O kadını gördüm gece vakti. Sırtlanmış aşkı omzuna düşe kalka yürür yolunda. Yanından gelip geçenler şaşkın şaşkın bakardı ona; bilirlerdi kim olduğunu onun. Kimi taşlardı, kimi tükürür suratına... Turan ın kadınıydı çünkü. Büyüklüğü ondandı, alçaklıgıda ondan..
Derdi ki tek dostu melek'e: Bak, bak bana. Ellerime, yüzüme , ruhuma bak. Kanayan benim. Kanayan kıymetli turan'ın kadını. Şimdi cekil önümden gideyim, kıymetlinin kadınına bunu yapanların nankörlüğü hasta eder beni. Cekil yolumdan gideyim. Eyleme beni.
Not: akşam akşam geldiler bana sözlük. Bir bastılar.
kendimi attim yine sacma sapan duygularin icine.
buyuk konustugun seylerin onune pat pat gelmesi ne demektir bilir misin?
fakat, su da var bana gelmesini hic beklememistim, asla yeniden gorme umudum yoktu.
ondan uzak duramamam ama onunlayken de yapamamamiz.
ikimizinde birbirimize kilometrelerce uzak olmamiz.
ben onu o kadar beklerken su dustugumuz duruma bak.
neden bir turlu birlikte olamiyoruz?
neden surekli biseyler bizi parcalamak icin isbirligi yapiyor?
onu cok ozledim ama ona soylemek istemiyorum.
onu cok ozledim ve onu bir daha asla goremeyecek olmanin verdigi psikolojiyle bas etmeye calisiyorum.
aldığım hazdan öleceğim en sonunda sanki. Saf acıydı bu belli ki.. Katıksız duru ve her şeyden soyutlamış sanki kendini. Küçük bir çocuk masumluğunda sokulmuş koynuma hafif hafif sızlatacak gibi hissettim, değilmiş. Belli ki göğsümü yarıp girmek istiyor. Yetmeyecek yetinmeyecek asla. Bedenimi yiyip bitirecek ve ruhumu yükseltecek. Gelişinden belliydi.
Her zaman söylerim; " insan kendi değerini kendi belirler" diye. Eğer benimle aranızda mesafe seziyorsanız, önceleri aradığım halde artık arayıp sormayı bırakmışsam hatta hayatımdan çıkarmışsam gelip bana kimse ne oldu diye sormasın ! Ben ne yaptım da böyle oldu diye kendine sorsun, beni yormasın...
odamı özledim. anneannem bizde ve deli gibi horluyor. evde annemlerin yatağından sonra en rahat yatak da benim. abimin odasında iki çekyat var. biri onun yatağı, diğerinde de ben yatıyorum şimdi. abim şimdi yok. bu oda aslında güzel. kışın soğuk olmasa buraya taşınırdım.
kış gelince ayaklarım çok üşüyor. kanım biraz düşük, yapısal ama. üşüyor ve terliyor. çok saçma değil mi? annem bi kere ayağıma dokunup öldüm sanmıştı.* soğuyoruz ya ölünce..
abim evleniyor. aslında bi süredir zaten uzak olduğunu hissediyordum. yani eskisi kadar gülmüyor benle. artık sevgilisi olunca beni ihmal eden arkadaşlarıma kızmayacağım çünkü gerçekten olması gereken bir şey olmasaydı abim beni boşlamazdı. aslında boşlamadı da, sadece baba gibi davranmaya başladı. beraber oyun oynadığımız gibi değil.
precious da uzak. keşke yakın olsak. geçenlerde geldi.* rüya gibi. umarım ben de giderim yakında. o tanıdığım ve akrabam olmayan en iyi insan.
iki sene sonra nerede olacağımı bilmiyorum. nerede olmak istediğimi de bilmiyorum. aslında olmak isteyip istemediğimi de bilmiyorum.
insanların yalnız kaldıklarında beni hatırlamalarından nefret ediyorum. biri beni gerçekten severse normalde de hatırlar değil mi? precious hatırlıyor mesela. abim de..
demet çok atarlı. sevgilisinden ayrılmış galiba. ben kariyer yapacağım diyor. s.k.ir lan ordan diyemiyorum. deistim dedim güldü. o da benim gibi. babamlar bizi dindar sanıyor. zaten babam da deist ama farkında değil.
esinle, derya da öyle sanırım. derya ergen, onunki normal.
dövme yaptıracağım dedim, amcam sana hakkımı helal etmem dedi. süslen püslen lafım yok. onun hesabı farklı ama dedi. hangi hesap diyemedim.
ulan ya, ayak üstü dövmeden de olduk. üzerimde hakkı var. ona borcum var. herkese var. görünmeyen bir yerime mi yaptırsam?
gündüz çok uyudum, uykum yok. kafamdaki ses de susmuyor. haftaya okul var. onu görmek istemiyorum. aslında görünce bana bi etkisi olmasın istiyorum. olmayacak da. insanlık adına alınan selamın da ortasına sıçayım, almayacağım. bu konuma gelmeyi ben istemedim. ama hissediyorum tanrı yine bana trollükler yapacak. lütfen aynı grup falan olmasın, yalvarıyorummmm!!! açıklamadılar aq mun listelerini de. keşke gidebilsem precious un yanına. beni yine adam etse biraz. ben yapsa.
offfff..
sakin bir insan olacağım. sınava çalışıp kitap okumam gerek. kitaplar hiç terk etmiyor sözlük. ne zaman yalnız kalsam, yapacak işim de olmasa açıyor kendini. sevgili de yapmıyor. belki de yapıyordur. j.c.grange kitapları ile ahmet ümit kitapları efsane çift olabilirler bence.
bi de sözlük terk etmiyor işte. nöbetlerde kavalyem olur musunuz efem? ^^ şimdiden teşekkürler.
kendine güven valeria. çoğu insandan iyisin. gerçekten. hatta o yüzden yalnızsın. kendin gibi insanlarla birarada olamadığın için. eksiklerinin farkında olman senin avantajındır. biraz sosyal yönünü geliştirmen gerek sadece. yapabilirsin. yap..
ya cocuk yarin mezun oluyor. astsubay oldu. sansina doguya da gitmedi. yani bir hayirli olsun dedim. insan derki sagol. valla sonunda yuzsuzluk yaptigimi da belirttim yani. öküz.
aylık iç döküşlerimden birini yapiciğim, siz takılın. ehehhehe..
kendimi bi tuhaf hissediyorum bu aralar. hep kendi kendime derdim; mutlu olmasam da olur, nötr kalsam yeter. yani en azından yatıp tavana bakarken düşünecek derdim olmasın. işte bi kaç gündür öyle hissediyorum. mutlu değilim ama üzgün de değilim. zaten mutlu olmamak üzgün olmak demek değildir. sıfırı hep unutuyoruz. aslında güzel sayı sıfır.. can yakmıyor eksiler gibi.
inanılmaz bir umursamazlık sardı, belki de ondandır. annemin, abimin kızınca, tükürür gibi "umursuz!" deyişlerini duydum kulaklarımda şimdi. ben olsam çocuğumun umursamaz olmasına üzülmezdim. beni umursamıyorsa, başkalarını da umursamıyordur. umursamadığın insan senin canını ne kadar acıtabilir ki ailen değilse? hani öyle ki onlar hararetle bi şeyler tartışırken şeftalinin tüyleri kütikula tabakasının uzantısı mıydı? diye düşündüren bir umursamazlık. eskiden olsa ağlardım. eskiden dediğim de geçen hafta falan. lol*.
ulan bi de durup durup diyorum ki kendi kendime "beni neden sevmedi?" boş ulan o adam. karton kutu ya. vursan bırak ses çıkarmayı, hofffft diye içine çökecek. allah korumuş da sevmemiş işte. bugün feci imana geldim. kendime de kızıyordum "üzüldüğün şeye bak, beyinsiz!" diye ama artık kendimi de affedip azat ediyorum. insan denen varlığın bug ı sevilmek istemek olsa gerek.
bugün babama alıcı gözle bi baktım. iki saniye kadar. uzun zamandır o kadar uzun bakmadım sanırım. yaşlanıyor. yaşlandıkça korkuyor. o da biliyor çünkü, yalnız kalacağını... saçlarının yanları beyazlamış, tepe zaten kel. göbeği kocaman ama hala çok yemek yiyor. ben siroz oldu falan sanmıştım geçen sene, korkmuştum. değil ama.
bazen tanışıp muhabbetimin koptuğu insanlarla kafamın içinden kendi kendime sohbet ediyorum. söyleyemediklerimi söyleyip rahatlıyorum. mesela bi arkadaşa merhaba dediğimi hayal ediyorum. o da ooo naber diyor. biraz muhabbet ettikten sonra konuşmadık uzun zamandır, aramadın sormadın diyor. ben de diyorum ki çünkü seninle konuşabildiğimiz iki konu var: ders ve gizem.* gizem bizim tanıdığımız tek ortak arkadaşımız ve tam bir ikiyüzlü şımarık piç. ve sen ona hayransın. işte bu yüzden arayıp sormuyorum. ben gizemden bahsetmek istemiyorum.
bence ben kendi kendime daha güzel muhabbet ediyorum başkaları ile konuşmaktansa.
kitap okuyasım var. kitap okumam lazım başkaları için de. yarın halletmem lazım.
internetim olsun snap atarım diyordum. var artık ama snapchati sildim. bazen bi şeylerin hayali kendisinden daha güzel oluyor. kurduğum hayale sokayım ayrıca. hayale bak.
hayal demişken annemle anlaştım, kendi evime çıkarken kupalarımı da götürüyorum. beş tane oldular. bi tane daha alırsam tezgaha konan altılı kupa şeysini doldurabilirim. kupalar çok güzel. ve en sevdiğim eşyam da bardak altlığım. aynısından abimde de var. aslında ondaki de bende duruyor. zaten o aldı. nereye gidersem gideim çok minnoş bir evim olacak. küçük tencereler.* tencerelerin hikayesi başka. neyse..
Kendimi unutmaktan korkuyorum. Ne kadar gülüp eğlensem de bazılarıyla bir bütün olsam da bwb aslında 16 yaşını ruhsal olarak tek başına geçirmiş biriyim ve bazen bunu unutup kendimi dümdüz hissediyorum. Ama şu da var ki dümdüz hissetmek karmaşıklıktan ve tek başınalıktan daha mı iyi? ikisi de bok bence.
Benim de bir iç dünyam var ve her zaman moral düzeltici ben olmayabiliyorum buradan bencil arkadaşlarımın ve bi haltımdan haberi olmayan ailemin ellerinden öpüyorum.
he he ben çok sakin kararlı özgüvenli ve umursamazım el bebek gül bebek büyüdüm ayynen. Beni şu dünyada tanıyan 4 kişi falan var hiçbriiyle kan bağım yok.
Yazıyı yine mahvettim.
Ben yazıyı aslında son zamanlarda bana farklı hissettiren kişiye yazacaktım bak bana döndü. Senin de canın cehenneme bak ben de zor durumdayım.
Sanırım herşey giderek tersine dönüyor. Ben mi yaptım? aslında tam sayılmaz. Ben istemedim yani, planlamadım. Ama hoşuma gidiyor.
Ne değişik insanlar var. Çıkarcı insanlar. Ulan küçücük çocuktum, minicik kalbim vardı. Neden o zaman değil de şimdi kardeş olduk. Sen de çocuktun, kim kandırdı ki seni bende daha değerli olduğuna dair.
"Bizim bizden başka kimsemiz yok, yeni anladım."
geç oldu be yavrum. Benim için sen yoksun artık. Yoldan geçen insan ne kadar kardeşimse o kadar kardeşimsin. Üzgünüm, böyle olsun istemezdim. Benim bir tane kardeşim var.
Ben kötü bi insan mıyım? belki de. Iyi ya da kötü unutamayan bi insanım.
Ben seni düşünürken sen kimi düşünüyorsun acaba? canın sağolsun..
Ağzum bozuldu bi kaç gündür. Bok falan diyorum. Anneme dedim demin "sabahtan sıkarım kireç çözücüyü, akşama kadar ne bok yerse yesin artık yumuşar mı akar mı?" Güldü ama yakışmıyor be öyle şeyler.
Yeni yıkanmış nevresimle uyuyorum. Büyük final! müthiş final! yumuşatıcı çok gzel kokuyor. Kokulara karşı hassasiyetim var. Neyse. Valeria çıkar, perde kapanır. Iyi gecelerrrr..