bir düşünün, bu halinizle,(kassız, kondüsyonsuz, zayıf) nba oyuncusunuz ve ben wallace'ı savunuyorsunuz. detroit ataktayken top wallace'a geliyor. tam smacı yapacak faul ile durduruyorsunuz ama istemeden dirseğiniz burnuna çarpıyor ve burnundan oluk oluk kan akmaya başlıyor, yere düşüyor.
yerde bir süre kıvrandıktan sonra yavaş yavaş kalkıyor. bir de bakıyorsunuz üstü başı kan içinde ve size öyle sert bakıyor ki bakışları adeta havayı deliyor. nefes alışları kızgın bir boğanınki kadar hızlanmış bir biçimde üzerinize gelmeye başlıyor. siz ise ayaklarınızdan çivilenmişçesine kıpırdayamıyorsunuz, korkuyu tüm hücrelerinizde hissediyorsunuz...
kısa yürüyüşünün sonu geliyor ve artık size bir karış mesafede. öfkeli nefesi yüzünüze çarpıyor, her çarpışında korkunuz kat kat artıyor. artık daha fazla beklemeyip o kaslı sağ yumruğunu sağ kulağınıza indiriyor...ne olduğunu anlamadan yerdesiniz. acı son noktada ama umrunuzda değil, tek istediğiniz bu kadar ile kurtulmak. ama durmuyor koca oğlan. yerde duran bedeninizi yakanızdan tutup ayağa dikiyor. sol eliyle kavrayıp, sağ yumruğunu karnınıza geçiriyor. bu sayede birdaha düşmenize de engel olmuş oluyor. tam bundan sonra iflah olmam ben derken sol elmacık kemiğinize öyle bir darbe indiriyor ki; 3 adam boyu geriye uçup yere düşüyorsunuz...sonrasında araya girip sizi kurtarıyorlar. yerde bilinciniz yerinde mi değil mi anlayamadan hareketsiz yatıyorsunuz. bitti mi...
