sorunun muhattabı olan tanrıdır.
neden beni yarattın sorusuna karşı, eğer insanı muhattap alıp da cevaplarsa,
oluşabilecek olası sonuçlar umarım çok vahim olmaz.
ilk olarak Arthur Schopenhauer'den bir alıntı;
"Şu dünyayı tanrı yarattıysa, onun yerinde olmak istemem doğrusu. Çünkü, dünyanın sefaleti yüreğimi parçalar. Yaratıcı bir ruh düşünülürse, yarattığı şeyi göstererek ona şöyle bağırmak hakkımızdır: "bunca mutsuzluğu ve bu üzüntüyü ortaya çıkarmak uğruna, hiçliğin sessizliğini ve kıpırdamazlığını bozmaya nasıl kalkıştın?"
sonralıkla allah'ın neden insanı yarattığı konusunda bir açıklaması;
"Ben cinleri ve insanları, ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım.
Ben onlardan rızık istemiyorum, beni beslemelerini de istemiyorum.
Şüphesiz rızık veren, sağlam kuvvet sahibi ancak Allah'tır"
(Zariyat: 56-58)
hadi ya.
leylekler vardı hani?
canım sıkılmıştı.
ne yapacaksın merak etmiştim.
oyun oynamak istedim.
hımmm akıllısın soru soruyorsun, buyur cennete.
hııımm bu sorgulamaya başlamış, zebaniler kazana atın ve kazanın altını harlayın.
yaptık bir hata sonra mantar gibi çoğaldınız, ipin ucu kaçtı.
aslında sen olmayacaktın, üretimde hata oldu sonra ise kıyamadık.
ben yaratmadım! sen benim yarattığım şeyden fazlaca uzaklaşmışsın. o nu git anana babana sor. madem bu kadar bu sorunun yanıtı için meleşiyorsun al sana ahir zaman. şimdi kaybol.
-o kadar akıl fikir verdim hala kontrol nedir bilmiyorlar ben daha ne diyeyim.
