ben bu yazıyı öylesine yazdım

entry2649 galeri30
    2164.
  1. insana olan sevgim günbegün bitiyor. Bazen, yalnız, özlem içinde ölmek bile bana birlikte yaşayacağız diye kırıp dökerek, zorlama sürdürülen bir hayattan daha güzel geliyor.. Aslında böyle laflar etsem de, böyle düşüncelere kapılsam da duygularımın esiriyim. Kinci ve hırslı olmadığımı düşünsem de öyleyim sanırım. Anlık bir sinirle hırsla her şeyi yok edebilirim, belki kendimi bile.
    3 ...
  2. 2163.
  3. Ne düşünüyorsun dedi
    Nurhan damcıoğlu nu dedim
    Ne alaka dedi
    Çok yaşlandı dedim
    Yemeğine bir kaşık daha daldırdı
    Asıl aklında olan ne dedi
    Kyoto protokolü dedim
    Yüzüme uzun uzun baktı
    Seninle neden hala bir ilişkimiz yok dedi
    Çünkü Kyoto dedim
    Anlamıyorum dedi
    Biliyorum zaten tüm sebep anlamaman dedim
    Sinirlendi
    Kaşığı tabağa hınçla vurup masadan kalktı
    Bir daha gelmem dedi
    Ben de sana protokolü anlatmam dedim
    Sikmişim protokolü sabaha kadar barda çalışıyorum kızım ben dedi
    Büyük bir dert değil dedim
    Montunun önünü sıkıca kapatıp kapıyı açarken döndü
    Bir daha gelmeyeceğim bir şey de dedi
    Ne söyleyeceğimi biliyorsun dedim
    Kyoto'na sokayım dedi
    Kapı nefretle çarptı
    Bir daha onu hiç görmedim.
    20 ...
  4. 2162.
  5. Sustuklarımızı içimizde de bitirebilsek keşke.. Güzel bir gökkuşağı kondurabilsek yüreğimizin en tenha köşesine. En parıltılı renkleriyle besleyebilseydi ruhumuzu. Ruhumuz, o'nun ruhunu... iyi gelebilseydik birbirimize.
    5 ...
  6. 2161.
  7. insanın çok kötü hissettiği hayattan kopup gitmek istediği Zamanlarda çıkıp gidebileceği bir yer bir şehir bir dost sıcaklığı bulması hayatı daha yaşanılır kılıyor ..
    0 ...
  8. 2160.
  9. 2159.
  10. 2158.
  11. Ben de "oh selo tutuklandı bi de apo asılsın idam gelsin keyfime diyecek yok" diyenler gibi ya da "eş başkanlar tutuklandı sokağa çıkın başkaldırı yaşamdır" diyenler gibi "n'olursa olsun" diyebilmek yarına umarsızlaşabilmek istiyorum.
    bugün gözünü kaybeden bebeğine, yarının canlı bombasına, pususuna, patlamasına, can kaybına düşünmeden bakabilmek izleyebilmek istiyorum
    kimse galiba bunlardan korkmuyor, bende korkmamak istiyorum.
    3 ...
  12. 2157.
  13. düşmedim ama bi tutunmam gerekti açıkçası...
    1 ...
  14. 2156.
  15. Hasretin bölerken uykularımı
    Çaresiz gizledim duygularımı.

    Bu gece arabeske bağladım.
    4 ...
  16. 2155.
  17. hiç iyi değilim bugünlerde. olmuyor işte, olmuyor. ben bu yaşama işini beceremiyorum. bir yerlerde bir eksiklik, bir yerlerde bir bozukluk var. kendim yapmaya cesaretim olsa çoktan bitirmiştim bu saçma var oluşu.

    iyi değilim işte ve ben kötüleştikçe her şey daha da kötüleşiyor. hastalıklı fikirler var zihnimde, zehirliyorlar beni. içimden ufacık bir ses bu düşüncelerin saçma olduğunu güç bela fısıldamasa aklımı kaçırmamam mümkün değil. o sesi de kaybedersem n'aparım bilmiyorum. kafamın içindeki sesler, allahım, susmaları için sol kolumu kökünden kesip verirdim.

    bir olay bin düşünce olarak hücum ediyor zihnime. paranoyalar, şüpheler, öfke tüm bedenimi ele geçiriyor karşı koyamıyorum. ve insanlar. en güzel kısmı insanlar. anlayışı, hoşgörüyü işine geldiğince yorumlayıp alnınıza yaftayı basan insanlar. sizi anlamak yerine kendi haklılığında boğulan insanlar ki siz onları da anlayacaksınız diye içinizde on bin parçaya bölünürsünüz. ama olmaz işte, hayatın bu kısmında da tutunamamışsınızdır.

    düşüncelerim bile bölük pörçük. kelimelerim, cümlelerim; neler anlatıyorum size sırasını bile bilmiyorum. işte tam olarak hayatıma bakışım da böyle. bilmiyorum, nereye sürüklendiğimi bilmiyorum. şu siktiriboktan hayatımın nereye yuvarlandığını bilmiyorum.

    şimdi oturduğum bu koltukta kolonyanın uçması gibi, ne bileyim suyun buharlaşması gibi yok olsam ya ben de, yavaş yavaş. aklıma çivilenen tek istek bu.
    1 ...
  18. 2154.
  19. Çok komik bu ara bana dünya,
    Bir de uyusam görsem Rüya.
    Saçlarımdan tutsalar beni,
    Bu Zevk verir bana, vur banaaa.

    Ben bu şiiri niye yazdım bilmiyorum. Swh
    0 ...
  20. 2153.
  21. Ben de bu entryi öylesine yazdım.
    0 ...
  22. 2152.
  23. Orospu çocuğu sivri sinek. Uyandırdı ve uyuyamıyorum.
    0 ...
  24. 2151.
  25. babam, sicilyalı bir dünya ağır siklet yalan şampiyonuydu.
    2 ...
  26. 2150.
  27. “Beni unutma lütfen, sanki beni unutursan aynalarda bile yansımayacağım. Kimse elimi sıkmayacak merhaba derken, bütün otobüsleri kaçıracağım. Sanki sen beni unutursan balkanlardan gelen yağışlı hava yalnızca benim üzerime yağacak. Bira söyleyeceğim gelmeyecek, Sigarasız kalacağım yemek sonralarında. Lütfen beni unutma çünkü sen beni unutursan ben tedavülden kalkarım, anlamım kalmaz. Lüzumsuz bir şey olurum. Denediğim hiç bir kıyafet olmaz bana, güzel konuşamam, küfürbaz olurum. Beni unutma lütfen, adım artık öznen olmaz, ben artık özel olmam, genel anlamlar içeririm. Beni unutma lütfen..
Lütfen..”
    5 ...
  28. 2149.
  29. kazanmam gerekenler var. tırnaklarımla kazıyarak.yıkıp geçtiğim her şeyi ayağa kaldırmam lazım. kalan sağlar benim,kaybedilenler ölü.
    0 ...
  30. 2148.
  31. küçükken hep sıradışı bir insan olduğumu düşünürdüm. ilerde güzel işler yapmak için dünyaya gönderilmişIm hatta yeterince düşünce egzersizi yaparsam özel güçlerim aktif hale geçebilir diye düşünürdüm. insanın sıradan bir insan olduğunu fark etmesi korkunç. yaşadığın hemen her şeyi başka biri çoktan yaşamış ve de atlatmış oluyor. araba modelleri gibi. seri numaraları farklı olsa da aynı modelde aynı amaçlarla çalışan "aynı" bir başka araba daha var. hatta onlarca var. belki binlerce var.
    4 ...
  32. 2147.
  33. Hiçbir zaman uzun vadeli plan yapmamayı öğretti hayat bana.
    Şimdi günü gününe yaşıyorum.
    Belki herşey zor ama imkansız diye birşey yok.
    Hayat pamuk ipliğine bağlı.
    Bir saat geç gelen ambulansın hesabını şimdi ömür boyu ödeyecek bir kardeş.
    Daha fazla acısı olmasın bu hayatın istemiyorum.
    Herşeye rağmen gülebiliyorum artık.
    Elindekilerle yetinmeyi öğrenmek bu kadar acı olmamalıydı.
    Şimdi sorsalar dünyaları sana verecekler umrumda değil.
    Herşey boş bomboş.
    Boğazım düğüm düğüm.
    17 yaşında genç bir çocuk.
    Ve hayatı boyunca aksayacak bir bacak.
    insanların meraklı bakışları.
    Gerçekten bazen tiyatronun içinde şansın bok attığı bir karakter gibi hissediyorum kendimi.
    14 ...
  34. 2146.
  35. Gökyüzünü mavi görüyorsun diye gökyüzü mavi sanma .
    3 ...
  36. 2145.
  37. Ne yazılsa ciddiye alan bir kitle türemiş burada. Nerden gelip Ne ara türediniz lan siz?
    1 ...
  38. 2144.
  39. Herkesin bildiği bir şehirde, herkesin boğulduğu bir kalabalıkta, herkesin birbirine çarptığı yollarda, kimsenin tanımadığı bir adamdı. Olabildiğine sessizdi, alabildiğine yalnızlık taşıyordu cılız omuzlarında. Ortadan ikiye ayırdığı saçları apolitik bir insan olduğunu simgeliyordu O’na göre ama bu da kimsenin umurunda değildi. Belki söyleyecek çok sözü vardı da dinleyecek hiç kimsesi yoktu. Okyanus ortasında bir kara parçası gibiydi. Esas hayat oradaydı ama herkes bir tek maviyi görmek istiyordu.

    http://mbsadam.blogspot.c...er-kahraman-hikayesi.html
    2 ...
  40. 2143.
  41. Senden bi bok olmazmış boşuna umut bağlamışım.
    3 ...
  42. 2142.
  43. Sevgili güllük;
    Anne vardır. Baba ve Kardeşler vardır. Bazen onlardan bazıları göçerler. Dünya değiştirirler, bazıları mekan değiştirirler. Ölünce toprağın içine gömülürler. insanlar Yalana meyillidirler. Ben sevdiklerim gittiğinde hiç ağlamadım.

    Meç vardır. Masat vardır. Meç ve masat birlikte vardırlar. Ayrılınca zamanla anlamsızlaşırlar, işlevsizleşirler. Dar, bütünler, geniş, tümler gibi açılar bulunur. Hangi açıdan baktığımıza bağlı olarak açılar bazen tümlemeyebilirler. Ayakkabı vardır. Kalem vardır. Sınırlar olur. Yürünür, çizilir. Sınırlar en keskin haliyle haritalarda ortaya çıkarlar. En görünmez şekliyle insanlar arasında zuhur ederler. Yüz metre mesafe haritalarla çizilemez olur. Yemek de yenir, en güzel onunla yenir. Bardağın dibi olur, Cehennemin de. Bardağın Dolusu olur, boşu da olur, cehennemin boşu yoktur, o genelde doludur. Bardağın dolu tarafına bakana optimist, bardağa bakıp “uçak lan bu” diyene sürrealist, boş tarafına bakana “azcık iyimser olsana be pezevenk” denir. Bardak geniş açı olur.

    O dediğimiz, işte “O” Doğasıya sevilir. Bardağın bakılan her tarafından sevilir.

    *
    3 ...
  44. 2141.
  45. Geceye Şiir

    Şiir düştü aklıma. Bu puslu, belirsiz gecenin ardına bir şiir kazımak gerekti. Beyaz boş Bir sayfa belirdi karanlıkların arasından. Sessizlik hakimdi. Geceye karışan dualar gökyüzüne yükselirken bir bebek ağlıyordu Filistin’de. Kahpe zindanlarda yankılanan mahkumların çığlıkları karışmıştı tüm semaya. Ses sese değmişti bir kere. Olacak olan şey olacaktı. Neyse şairin kaderine düşen onu görecekti. Belki aşk belki savaş.

    Bilinmez.. Ama yazılı ise o görecekti onu. Tıpkı şairin şiiri gibi. Şiir de aslında bir yerlerde yazılı durur her zaman. Ama bilinmez ki hangi şiir hangi şaire düşecek. Ama Bir eksik vardı sanki. Ağlamak vardı, çığlık vardı. Sahi ağıt neredeydi. Sema 7 göğün ardına mı gizlemişti ? Evet anaların ağıdı eksikti. Ben vardım, en soysuz ses bile vardı bomba seslerinin ardına gizlenmiş terli duvarlar arasından yükselen. Ama ağıt yoktu. Şair geceye bir şiir bırakacaktı. Ancak ağıt yoktu. Ya daha gitmeyecekti ya da gidecek ve hiç dönmeyecekti şair. Gökyüzü çok karanlıktı. Gökün yüzü yoktu epeydir. Ağıtları bulutlara gömeli ne yüzü ne de gözü kalmıştı. Ama şair mehtaba bir şiir bırakacaktı. Etrafta dolaştı durdu. Sabah olacaktı neredeyse. Güneşin kızılı şiiri boyayacaktı tüm acımasızlığıyla. Şehir kızıla boyanmadan önce şiire boyanmalıydı. Önce şehir şiire boyanmalı, sonra şiir şaire. Ve sonra da şafağın mehtabı idam edişine şahit olacaktık hep birlikte. Ağıt bir türlü saklandığı yerden çıkmıyordu. Duyulmuyordu.. Kelimeler hiç bu kadar çaresiz olmamıştı. Sessiz ve susuz bir gecenin sonunda şair bir ses işitti. Anaların ağıdı.. Şiiri bile bastıracak derecede haykırıyorlardı. Şehrin tüm sokakları bu ses ile dolmuştu. Ağlayan bebeler bile ağlayamaz olmuştu. Şair şiiri bırakacak bir yer bulamamıştı. Ağıt tüm hüznü ile her yeri adım adım sarmıştı. Şair kalemini kırdı ve gecenin sonunda geride acılar bırakarak gitti. Aşk değil savaş düşmüştü bahtına. Geceye bir şiir bırakamayan şair ağıda eşlik ediyordu. Ve şöyle mırıldanarak şehri terk edecekti : “ama siz bu ülkenin askerlerisiniz”
    1 ...
  46. 2140.
  47. "tam 5 kere ölmüştüm. bunlardan biri intihardı. 17 cinayetim, 83 kere de silahla adam yaralamam vardı. ama şimdi ilk defa bir cesedin yanında korkudan ne yapacağımı bilmiyordum."

    meksika açmazı / pek yakında
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük