anneme ve bana göre değişen kıyastır. zira bizlere ve annelerimize göre de genellikle değişiklik gösterir. çünkü;
kime göre oynarsan onların gönlünü kazanırsın.
karşılaştırılması bile saşmadır.*
beyaz, emir eri tiplidir, toplumun adamıdır, farkında olmasa bile rolcüdür.
okan, bencildir, farkındadır, farkındadır ve rolcüdür ama kuralına göre oynar, kuralı da kendisi belirler.
beyaz sempatik'tir bu yüzden izlenir. okan ise programa hakim olmayı bilen beyaza göre daha tecrübeli biridir. anketlerde okan açık ara ve gayet net bir biçimde oylanır. okan her şekilde izlenir ama beyaz konukları iyi ise izlenir. okan daha yaratıcıdır.
son sezondan önce, kesinlikle kıyas kabul etmezdim. ancak, okan bayülgen'in, son sezon zagaband'la yollarını hoş olmayan bir biçimde ayırması, "kral çıplak" diye, adı ile alakasız bir formata başlaması, konuklarının her program biraz daha sıradanlaşması ve daha bir dolu gerekçe ile ne zamandır öylesine izlediğim ya da izlemediğim bir programa dönüştü kral çıplak ve disko kralı. yıllardır süregelen bir şey vardır. şöyle ki, okan hep oradadır ve programa gelen onu takip eden nesil hep değişir. bir nesil sanki mezun olur ve yerini bir sonrakine bırakır. bu arada da o nesil, okan'dan farkında olarak ya da olmayarak birşeyler alır. ya da alırdı. bu sezon ise, sanki okan yeni nesile uyup onlardan birşeyler alır gibi. yeni neslin sığlığını, tüketiciliğini, anlamsız müzik zevkini falan filan. neyse çok uzattım sanırım .
ikisi de patates oldu artık, cacık olmaz ne beyazdan ne okandan.yerlerine balka birileri de yetişmedi ki canına yandığımın memleketinde.neyse ki tvnin kapatma tuşu var.
okan bayülgen'in konuklarına,izleyicilerine karşı çok terbiyesiz olduğunu düşünüyorum. mesela telefon açan izleyicinin yüzüne kapatmak gibi.. Ayrıca çok ta yakışıklı olduğu söylenemez.
beyazıt öztürk'ün ise çok kibar saygılı olduğunu düşünüyorum lakin her telefon konuşmasında ayağa kalkıp ceketinin düğmelerini iliklemesi gibi.. Adamdan karizma akıyor. bildiğin yakışıklı diye buna derim..
ikisi de cem yılmaz karşısında ezik durumuna düşer.. neden bilmiyorum ama bu adam karşısında dilleri tutuluyor, liseli kızlar gibi oluyorlar.. kazanan bence cem yılmaz.
konuya sanatla başlamalı evet okan bayulgen sanatçıdır öncelikle. fotoğraf galerisine gitmiş kimseler bilirler "ferhan şensoy, müjdat gezen, gazanfer özcan gibi birçok tiyatro oyuncumuz * ile fotoğraf reportajı ile beraber fotoğraf sergisi açmıştır.
ben topluma yararlı bir adamdan bahsediyorum kimseyle karşılaştırmıyorum bir kez bunu sindirmelisiniz..
seyircisini sabahın körüne kadar "gerek stüdyo gerek tv başında" tutmamak için kanalının organizatörüne kızıp yayın yapmayan bir adamdan bahsediyorum. sonra programı daha erken saate almak zorunda kaldılar..
kendi programında eski grubu olan ayılar ile müzik yaptığı zamandan bahsediyorum.
ben bir şebnem ferah haranıyım her ne kadar yeni jenerasyon bozuk olsa da şebnemin eski seyirci kitlesini bilirsiniz. çok uzun yıllar önce şebnem beyazın programına katılmıştı. ondan sonra hep okanın programına konuk olmuştu.uzun bir aradan sonra şebnem bile anladı "okan bayulgen" olması gerektiğini. en son beyazın programındaydık ben oradaydım ve yüzlerce şebnem ferah hayranı ile irili ufaklı. Şebnem türkiyenin en sağlam müzik yapanlarından birisidir tabiki takım arkadaşları ile. o programda "lost" dizisinde oynayan ve magnum dondurma reklamı için türkiyeye gelmiş sovyer lakaplı adama yapmış olduğu yalakalık görmeye değerdi resmen rezillik adam yemin ediyorum 5 dakika durdu programda ve içeri geldiğinde konfetiler püskürtüldü biraz daha durması için yalvarıldı aman aman... ellerimize ingilizce sovyer ne olur gitme diye yazan ufak pankartlar verildi. şebnem kamera önünde olduğu için bu rezilliğe pek renk vermedi ama metin türkcanı aykan ı ve can şangün ü görmenizi isterdim.
ve tabiki pankartların arkasına şebnem ferah yazdığımızı ve onları gösterdiğimizi gören beyazıt ın yüzünü.. kendi değerinin önünde fakirleşen birisinden bahsettim... sovyer kim ki ?
ben size sigara içtiği halde, sigarayı bıraktırmaya yönelik yıldırıcı temalar kullanan devamlı videolarla hatırlatma yapıp toplumu bilinçlendiren birisinden bahsediyorum okan bayulgen den .
ben size türkiyenin yeni ve en iyi müzisyenlerinin gruplarının çıkış kapısından bahsediyorum.
toplumsal olarak verdiği kazanç sağlık açsından yapmış olduğu programlar.
programında rezilin iyice rezil olduğu ve iyinin daha da yüceldiği insandan bahsediyorum.
bir ses tonundan bahsediyorum.
sinema oyuncusundan bahsediyorum.
bir öğreticiden entellektüel birisinden, gençken yapılacak yüz şeyden birinin onu sevmek olduğundan bahsediyorum...
ve karşınızda okan bayulgen...
edit piaf: bu yazdıklarım bunları görebilenler içindir. yani bir hatırlatmadır göremeyenler zaten okusalarda anlamayacaklardır..
beyazıt öztürk etliye sütlüye dokunmayan, apolitik davranmayı başarabilen ailenin temiz çocuğudur. okan bayülgen ise şöhretten nefret edip kendini tam ortasında bulmuş, iyi-kötü sözünü sakınmayan çok daha entellektüel bir adamdır.
iki hafta önce ibrahim tatlıses beyaz şov a geldiği zaman izleyenler hatırlar belki kabak tatlısı olayını. başkada söze gerek yok zaten. okan her türlü siker.
ünlü olsam beyaz show'a çıkmazdım. odamın "kumanda"nıyım ve cuma geceleri başka şeyler yapıyorum. beyaz'dan hiç haz etmem kendisinin içten içe sapık bir herif olduğunu düşünüyorum. yapmacık, her konuğunu yalayan bir herif ve lakin yıllardır ekranda demek ki seveni bol. okan'a gelirsek dejenere olmadı ve hep gençlere yöneldi beyaz'daki espiriyi herkes anlarken okan'ın esprileri belli bir kitle tarafından algılandı ancak kendisinin son dönemde girdiği anarşist tripler rahatız edici tamam programın ortasında yarım saat bir öğretmeni konuşturmak ve dikkatleri çekmek güzel bir duyarlılık ama o da yapmacık durabiliyor. ben formatıyla ve kişiliğiyle okan bayülgen diyenlerdenim. (bkz: we love you okan)