ki hayal kırıklığına uğrayacaksınız benim gibi. şu an on beşten fazla hocanın dersine girdim, yalnıza dört tane hocadan verim alabildim. gerisi tam bir fiyasko. ortalama bir anadolu lisesinden mezun oldum ve lisedeki öğretmenlerim burdaki birçok öğretmenden daha birikimli öğretmenlerdi. yds'de dört, kpds'de dokuz yanlış yapmıştım lisede. ve malesef ingilizcem ileriye değil geriye gitti. bir umut olur diye uluslarası ilişkilerden çift anadal yapmaya başladım, ama o bölüm de en az bizim bölüm kadar kötü. bu okula nasıl geldiğini anlayamadığım ensar nişancı'yı ayrı tutuyorum tabi. geçen seneye kadar çift anadal yapan öğrencilere ek burslu süre vermiyorlardı, ama bu sene ek bir sene verdiler sağolsunlar. bizden önce mezun olan, fakat bu nedenden dolayı çift anadalını bitiremeyen kişiler de tanıyorum. umarım iptal etmezler de taklaya gelmem ben de.
velhasıl benim bu üniversiteyi okumayı düşünen liseli kardeşlerim; ya da bu üniversitede okumayı düşünen herkes, lürfen bir daha düşünün. çift anadal yapıyorum, notlarım daha üç ellinin altına hiç inmedi ama tekrar sınava hazırlanıyorum iyi bir üniversitede okumak için. ailevi sebeplerden dolayı bırakamıyorum ama elimde olsa yarın kaydımı alırım o okuldan. bunları gerçekten kendimi övmek için söylemiyorum, durumun ciddiyetini anlamanız için söylüyorum. kaybolan yıllarınıza yazık olur sonra...
3 kampüsten oluşur. taksim, beylikdüzü ve ayazağa. 10.000 civarında öğrencisi bulunur ve bunların %20 si burslu öğrencilerdir. concon tiplerin tercih ettiği üniversitedir. parası olan herkes gidebilir.
pişmanlık duygusunun hissedilebileceği üniversite. üniversiteden çok dershane havası vardır beylikdüzü kampüsünde. ders seçimi haftalar sürmüştür. vizelere bir hafta kalmışken oturmuş bazı arkadaşlar için oturmamış bile olabilir.