insanların ne kadar sevmese de bazı konularda hakkını vermesi gereken lider. Faşist diye sevmiyor olabilirsiniz ancak bu adam ülkesindeki üretimi arttırdı,ulaşım,sanayi gibi konularda ülkesini ileriye taşıdı. Bunlar gerçekleştirdiği ekonomik başarıların bir kısmı. Hata yaptığı yerler yok muydu?Elbette vardı. Yüzbinlerce italyan askerinin Afrika'da otuz bin düşman askerine yenilmesinde generalleri kadar onun da payı vardı. Diğer başarısız harekatlarda onun da payı vardı.Ama asla çakma Hitler değildi. O faşistti,Hitler nazist.ikisi bir de görülse önemli farklar var.
hıyarağasının dik alasıdır.Paşam bizim ülkemizde hak iddia edecek kadar akılsız biridir,Sen 2.dünya savaşında bir avuç yunanı bile kontrol edeme bir de gel Türkiye'mize kafa tut.
2.dünya savaşında Müslüman bölgelerini kontrol aldığında kendine Müslümanları etkilemek için asrı-saadetin 4 halifesinin askeri ünvanlarını taktırmış (peygamber de olabilir) hitler de bunun üzerine "senin gibi beceriksiz dallamalarla o büyük fatihler bir olur mu?" mealinde siyasi vasiyetim kitabında tanımlamalarda bulunmuştur.
Roma'yı en güçlü hale getiren sezar'ın bile burnunun onlarca defa savaş meydanlarında sürttüğünü hesaba katmadan sezar olma hevesi ebesininkini tersten görmesine neden olmuştur.
kendi cüsesine ve milletine bakmadan Türkiye'ye kafa tutan bu amcaya yanıt olarak hüseyin nihal atsızdavetiye şiirini yazmıştır ve ayarın kralını vermiştir.
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
italyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular indir!
Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!
Kalem, fırça, mermer nedir? Birer oyuncak!
Şaheserler sungülerle yazılır ancak! Çağri Beg'le Tuğrul Beg'in kurduğu devlet Italyalı melezlerden üsttündür elbet;
Bizim eski uşakları alda yanına
Balkanlardan doğru yürü er meydanına;
Çelik zırhlı kartalları göklere saldır...
Fakat zafer sizin için söz ve masaldır...
Dirilerek başınıza geçse de Sezar
Yine olur Anadolu size bir mezar.
Belki fazla bel bağladın şimal komşuna, Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,
Tanıyoruz Atilla'dan beri Cermeni,
Farklı mıdır Prusyalı yahut Ermeni?
Senin dostun Cermanyaya biz Nemşe deriz,
Bir gün yine Bec onünde düğün ederiz.
Soyle, kara gömlekliler etmesin keder;
Olum-dirim savaş bir gün mukadder!
Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;
Fakat yine biz Osmanli, sen Venediksin!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir, Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.
Bu hayaller zamanları hızla asmalı,
Gök Türklerle Romalılar karşıIaşmalı!
Görmüyorsan gönIlumüzün içini, korsun!
Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!
Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;
17'ye karşı 44 milyon az gelir. Arnavud'u yendim diye kendini avut Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?
Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!
Dalmalıdır gövdelere çeIik süngüler!
Sert dipçikler ezmelidir nice başları!
Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!
En yiğitler serilmeli en önce yere!
Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!
Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak icin büyük kan ister.
Damarında var mi senin böyle bol kanın?
Türkün kanı bir eşidir lavlı volkanın!
Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,
Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,
Karşısında olmasaydi şanli 'Türk Budun'
Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,
Insan oğIu ümitlerle dolup taşmalı,
Aryalarla Turanlılar karşılamalı.
Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;
Hız verecek biricik şey ona savaştır!
Keskin olur Iikörlerden ayranla kımız,
Karnera'yı yere serer Tekirdağ'lımız.
Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru
Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...
Biz guleriz Façyo'ların felsefesine,
Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine? Bizim yanık Fuzuli'miz engin biz deniz! Karşisinda bir göl kalır sizin Dante'niz!
Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşik!
'Generaller 'Paşalarla atamaz aşık! ..
Ey italyan başvekili! Ey Musolini!
iki ırkın kabarmalı asırlık kini...
Hesabınıi göreceğiz elbette yarın
Yedi yüzlü, yedi dilli Italyan'ların!
Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.
Biraz daha yasasaydi Hazreti Fatih
Ne Venedik kalacakti, ne Floransa...
Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!
Haydi, hamle kafirindir... ilkönce sen gel
Ecel ile zaman bize olmadan engel!
Burda tanklar yürümezse etme çok tasa;
Sungtilerle çarpışmadır şavaşta yaşa.
Olma boyle sinsi çakal, yahut engerek!
Bozkurt gibi, kartal gibi doğüşmek gerek!
Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!
Atila'nin ateşi var içimizde!
Kanije'nin gazileri daha dipdiri!
Sınırdadir Pilevne'nin kırk bir askeri!
Edirne'de Sükrü Paşa bekliyor nöbet!
Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!
Şehitlerden elli milyon bekçisi olan
Asılmaz bir kayadır bu ebedi Vatan!
adini her gordugumde aklima gelen bi hikayesi vardir.
Italyan bi densiz bi gun bana Turkler katil dediginde benim dedem mussolini deil karistiriyosun demistim daha sonrasinda saatler surecek bi tartismayida baslamadan bitirmis olmustum tabikide..
hitler'in 2. dünya savaşındaki italyan müttefiği. ayrıca balkan devletlerine karşı adam gibi bir üstünlük sağlayamamış ve hitler'in hızını kesmiş, güçlerinin bölünmesine sebep olmuştur. iyi ki de olmuş, yoksa dünyanın sonu pek iyi olmayabilirdi.
iktidara geldiğinde hedefi roma imparatorluğunu tekrar kurmaktı. bunun için, fransa, balkanlar, anadolu ve kısmen suriye-ırak topraklarını kendine hedef koydu. iş savaşa gelince balkanlara giremedi bile o ayrı.
12 adalara sahip olmanın avantajı ile yunanistan ve türkiye üzerine muazzam baskı uygulamıştır. bu dönemde mussolini tehdidi altında yunanistan ve türkiye kanka olmuştur hatta.
mussolini, ege savunma planları, bir türk generalini satın alarak ele geçirmiştir. o general daha sonra, türkiye'den gönderilen iki harp okulu öğrencisi tarafından film gibi bir hikaye sonucu öldürülmüştür.
neyse, mussolini biraz uçuk fikirlere sahipti ancak bunları gerçekleştirebilecek zeka ve kapasiteye sahip değildi. dünya savaşı sırasında hitler, ondan balkanları almasını ister ancak mussolini uzun süre balkanlara giremez. hitler bunun üzerine ufak bir ordu ile gelir ve tüm balkanları alır.
amerikan komedi filmlerini çok severdi.
ata binmeyi sever, hızlı araba kullanırdı.
20 yıl boyuncu şoförlüğünü yapmış olan Barotto ile hiç konuşmadı.
günde 5-6 saat çalışırdı. geri kalan zamanını da okuyarak, düşünerek, spor yaparak geçirirdi.
genç ve bakımlı görünmeye önem verirdi. bir askeri geçişi denetlerken koşmayı tercih ederdi.
hitler'in 600 sayfalık kavgam kitabının benzerini 12 sayfaya sığdırmıştır.
dört ayrı ülkede 11 kez hapis yattı. bu ona arayıp da bulamadığı dinlenme fırsatları yarattı. bu yüzden hapis yattığı ülkelere karşı hiç olumsuz düşünceler hissetmedi.
Ulusalcılara örnek olacak kişiliklerden biri...Feyz alınması, yetmediği noktalarda aynı dönemde yaşamış başka faşist önderlerden de yararlanılması tavsiye edilir.
iktidarının ilk yıllarında kansız ancak otorite ve disiplininden ödün vermeyen bir yönetim uygulamıştır. sonraları akdeniz üzerindeki emelleri onu ırkçı nazilere yakınlaştırmıştır. aslında ilk zamanlarda küçük gördüğü ve beğenmediği hitler e yakınlaşmış komünistlere ve yahudilere karşı kanlı bir temizlik hareketine girişmiştir. özellikle içte masonlukla uğraşması başarısız olmasına neden olmuştur. nitekim mussolinin milli benlik vaad edilen ordusu tüm cephelerde başarısız olmuş ve faşizm de rafa kaldırılmıştır.
sosyalist bir ailenin çocuğuydu. küçük bir çocukken bile şiddet düşkünü ve despot bir mizaca sahipti. hatta henüz 11 yaşındayken ismi bir bıçakla yaralama olayına karıştı ve bunun sonucu olarak da bir süre okuldan uzaklaştırıldı.
özellikle koyu bir sosyalist olan babasına duyduğu hayranlık onu ilerliyen yıllar içinde babası gibi bir sosyalist yaptı. italyan sosyalist partisine katıldı ve partinin yayın organı olan avanti gazatesinde yazarlık yaptı. fakat birinci dünya savaşı sırasında savaş karşıtı bir tavır alan sosyalist kesimle ciddi bir görüş ayrılığı içine girdi. sosyalist kesimle yaşadığı görüş ayrılıkları sonrası önce avanti gazetesindeki görevinden istifa etti daha sonra da italyan sosyalist partisinden kovuldu. bu gelişmeler sonrasında politik görüşünde önemli değişmeler meydana gelen mussolini başka bir gazetede sosyalizm karşıtı yazılar yazmaya başladı. bir süre sonrada orduya katıldı...
orduda yaklaşık iki yıl boyunca görev yaptı ve bir eğitim sırasında yaralanarak zorunlu olarak terhis oldu. birinci dünya savaşı sonrasında çökmüş ekonomi ve siyasi kargaşa içindeki italya'da mussolini, çeşitli sağcı grupları, kurduğu faşist partisinin bünyesinde topladı. partinin gençlik teşkilatı olarak kurulan kara gömleklilerörgütü ise ekonomik durumun kargaşasında faydalanarak büyük bir sıçrama yapan komünist gruplarla ve grevci işçilerle çatışıyordu. kara gömlekliler sayseinde kısa sürede italya'da önemli bir güç sahibi olan duce ekim 1922'de italya yönetimini devr aldı...
duce'nin italyası ilerliyen yıllar boyunca kısa sürede süper bir güç haline gelen hitler yönetimindeki almanya'nın en büyük müttefiki oldu. ancak hitler'in aksine mussolini bir yahudi düşmanı değildi.
ikinci dünya savaşı yıllarında almanyadan aldığı desteğe rağmen kuzey afrika ve balkanlarda aldığı hayal kırıklığı yaratan mağlubiyetlerle hitler'e ayak bağı olmaktan ileri gidemedi...
tarih sayfalarında ismi sık sık geçen mussolimi aslında kaba kuvveti seven ve kriz anlarını iyi değerlendirmiş kötü bir liderden başka bir şey değildir zannımca.
çakal liderdir. ikinci dünya savaşı'nda almanya'nın yanında hemen savaşa girmemiş, almanya fransa'nın ünlü maginot savunma hattı'nı geçip paris'e ilerlemeye başlayınca italya'yı savaşa sokmuştur. arnavutluk, yunanistan gibi devletlere saldırmış babayı almıştır. hayallerini kurduğu büyük afrika imparatorluğu çalışmalarında da babayı almıştır. her türlü babayı almıştır.
1883 yılında italya'nın Forli kentinde doğan Benito Mussolini, II. Dünya Savaşı sırasında italya'nın başbakanıydı ve Adolf Hitler ile birlikte faşizmin en önemli uygulayıcılarındandı.
Üniversite eğitiminin ardından öğretmenlik yaparak çalışmaya başladı. 1902'de zorunlu askerlik görevinden kaçmak için isviçre'ye gitti.
1904'te italya'ya geri dönerek italyan Sosyalist Partisi'ne katıldı ve partinin yayın organı olan 'Avanti' gazetesinde çalıştı.
Bir süre gazetenin başyazarlığını da üstlenen Mussolini, I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine orduya yazıldı. Savaşta yaralanarak Milano'ya döndü ve burada sağ görüşlü 'Il Popolo D'Italia' gazetesinin editörü oldu.
Mussolini, çökmüş bir ekonomi ve siyasi kargaşa içindeki italya'da çeşitli sağcı grupları kurduğu faşist partisinin bünyesinde topladı.
'Duçe' lakabını kullanan Mussolini, ülkenin problemlerini çözeceğini vaat ediyor ve eski Roma imparatorluğu'nun ihtişamlı günlerine geri dönüleceğine söz veriyordu.
Partinin gençlik teşkilatı olarak kurulan Kara Gömlekliler Örgütü ise ekonomik durumun kargaşasında faydalanarak büyük bir sıçrama yapan komünist gruplarla ve grevci işçilerle çatışıyordu.
Ekim 1922'de Kral III. Victor Emmanuel'i yönetimini Faşist Parti'ye devretmesi için tehdit etti. Aksi takdirde 26 bin taraftarı ile Roma'ya yürüyecekti. Komünist hareketin de önüne geçmek isteyen Kral bu teklifi kabul etti.
Duçe, ilk olarak Faşist Parti dışındaki diğer partileri kapattı, sendika hareketleri kanun dışı ilan etti, kitap ve gazetelere sansür getirdi, eğitimi sıkı kontrol altına aldı.
Bu arada devlet güdümünde ekonominin faşistleştirilmesi amacıyla tüm ülke tren rayları ve otobanlarla kaplandı. Çiftçileri sürekli teşvik etti, tarım ve endüstrinin canlanmasını sağladı. Buna bağlı olarak işsizlik azaldı.
Uluslararası arenada güçlendiğini ispat etmek için 1935'te Habeşistan'a asker çıkardı. Uzun ve nedensiz bir savaş sonunda Habeşistan'ı işgal eden italya, 1936 yılında Nazi Almanya'sı ile Roma-Berlin Mihveri'ni kurdu.
Bu tarihten sonra devamlı Adolf Hitler'in etkisinde kalan Mussolini, 10 temmuz 1940'da müttefiklere savaş ilan etti. II. Dünya Savaşı'nda italyan ordusu Kuzey Afrika ve Balkanlar'da müttefik kuvvetlerine karşı mağlup oldu.
Nazi Almanya'sından aldığı destekle işgal ettiği bölgelerde direndi ancak italya'da gücünü kaybetmeye başladı.
Komünistler önderliğindeki direnişçilerin ülkede etkili olması ve müttefiklerin 1943'de Sicilya'ya çıkartma yapmasının ardından Kral III. Victor Emmanuel, Mussolini'yi görevden aldı.
Almanya, Kuzey italya'yı işgal etti ve Alman paraşütçüleri Mussolini'yi 12 eylül 1943'de Gran Sasso'da tutuklu bulunduğu otelden kurtararak uçakla Viyana'ya kaçırdı.
italya'da kendine bağlı birliklerle mücadeleyi sürdüren Mussolini 28 nisan 1945'de yani savaşın son günlerinde kaçmaya çalışırken italyan direnişine mensup partizanlar tarafından öldürüldü.
Ertesi gün Benito Mussolini'nin, metresi Clara Petacci'nin ve birkaç yandaşının cesedi Milano'daki Loreto Meydanı'nda başaşağı sallandırıldı.
Savaş öncesinde ve savaş boyunca içinde bulunduğu durumu, Nazım Hikmet, 'Taranta Babu'ya Mektuplar' isimli eserinde başarılı bir şekilde işlemişti:
"mussolini çok konuşuyor taranta - babu!
tek başına
yapayalnız
karanlıklara
bırakılmış bir çocuk gibi
bağıra bağıra
kendi sesiyle uyanarak,
korkuyla tutuşup
korkuyla yanarak
durup dinlenmeden konuşuyor.
mussolini çok konuşuyor taranta - babu
çok korktuğu için
çok konuşuyor!"
eskinin sosyalisti olan italyan faşist lider. sosyalist düşüncelerini 1. dünya savaşı sonrası müttefiklerin vaadedilen toprakları vermemsi ile değiştirmiş; faşist kimlik takınmıştır. bir anlamda avrupa nın kendi eli ile yarattığı canavarlardandır.ilginç olan şudur ki 1926 yılına kadar musolini dünyada barışın sağlanması için kurulan paktlar ve antlaşmalalara öncülük edenlerden olmuştur. avrupada da bu süreye kadar barışın hamisi olarak taktir görmüştür. her şey bir yana bugünkü birleşmiş milletlerin atası olan milletler cemiyeti için "plütokratik * devletlerin kendi çıkarlarını korumak için kurduğu bir örgüttür" tanımlamasını yapmıştır. ve onun kararlarını tanımanın anlamsız oldugunu iddia etmiştir. herhalde bu bugünkü bm ye de cuk oturan, çok doğru bir tanımdır. *
Avrupa'nın ilk faşist lideri olan Benito Mussolini Forli'de doğdu. Gençliğinde öğretmenlik yaptı. 1902'de askerlik yapmamak için isviçre'ye gitti. 1904'te geri dönen Mussolini 10 sene boyunca gazetecilik yaptı. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine orduya yazıldı ve savaşta aktif olarak görev yaptı. Savaşta yaralanan Mussolini Milano'ya döndü ve burada sağ görüşlü Faşizm taraftarı "Il Popolo d'Italia" gazetesinin editörü oldu.
Benito Mussolini, Birinci Dünya Savaşı sonrasında italya'da çıkan kaosu iyi değerlendirdi. Çökmüş ekonomi, siyasi kargaşa içindeki italya'da Mussolini çeşitli sağcı grupları kurduğu Faşist partisinin bünyesinde topladı ve onları organize etti. Mussolini (halk arasındaki lakabıyla Il Duce "Duçe" ) ülkenin problemlerini çözeceğini vaat ediyor ve eski Roma imparatorluğu'nu tekrar kuracağını söylüyordu. Bunun yanında kurduğu Kara Gömlekliler adlı örgütle şiddeti artırıyor özellikle de aynı kendisi gibi ekonomik durumun kargaşasında faydalanarak büyük bir sıçrama yapan komünist gruplarla çatışıyordu. Mussolini'nin izlediği politikalar meyvesini vermeye başladı. Ve en nihayet Ekim 1922'de Mussolini Kral Viktor Emmanuel III'ü yönetimi kendisine devretmekle tehdit etti aksi takdirde 26.000 taraftarı ile Roma'ya yürüyecek ve bunu kendi yapacaktı. Komünist hareketinde önüne geçmek isteyen Kral bu teklifi kabul etti ve italya'da Duçe dönemi başladı.
Mussolini'nin başa geçmesiyle baskı ortamı başladı. Duçe Faşist Parti dışındaki diğer partileri kapattı, sendika hareketleri kanun dışı ilan etti, kitapve gazetelere sansür getirdi, eğitimi sıkı kontrol altına aldı ve bunun gibi bir çok düzenleme yaptı. Mussolini tüm ülkeyi tren rayları ve otobanlarla adeta ördü. Çiftçileri sürekli teşvik etti , tarım ve endüstrinin canlanmasını sağladı buna bağlı olarak da italya'da işsizlik azaldı. Tüm bunlar Mussolini'nin popülaritesini arttırdı.
Fakat popülaritesini daha da arttırmak isteyen Mussolini 1935'te Habeşis-tan'ın işgaline başladı. 1936'da Habeşistan'ın işgalini tamamladı ve aynı yıl Adolf Hitler'le Roma-Berlin mihverini kurdu. Bu tarihten sonra devamlı Hitler'in etkisinde kalan Mussolini 10 Temmuz 1940'da Müttefiklere savaş ilan etti. Ama italyan Ordusu Kuzey Afrika ve Balkanlar seferlerinde mağlup oldu. Fakat her seferinde imdada Hitler yetişti.
1943'te Müttefikler italya'ya çıkarma yaptılar. Kral Viktor Emmanuel III Mussolini'yi görevden aldı. Fakat Duçe Hitler'in komandoları tarafından 12 Eylül 1943'de Gran Sasso'da tutuklu bulunduğu otelden kurtarıldı ve uçakla Viyana'ya kaçırıldı. italya'da kendine bağlı birliklerle mücadeleyi sürdüren Mussolini Nisan 1945'de yani savaşın son günlerinde kaçmaya çalışırken italyan Mukavemet'ine mensup savaşçılar tarafından öldürüldü. Ertesi gün Mussolini'nin,sevgilisinin ve birkaç yandaşının cesedi Milano'da Loreto Meydanı'nda sallanıyordu.