eski tadın yok, cidden bak. küçükken böyle sarı bir paketiniz vardı sabahları ekmek arasına sürmezdim sadece sofrada dururdu öyle. ismin bana özel olduğunu düşündürürdü ama herkesin sanasıydın. sana tek sözüm, ne olsun bişe yok. tadını hatırlamıyorum ama çok bozdun. öyle böyle bozmadın çok bozdun yani.
ortaokul yıllarıma kadar en çok tükettiğim şeylerden biriydin. sensiz kahvaltı yapmazdım zira. sonra annemin sözünü dinleyip, senin zararlı bir şey olduğun kanaatine vardım ve o gün bu gündür yüzüne bakmıyorum.
canım yağım sana,
geçen gün müdür yemeğe ne koydun diye sordu. ben de sana koydum dedim. göt oldu gitti. teşekkürler sana. sana sana canım feda. mutfağın vazgeçilmezi sana.
eskiden bir ben vardim birde sana yag. buz gibiydik once buzdolabinda, sonra eridik birlikte tavada, aldigimiz isiyla daha da eridik sen oldun sivi yag, saga sola akmaya basladin seni bir kavanoza koyduk sonra, azar azar eksildin, gun gecti bos kavanoz tezgahta.
Ben senin hayatında aslında hiç 'ben' olarak var olmadım .. Hayatına giren diğer kişilerin eksik yanlarındaydım ben, onları benimle birleştiriyodun.. Kiminin dokunamadığı eli oldum, kiminin konuşamadığı sesi, kiminden göremediğin sevgi oldum, kiminin düşünemediği incelik oldum, kiminin vermediği değeri verdim, kiminin gösteremediği sevgisi oldum, merhameti, sadakati, yüreği oldum ama bir bütün olarak göremedin hiçbir zaman beni hep birinin bütünleyicisi oldum.. Aynı zamanda doğru orantılı olarak onlara kızamadğında kızdığın kişi, trip atamadığında trip attığın kişi, bağıramadığında bağırdığın kişi oldum... O yüzden biliyomusun sana geldiğimde kollarını açmanı istemiyorum sen bana gel istiyorum.
sevgili sana,
sen hep diğerlerine göre biraz daha pahalıydın, seni almakla almamak arasında kalırdım. şimdilerde seni reklamlarda da göremez olduk. her şey yolunda mı? kendini bu denli çok özletme. sevgiler.
sevgili sana
yıllardır "yemeğe ne koydum biliyon mu? sana koydum ehür ehür " esprilerinden senin de rahatsız olduğunu biliyorum. yanındayım demek istedim. saygılar.
nasılda gece yarısında aklıma ilk sen gelirdin. nasıl da büyük bir heyecanla mutfağa koşardım. bir ekmek alırdım, üzerine seni sürer, yanlız kalmaman içinde üzerine mis gibi kahvaltılık salça sürerdim. nasıl da uyumlu duruyordunuz birlikteyken. siz güzeldiniz güzeldiniz de, ben sizin uğrunuza yarım ton oldum. *