kendisinin hazırladığı cevap kağıdının sınav kağıtları arasına karışması sonucu:
- bu ismini yazmayan sorumsuz hanginiz? diyen öğretmendir.
ha konuyla ilgisi ne mi? okuduğu kendi hazırladığı cevap kağıdı olmasına rağmen ancak 70* alabilmiştir.
7 tane tam doğrumun olduğu on soruluk bir organik kimya sınavından 41 almam üzerine bu öğretmene kağıdıma tekrar bakma talebinde bulunmuştum. daha sonra bu not 69 olmuştu. bunu tabi ki büyük bir başarı olarak görmüştüm. kendi cevaplarına 70 veren birinden 69 alabilmek her yiğidin harcı değildir ne de olsa...*
Bütün ama bütün öğretmenler gibi istisnasiz, o da kutsaldır. Zaten egitim fakültesinden mezun oldun muydu kutsal olursun. Bayramda da bir maaş ikramiye alırsın.
Ama bir kerecik olsun sınıfa güleryüzle gel. Millet senin suratını çekmek zorunda değil. Psikolojik dertlerini de sınıfta tedavi etme. iki üç ders yapıp gidiyorsun, boş vaktin çoktur, git hastanede tedavi ol.
takıntılı manyaktır. lise öğretmenlerinin bu triplere girmesi ölümcüldür. arkadaş o kadar mükemmelsen neden profesör olmadın diye sorası gelir insanın.
genelde kadın öğretmenlerdir. evliliğe ve birine bağlanmayı esaret sayıp uzun yıllar yalnız başlarına bir yaşam sürerler. bu da beraberinde onların insanlara, özellikle çevrelerindeki insanlara tavır almasına neden olur. bu sebepsiz süperegonun en büyük nedeni cinsel açlıktır. evet, kimseyle bir şeyler yaşamak istemeyen ama sekse en çok ihtiyacı olan kişiler bunlardır. çünkü gece bütün enerjisini kocasına ya da sevgilisine harcayan öğretmenin sabahleyin öğrencilerine psikolojik baskı yapması, anlamsız kurallar koyması imkansızdır. hem hormonsal dengesini hem de notlarını yoluna koyacaktır böylece.
egosu şişmiş öğretmen modelidir, o da öyle tatmin eder kendisini, kimse 100 alamaz kendisinden. ama şu da var ki kimseye 100'lük bişey öğretememiştir. Ha ona sorsan öğrenci hatırlamamıştır yada dinlememiştir kendisini. hasta işte.
aynı dersten başka başka okullarda 100 alacak olan öğrenciler olduğunu varsayarsak bu öğrencilerin üniversitelere giriş sınavlarında okuldan gelecek puanları asla 100 alamayacak öğrencilerin puanından yüksektir. bu ne demek hoca öğrencilerin hakkına girmiştir.
(bkz: kaldı mı dohuz)
öğretme becerisi eksik olan öğretmendir.
demek ki hiç bir öğrencisine, sınavda 100 alacak kadar öğretememektedir.
çünkü öğrencinin başarısı, aslında öğretmenin başarısıdır.
öğretmen ali'ye bağırıyormuş:
- ne işe yaramaz öğrencisin, daha bir sınavda geçer not alamadın; koskoca adam oldun, hâlâ iki dersi öğrenemiyorsun... iskender senin yaşındayken dünyayı fethetmişti!
ali cevap vermiş:
- iyi de, onun öğretmeni diyojen'di...
öğretmenliği "not vermekten" ibaret zanneden, böylece mesleğini daraltan, alçaltan ve aşağılayan "görüntü öğretmendir".
yüzsüzdür.
Kendisiyle öğrencisini bir tutar (yani bilgi açısından kendini öğrencisinin seviyesinde kabul eder) üstüne bir de rakibiymiş gibi yarışır.
benden kimse "70'den fazla not alamaz" diyenleri de vardır.
diğer yandan basit bir hesapla sıradan bir sınıfta bir dersten ortalama 80 alınmışsa (öğrencinin 10 puanlık yanılma payıyla) hoca 90'lık ders anlatmıştır.
Daha açık bir ifadeyle
"hiç yüz vermemiş hoca hiç yüzlük ders anlatamamış hocadır".