sen yoksun orada adamım. var isen dahi dinde anlatılan değilsin yani. böyle sana inanmayanı sonsuza kadar yakacak kadar sadist ve işkenceci de olamazsın diye düşünüyorum yani koskoca evreni yarattı isen bizede eccik merhamet gösterirsin herhalde *
ey tanrim ne zaman senden sevgili istesem gondermedin, ne zaman sana rest ceksem sevgili yagdi onume. ruhlar alemindeyken bi sorun mu yasandi aramizda bilmiyorum ki.
yeter. kurbanın olayım yeter. bunca kepazlik neden. neden tüm bunlara elim kolum bağlı oturup sabretmemi bekliyorsun. tüm bunların hepsi cennetin için mi. ve bana tüm bu kötülükleri yapanı sadece cehennemine atmakla mı yetineceksin. neyse, yine de sen daha iyi bilirsin.
annem bana hamileyken defalarca kuyulara, çukurlara düşmüş; koridorlarda yuvarlanmış, ölmemişim.
beni -afedersin tanrım- doğurtan abla 16 yaşında bir stajyermiş, ölmemişim.
aslında kesinlikle sezaryenle doğmam gerekirken, normal doğumla saatlerce uğraşılmış, ölmemişim.
on günlükken akciğerlerim iltihaplanmış, ölmemişim.
iki yaşımda parmağımı koparmaya çalışmışım, kan kaybından ölmem gerekirken ölmemişim.
üç yaşlarımda kafam kırılmış, ölmemişim.
bir hafta sonra aynı yeri tekrar kırmışım, ölmemişim.
dört yaşımda koşarak tansaşın açılıp kapanan kapısına toslamışım, burun diye bir şey kalmamış, kan revan her yer... ölmemişim.
defalarca kolumu kırmak suretiyle kaydıraktan düşmüşüm, öl-me-mi-şim.
Eğer kuran senin varlığını kanıtlıyorsa, burada yazılanlar da bize verdiğin zekaya şükrettiriyor. Gönüller ancak seni anmakla huzura erer. Biz seni anarak huzur buluyoruz, dolap beygiri gibi boşuna dönüp duranlara da hidayet dilyoruz.
diğer tarafta ne zaman karşılaşacağız bilmiyorum ama sana burdan şunu söylemek istiyorum. iyi olanı neden kahredip kötü olanı yüceltiyorsun be güzel allahım