ben bu şehrin profesyonel yalnızıyım. bir kalabalıklaşırım, bir tenhalaşırım, ben bu med cezirin uzmanıyım. yüreğimde yarı açık 2 kapısı olan ışıksız bir ofis var - geceleri biraz daha fazla açılır o kapılar- bazen birileri kapıları gıcırdatır, merdivenlerden gelenleri seyrederim. çalışma masamda yığılı bir sürü dosya, birçoğu terk edilmekten. ben bu şehrin profesyonel yalnızıyım, bıktım kapıyı kapatmadan gidenlerden, bıktım başımda dikilenlerden! ben bu şehrin profesyonel yalnızıyım, ofisimde beyaz bir tahta durur, üzerinde silinmiş binlerce harf, okuyabildiğim tek şey : yalnızlık. sabah işe gideceğim belki aklıma bile gelmez, ama eve geri geldiğimde kapıyı açacak yine cinsiyetsiz yalnızlık. sanma, güceniyorum asla! ben bu ofiste kendi kendime konuşurum, 2 yumurta, 2 domates, birkaç biber alır arada sırada yalnızlığımın menemenini yaparım. kimseden akıl alacak değilim, ben bu ofisin duvarlarda gezinen monologlarıyım. nerdeyse kar mevsimi geldi -içerde ne kalırsa kalsın- ben bu ofisin kapılarını artık kapatırım!