Bazen gerçekte reenkarnasyon diye bir şey varmış ve ben önceki hayatımda çok kötü bir insanmışım da o yüzden bu kadar yalnız, mutsuzmuşum ve hiçbir şey cezamı çekmem için iyi gitmiyormuş gibi hissediyorum.
Kaybolan ve de ezilen bir zamanın kırıntılarında bir çocuk varmış..
Bu çocuk çok hem de çok aptalmış..
Hayal dünyasında yaşayan yani hayal kurmaktan zevk duyan aptalın biriymiş işte ..
Basit ve sıradan bir dünyada kendi komplike fikirleriyle boğuşan deli dolu biri..
Gözünün önünde duran basitliği sırf bu aptallıkları yüzünden göremiyor, paramparça oluyormuş..
Derken hayal kurmamaya karar vermiş..
-...
+yok, hayır, bir şey yapmıyordum.
-...
+evet, yapayalnızım.
-...
+hayır, tabi ki de bütün zamanını bana ayırmak zorunda değilsin.
-...
+ben köşede oturan bir kedi gibiyim. canın isterse gelip sever gidersin.
Eski sevgilim evlenmiş. Zor kurtuldum elinden.beni kafalayıp nikahına alacaktı kara göt. Seneye de hamile kalır yanlışlıkla bad Muncur. Ehehe çok mutluyum lan.
Ruhu kaybolmuş, anlaşılan unutulmuş bir adammış..
Seslenmek, sesini duyurmak istiyormuş ama o duymuyormuş..
Düşünmeye başlamış belki de herşey benim yüzümden,aptal kalbimden diye sorgularken bulmuş yine kendini..
Merak edenin sadece kendi olduğu gerçeğine yaklaşmış ,yaklaştıkça da kendinden uzaklaşmış..
Kentte yağmur günlerdir durmak bilmiyordu. Sular her zamanki gibi yokuş aşağı akıyordu. Küçük çocuklar camdan dışarı bakıyordu. Arap bacı ölmüştü. Ali, Ayşe’yi seviyordu ama bu bambaşka bir hikayeydi.
Duraksadım ama yinede yazdım..
Hem kalbimde olduğunu bilmek hakkı değil mi diye düşündüm ,sildim sonra tekrar yazdım gönderdim..
Şuan yaptığım gibi saçmaladim ama yine de yazdım..