duyulduğunda insanı yıkmayan bir cevap cümlesi. lan oğlum bir kzı bunu söyleyip sizi yıkıyorsa siz cesur ve iradeli değilsiniz. normal bende seni öyle görüyorum zaten denilebilmelidir.
bu şekilde rededilen erkeğin altında lüks arabayı görünce şekil değiştiren kız söylemi. osman cavcı'nın başrol oyandığı bir tv filmi vardı böyle. tatile gider osman ama şekil bozuk parada yok orada bir kıza takılır kız yüz vermez. filmin sonuna doğru önce cavcı ayrılır ardından kız otelden ayrılmak üzereyken resepsiyonist'e sorar bu ne biçim adam diye. resepsiyonist'te otel babasının der. babası öldü de o yüzden apar topar döndü der. cepten arar bunu o da kıza s.ktir çeker.
'ben oradan bakılınca arkadaş gibi mi görünüyorum? Hımm bu aşamada sen de tatlı su yosununa benziyorsun seni gerizekalı' denilesi bir cümleciktir. hayret bir şeydir; önce kendisini sevdiğinizden emin olmak için size bin bir oyunlar kurar sonra söylersiniz evet seviyorum seni, o da gururu okşandıktan sonra bu cevabı verir. Aslında hayır tatlı su yosunu değil sen bir çuval inciri .ok eden, kendini bilmez, gereksiz, hala büyüyememiş bir ispanyol parçasısın. oh be rahatladım. sağol sözlük.
ya bi siktir git ben napim senin gibi ezik şişko tipsizi
gel biz senle arkadaş olalım ben taksimde içeyim başkalarıyla yatayyım ama sen beni evime götür olur mu?
yani ben seni böyle görüyorum demektir.
hep sanal ortam geyiği sanırdım ama değilmiş. yani öyleymiş ama birilerinin başına gelebiliyormuş. evet, bu cümledeki birileri benim. 2007 yılıydı sanıyorum. tam bir ergen değilim lakin tam bir ergen gibi davranıyorum. üstelik tam bir geri zekalıyım. felsefe forumlarından birinde takılıyorum inceden. kendimi ispatlamaya çalışıyorum ama beceremiyorum. çünkü çalışıyor sandığım beynim tam bir kuş beyniymiş meğer. ben farkında değilim elbet..
ortamlar kuruyorum kendime, ona buna efeleniyorum. ayarlar veriyorum, kendimi bir şey sanıyorum. ama yalnızım. sosyal çevrem tarafından anlaşılmıyorum çünkü. o kadar farklı bir insanım çünkü ben. kalabalıklar içinde yalnızım ve bunu kendime söylerken hiç utanmıyorum çünkü çok orijinal bir şeymiş gibi hissediyorum. bilmiyorum yani, meğer herkes yalnızmış. forumda da bir tip var. komünist falan. ilgimi çok çekiyor. komünist olduğundan değil, herkes tarafından yerildiğinden ve kimseyle muhatap olmadığından. bense dikkatini çekebilmek için seksen dokuzuncu taklamı attığım sırada, fark ediliyorum. havalara uçuyorum ama hâlâ tam bir malım.
neyse muhabbet feşmekan derken samimiyet kuruluyor ve nevizade buluşması ayarlanıyor. "akşam 7 iyi mi?" diyor.. " o saatte işim var, gündüz olsa?" diyorum, kabul ediyor. bak bak sefil beynime bak, işim varmış. o saatte evde olmam gerek diyemem çünkü. kendimi kendime de ispatlama evrelerine geçememişim daha. saat iki de buluşacağız. taksim meydan'da otobüs durağında buluşuyoruz. fotoğraf göstermece falan da yok, telefonla konuşmaca usulu tanıyoruz birbirimizi. gördüğüm anda eriyorum ben. yaradılmamış, resmen elle çizilmiş. boy pos, kaş göz. ölüyorum ben.. ama belli etmiyorum, artisim çünkü.
barcelona cafe'ye gidiliyor. filtre kahve söyleniyor, ben de diyorum. tipime bak hele, filtre kahve ne lan? sanki kırk yıllık içiciymişim gibi "ben de lütfen" diyorum bir de. neyse muhabbet falan derken ben bir daha seviyorum herifi. sonra nevizade'ye geçiliyor, içmeceler vs'ler. ben tabi bunalım bir insanım, depresifim. sorunlarımdan falan bahsediyorum. bir erkeğin acıma duygusunu harekete geçirerek bana ilgi duyabileceğini sandığım yaşlardayım. erkeklerin ilk günden derdini anlatan kadınlardan kaçtıklarını bilemiyorum. ağlıyorum ben falan alkolünde etkisi ile. elimi tutuyor, beni sakinleştiriyor vs.
o gün öyle bitiyor. sonra ben onu, forumdan tanıdığım diğer arkadaşlarla tanıştırıyorum. güzel bir akşam geçiriyoruz. o akşam forumdan kankişim bana "seviyorsan git konuş bence" diyor. gazımı da alıp mesajımı atıyorum. muhteviyatı tam olarak hatırımda değil, lakin gelen mesajı çok net hatırlıyorum.
"ya canım sen gerçekten çok iyi bir insansın ama ben seni arkadaş olarak görüyorum" diyor. aslında, "ya kızım sen daha yirmi bir yaşında bir ergensin. daha kendini tanıyamamışsın, tamam iyi bir insansın ama daha olmamışsın. ben 26 yaşında gazetecilik kariyerinin merdivenleri tırmanan, hayatı içmiş bir adamım. üstelik beyin cerrahı bir sevgilim var ama şehir dışında. hem sen önce sesli harfleri yutmadan mesaj atmayı öğren." demek istediğini ben kendimi tanıdıktan sonra anlıyorum..
riyakarlıkta son nokta olan cümledir. aslında size demek istediği '' senden daha yakışıklı/güzelim, senin ne haddine benimle olmak'' demektir. bunu incitmemek için kullanıyoruz diyenler olabilir ama emin olun küfür etseniz bunun yanında tatlı bir anı olarak kalır. ayrıca ''yakışıklı değil ama sempatik'' cümlesinin de 1. derece akrabasıdır.
zannımca insanoğlunun karşılaşacağı en kötü durumlardandır. onca zaman takılıp bira içip fotoğraf çekip vesaire gezdikten sonra, ve onca şey yaptıktan sonra bu cümleyi duymak. ve tam ihtiyaç anında çıkan insandan bu cümleyi duymak. eviniz yanarken yangın tüpünün boş çıkması gibi bir şey.
ümit beslediğimiz kadar hayvan besleseydik iyi bir arkadaş edinirdik en azından. gerçi arkadaş olarak gören hayvanlar da oldu hayatımızda. hayvan derken kedi yavrusu kadar tatlı, eşşek gözlü filan...
iki farklı insan ve birbirlerine farklı bakan gözler.
gördüğünü vuran bir insandım ben, vurulduğuma bakamıyordum heyecandan. kalp atışlarım iki katına çıkıp halay çekiyorlardı.
elim ayağıma dolanıp çelme takıyordu, en çok görmek istediğim varlığa gözlerimi çeviremiyordum.
///
-sana olan duygularımı biliyorsun.
+evet...
-peki sen ne hissediyorsun?
+ben seni arkadaş olarak görüyorum.
(ağla belki açılırsın dedim kendime) \\\
arkadaş olmadan sevgili mi olunurmuş?
yakışıklı değil ama sempatiğim, hayır gelmez benden. ama ondan geldi...
(yazıdaki nah işaretini ilk farkedene benden şuku.)
bu söz kızdan gelir çoğunlukla adamını deneme sözüde olabilir. yani o kuş beyniyle bakayımda gerçektenmi seviyormuş hesabıda yapabilir.zaten arkadaş gibi görmesen nasıl sevgili olacaksin? illaki bir ilişki önce tanışma ve arkadaşlıktan geçmiyormu? kim direk hoppidik sevgili olduk oluyorki ? buna mukabelen bu kız bu lafıyla şüpe verip kesin bir şey demediği üzerede erkeğin atılım çabası boşa çıkmayabilirde payı vardır.
''ben sana karşı bi bok hissetmiyorum, yine de seni kırmayayım ve arkadaş gibi çevremde takıl takılacaksan, yok hala bık bık ötersen, defolup gidebilirsin, zaten umrumda değilsin''
Her ne kadar klasikleştirilmiş bir söz grubu olarak düşünülse de bazı durumlarda doğrudur. Arkadaş olduğun kızın kendini çok geliştirmesi veya güzelleştirmesi üzerine çıkma teklif ettiğinde %70 olarak alacağın cevaptır. Geri kalan %30 ise ömür boyu mutlu yaşarsınız anlamına gelir.