Hindistan'da eski nişanlısını öldürmekle suçlanan bir genç kadın,
beyin tarama yöntemiyle beyin dalgaları incelendikten sonra
cinayetten suçlu bulundu. Böylece dünyada ilk kez bir sanık, sadece
beyin tarama cihazındaki verilerine bakılarak hüküm giymiş oldu. ABD
ve israil'de benzer çalışmalar sürüyor. insan hakları örgütleri ise
bu yönteme karşı çıkıyor.
Adli tıp enstrümanlarına bir yenisi eklendi; beyin tarama cihazı.
Hindistan, beyin tarama cihazıyla beyin dalgalarının profilini
çıkardığı bir sanığı, cinayetten suçlu bulan ilk ülke oldu. ABD ve
israil'de benzer çalışmalar sürerken Hintlilerin makinalı katil
teşhisi eleştirilere yol açtı. Ancak Hintlilerin geliştirdiği sistemi
yakından inceleyen bir ingiliz uzman, yöntemin 'güvenilir' olduğu
iddiasında.
Master öğrencisi olan 24 yaşındaki Aditi Sharma, yeni erkek
arkadaşıyla eski nişanlısı Udit Bharati'yi, arsenikli yiyecek vererek
öldürmekle suçlanıyordu. Sharma iddiaları kabul etmiyordu. Genç
kadına polis sorgulaması yerine kısa adı BEOS olan beyin tarama
cihazıyla ifade vermeye gönüllü olup olmadığı soruldu. Aditi Sharma,
beyin tarama testinden geçmeyi kabul etti.
Anılar ele verdi
BEOS'nin açılımını 'beyin elektriksel dalgalanma grafiği' olarak
çevirmek mümkün. Adli tıp uzmanlarının bir süredir hafızayı deşifre
etmek için geliştirdiği bir yöntem aslında bu. Yazılım, hatıralar
anımsandığında beynin bazı bölgelerindeki elektriksel dalga
aktivitesinin arttığını belirliyor. Fikir babası Amerikalı bilim
adamları. Hintli uzmanlar, bunu genel bilgilerle, kişiye özel anıları
ayrıştıracak şekilde geliştirmeyi başardı.
işte Aditi Sharma, bu yöntemin kendisi üzerinde denenmesine izin
verdi. Başına 32 elektrot yerleştirildi.
Sharma'ya "gökyüzü mavi" gibi genel bilgilerin yanı sıra, savcıların
cinayetle ilgili öngördüğü senaryo birinci tekil şahıs olarak
aktarılmaya başlandı. Buna göre, "arsenik satın aldım", "Udit ile
McDonald's'ta buluştum" gibi ifadeler de okundu.
Savcı Sunny Joseph'e göre, genel bilgiler sırasında Sharma'nın
beyninde herhangi bir olağanüstü dalgalanmaya rastlanmadı. Ancak
sıra, cinayetle ilgili bölüme geldiğinde anıların kayıtlı olduğu
bölümdeki hareketlilikte artış tespit edildi. Savcıya göre Sharma'nın
beyni, cinayet senaryosuna genel bilginin ötesinde bizzat yaşanmış
olayda gösterilebilecek deneysel bilgi tepkisi verdi. Yargıç da bu
iddiayı kabul etti ve genç kadını cinayetten suçlu buldu.
Güvenilir mi güvenilmez mi
Hindistan yargısının ilk kez beyin tarama cihazını adli tıp
enstrümanı olarak kabul etmesi, insan hakları ve bilim çevrelerinde
tartışma konusu oldu.
Henüz erken Stanford Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden biyoetik
uzmanı Henry T.Greely, "Hem ilgi çekici, hem de rahatsız edici
buldum. Yalan beyanları yakalamak için sihirli, teknolojik bir çözüm
arıyoruz. Belki günün birinde gerçek olabilir, ama insan hayatlarını
bu cihazlarla mahvetmeden önce güvenli olduklarından emin olmalıyız"
dedi.
Kanıtlanmış değil Beyinden yalan testi çalışmalarının öncülerinden
olan Amerikalı J.Peter Rosenfeld, "Hindistan gibi ileri bir
demokrasiye sahip bir ülkenin güvenilirliği kabul edilmemiş
teknolojilerle insanları suçlu bulması inanılmaz" dedi.
Güvenilir iddiası Hintlilerin çalışmalarına tanık olan ingiliz adli
tıp psikologu Keith Ashcroft, "Bana nakledilen durumda, BEOS sistemi,
sanığın suçlu bulunmasına kabul edilebilir bir kanıttır" dedi.