allahım nasıl bir yalandır o insanın gözlerinin içine bakarak söylenilen. her ikisi de işin öyle olmadığını bilir fakat söyleyen inanmaya çalışarak söyler. karşıdaki de aynı azimle inanır. çok garip bir durumdur. kimse sadece arkadaş değildir oysa ki.
buradaki bir çok arkadaş gibi benimde nefret ettiğim söz öbeği. şimdi;
bu sözle sadece universite 1. sömestır da karşilaştim. matematik öğretmenliğinde okuyan dünya tatlısı bir kızdı bunu bana söyleyen. nasıl ayar oldum nasıl bilemezsin sevgili ulu sözlük okuru. bak aradan 6 yıl geçmiş, hala aklıma gelince tedirgin oluyorum.
flashback
şehrin en güzel cafelerinde birinde buluşmuşuz. 1 gün öncesinden yurtta arkadaşlarla bir ton antrenman yapmışız. kızı etkilemek için neler söyleyeceğimifilan. işte, yok ben senden çok elektrik aldım. filan gibi girişler yapılacak. neyse iki demli çayımızı söyledik. havadan sudan kısmı geçince girdim konuya. uzatmıyacam burasını. gayet samimi bi şekilde ona olan duygularımı açıkladım.
bir sessizlik oluştu. ama iç ses haykırıyor orada.
"ulan benim onyüzbin tane arkadaşım var zaten. kız ya da erkek ben zaten çok hızlı arkadaş edinen sempatik, eğlenceli bir ikizler burcu erkeğiyim. (hayır bunları etrafımdaki o onyüzbin kişi diyor). ben arkadaş istemiyorum artık, ben sevmek istiyorum, aşık olmak istiyorum ulan. hem birbirimizi severek de çok iyi arkadaş olamaz mıyız be? ya da arkadaş olarak sevsek birbirimizi!"
sanki içimden geçenleri anlamış gibi;
-sen de kendine göre haklisin x ama dediğim gibi ben seni arkadaş olarak.....
+??????..!!!!..???????
o arada gitmem gerek demiş kalkmış gitmiş hesabı ödemiş çıkmaya yelteniyo. benim beyin blocked olmuş kızı kasada yakaladım. elimde 2 milyon (cay bi milyondu) mal gibi kaldım kasada. kız çekti gitti. ıssız adam gibi nereye gideceğimi bilemedim. sonra bir yudum bile almadığım çaya bakıp ceketi filan topladım. uzaklaştım ordan. orada birdaha çay may içmedim. o şehre de birdaha dönmedim. dönemedim.
genellikle, hatta her zaman kızlar tarafından erkeklere söylenen sözde kırmadan reddetme cümlesi.
dahiyane bir zekanın ürünüdür. pardon, kırmadan mı demiştim?..
- ben seni arkadaş olarak görüyorum.
+ tanışıyor muyuz?
- işte o yüzden böyle dedim. tanısan çok seversin beni...
+ ben seni arkadaş olarak görüyorum.
- neden?
+ tanımakla, sevdirmekle tehdit ettin ya, işe yaradı diyelim.
- tamam, görüşürüz...
-ben seni arkadaş olarak görüyorum .
-kızım pat diye söylenir mi? ben de geceleri seni çıplak hayal ediyorum sonra elimi...
-anlat anlat heyecanlı oluyor.
- ben seni arkadaş olarak görüyorum.
+ abi kusura bakma da, sen hic bi bok görmüyosun. keşke artizlik yapacam diye gözlükleri çıkarmasaydın. kız sıkıldı, 10 dakka önce gitti.
- nuri, söyle ona ben onu arkadaş olarak görüyorum.
+ abi gözlük diyorum, lütfen diyorum, allahaşkına diyorum...
''madem arkadaşız, niye ateşli bir şekilde öpüştük o halde?'' diye bir soru akabinde sorulabilir. şimdi gerçekten böyle insanlar var. nasıl? bir seferlik öpüşülür,o anki şehvet duygularına yenik düşüp. yiyilir bu halt. sonra karşı taraf ''ayyy allahım öpüştük biz yaa!!'' diye yarı sevinç, yarı telaş duyguları içerisinde kendisi ile didişir. daha sonra da an gelir ve yüzleşilir... ben ve sen ne diyorsun? deneyelim mi? gibi sorular sorulur. cevap ahan da bu başlık olduğunda, ahan da benim ilk yazdığım cümle de hemencecik devreye girer ve karşı tarafı göt eder. genelde kız tarafı yapar ama erkek tarafı da az değildir bu konuda. onlar da yapar eğer takılıyorlarsa!
