okan bayülgen'in sivri şeklindeki dili biberdir. yeşilinden. kültürü mantardır. bolu'da yetişen cinsinden. bilgiside üniversitedir, özelinden.
tanım: ailelerin şovmeni. ama hangi aile olduğu meçhul. patrilokal olabilir, Neolokal olabilir, Matrilokal olabilir. konu halen sürüncemede olup bilir kişiler tarafından tartışılmaktadır.
alessandra ambrosio' yu tanımayarak gözden düşmüş şovmen. en azından beğendi ama. bi de alessandro ambrossini demeseydi hatuna güzel olacaktı ama, geçti artık. güzelim hatunu italyan santrfor yaptı iki dakkada.
ismi beyazıt olmasına rağmen kendisine beyaz denen yeni tanıdığım bir adam. sürekli annesinden bahsediyor bir de ve çevresine toplanmış insanlar bu adamın garip hareketlerine hayranlıkla gülüyorlar.
entel gorunecegim diye anlamini bile bilmedigi kelimeler kullanan insan. en son "bunun bir formulu var mi?" yerine "bunun bir formulasyonu var mi?" demisti mesela. yahu sen formulasyonun anlamini biliyor musun? ayrica kac kere "legal" kelimesini olur olmaz yerde kullandigini duymusumdur. hayir komik duruma dusuyor ona uzuluyorum.
ne lan bu karayolu mu dediğinizi duyar gibiyim. ama duymasam daha iyi olacak, en son ilkokulda yapardık biz böyle esprileri zira. hah ne diyorduk stabil evet. öyle ki 12 sene önceki adamla arasındaki tek fark tecrübe. bir insanın karakteri bu kadar mı sağlam olur arkadaş, aile terbiyesi bu kadar mı oturmuş olur.
tam bir what you see is what you get insanı. 12 senedir* pek çok cuma gecemi doldurduğun, ve kalitenden ödün vermeden, tek bir defa bile beni hayal kırıklığına uğratmadığın için teşekkürler.
dünya yıkılsa, uzaylılar güneş sistemini ele geçirse, sen yine orada cuma gecelerimizi doldurmakla meşgul olacaksın biliyorum. ve bu insana tuhaf bir güven duygusu veriyor.
kendisine lüks bir araba almış şovmen efendim bu. maserati mi mesarati mi ne işte ondan.
ne var bunda diyeceksiniz. bunda birşey yok, bizde erkek paralandı mı allahın emridir, daha garibanı aynı arabanın modelini değiştirir, çok parası olanı da italyan arabalardan birini alır. saatte 300 km küsur yapanlardan. istanbul trafiğinde nerde yapacaksa artık o hızı. gerçi yavaş gitmesi, trafiğin tıkanması görülebilirlikleri açısından daha iyidir. mesele bu arabaların şöyle donanımlı, böyle şık, öyle güvenli olması falan değildir. mesele pahalı olmaları, az kişide olmaları, statü simgesi olmalarıdır. ev de böyle bir şeydir. yaşanılan alan bellidir ama daha büyüğü daha göstrişlisi, daha afillisi. bana bakın bana, benim çok param var, ben sizlerden farklıyım vs. bana kalırsa güvenlik endişesi hariç, asgari ücretin 500 bin civarında olduğu bir ülkede bu türden arabalar gezmek züppeliktir, ne bahane bulunursa bulunsun. neyse konuyu dağıtmayalım.
alır alır demiştik, para onun.
ama bu beyaz değil miydi bir yıl falan önce şahin le mi idi, o türden bir arabaya binip ya şöhret arabaler boş işler, değerler şunlar bunlar diye ahkam kesen. halkın arasına karışacağım da, bu piyasa yozlaştırıyor da cak cak da cak eden.
eee bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. ya olduğun gibi ya göründüğün gibi ol, kime oynuyorsun.
sıkıldık artık bir duruşu olmayan, hayat felsefesi varmış gibi yapan tırı vırı adamlardan.
kendisine kıl olan kişilerin yalnız olmadığı kişiliktir. doğal gözükeyim derken çok daha yapmacık gözüküyor ve böylelikle zamanında tarafımdan kazandığı sempati puanlarını hızla kaybediyor.
10 küsür yıllık programcılık denemesinde kendisine gösterilen sabrı anlayamadığım bünyedir. tamam kardeşim olmuyorsa olmuyordur. ne öyle helyum falan. onun yerine koy bi ağa dizisi tam olsun di mi.
kadir inanır potansiyeli ve performansı görüyorum kendisinde.
yok yok aktörlük anlamında değil, aşk vs evlilik mevzularında. başımızda zaten yüzyıllardır çocuklarına layıkıyle ana olacak, güzel, efendi, türk örf ve adetlerine uygun kız arayan ve fakat bir türlü bulamayan bir müzmin bekar vardı, yetiyor ve artıyordu da, şimdi beyaz da onun yolundan hızla ilerliyor. gelmişsin kırk yaşına hala ne zaman eveleneceksin sorularına yahu kardeşim evliliğe inanmıyorum ya da kendiceğizime layık bir kız bu evrende yok demiyorsun da zamanı gelince, ehi ehi diye geveliyorsun. hayır böyle bir arayış içinde olduğunu gösteren laflar etmese amenna da, ettiği için dert ettim bu meseleyi şimdi bak.
giderek kart zampara olmaya doğru gidiyor, hayırlısı bakalım.
tam orta yolcu...
aman konuğum bana kırılmasın, aman beni iyi aile çocuğu bilen halk bana kırılmasın, aman telefondaki izleyici bana kırılmasın!..
hacı tamam senin özün bu. anlıyorum. fekat senin "öz"ün problem zaten.
türkiye de malzeme bu kadar bolken, talk show ve mizah yapıp bir insan evladı nasıl muhalif bir şey söylemez? algım duruyor bu noktada. aslında sadece sana da değil lafım. neyse dağılmasın konu...
"ya işte doğalgazda şöyle zamlandı böyle oldu bik bik" tarzında konuşarak eleştiri yapmaya çalışma. yahu korkma! azıcık cesur ol be adam. ne olacak bazı kesimlerden izleyici kaybetsen. bir o kadar izleyici kazanacaksın. arkandan sözünün eri bir adamdı diyecekler en azından. ya şimdi?
işçi çocuğuyum diyorsun her fırsatta. yeri geldiği zaman o halkçı ağzınla; yokluklar zorluklar çektim diyorsun. en azından sosyal demokrat* olduğunu ima edebiliyorsun. muhtemelen bu eleştirilere de şu cevabı verirsin;
- ee nihayetinde bu bir show programı halkın sorunlarını konuşacak değiliz. ben onları sorunlarından uzaklaştırarak streslerini üzerlerinden atmalarını sağlıyorum. benim işim siyaset değil! benim işim mizah!..
sen ve senin gibiler yıllarca bu cevabı verdiler. kimse zaten senden kalkıp bir "neden" programı ciddiyetinde bir tartışma beklemiyor. kimse sana bir levent kırca da ol demiyor. tamam anlıyorum bu bir show. peki sistemi bu kadar bozuk ve skandallar ülkesi olan bir ülkede yaşayıp, mizah unsurunu muhalif bir bakış açısıyla neden sunmuyorsun?
çok değil ya arada bir yapmaya çalış en azından. ama yapar gibi yapma...
ağzından cesurca dökülsün sözcükler. biraz ironi biraz mizah biraz muhaliflik...
kuliste büyüklerden onların geyiklerinden sıkılmış gibi gözüken 5-6 gencin sohpetine "bende böyle araya katılırmışım, çaktırmamaya çalışıp" deyip küt diye yanımızda biten şovmen. tabii anında grubun neredeyse hepsinin üzerinde ağzı acık ayran budalasıetkisi yaratan , bol bol annesinden, 90larda ki tıfıllık halinden, sinirilendiği diğer ünlülerden bahsetmişti. bir de sarışın olanları radar gibi tarayıp onlara kaçamak bakışlar atıyordu.
