bugün hayatımdan çıkalı tam 7 ay olmuş!!!
neredeyse hergün konuşurduk seninle, gece, gündüz dertlerini dinlerdim.
sana verilen emeğe, senin için harcanan zamana yazık.
sana acıyorum çünkü senin de bildiğin bir gerçek var, ' bir daha asla benim gibi bir arkadaş bulamayacaksın'.
bundan sonra hayatına giren herkes sana içten bir keşke dedirtecek, geri gelemeyeceğini bilmek acını dindirmek yerine daha da körükleyecek.
o basit hayatında, basit hayat arkadaşınla sana mutluluklar dilerim yine de.
Belliki çok yorulmuşsun bugün.Seni yıldıran, öfkelendiren , sevindiren... Kısacası seninle ilgili ne varsa... Bende yoruldum bugün.Sen anlattın daha da yoruldum. Bütün başına gelenler başıma gelmiş gibi hissettim.Hissettim dediğime bakma. Gün içinde sağıma bakıyorum biri var sanıyorum.Sonra bir anda kayboluyor..Aradan geçen bir "seni sevdiğimi anlıyorum" zaman sonra yine hatırlıyorum seni.. O kadar hatırlıyorum ki sanki az evvel arkamdaymışsın gibi.Gerçekten de ordaymışsın.Sende yorulmuşsun işte...
aracı gönderdim sallamadın...
yüzyüze konuştuk beni başından savdın...
yüzümü kızartıp babana gittim, olayı öğrenince beni tokat manayağı yaptın...
bana başka çare bırakmadın abi...
devletin ilgili kurumlarıyla işbirliği yapıp,
biz bu mahkeme celbini sana yazdık...
en sevmediğim özelliğim, yazıma yazımın sonunu düşünerek başlıyorum hep. bu yüzden hep son cümleler geliyor aklıma. bunun çözümünü bulamadım daha. gene öyle olacak sanırım. neyse başlıyorum, gene sondan.
o kocaman gözlerini biraz daha açıp, hafif aşağıdan bana bakışını hiç unutmam ben. sen de unutturma.
doğru söyle, o gün yolda gördüğümde seni, vitesi 5e takıp içimden "hasiktir, o değildi, o olmasın" dediğimi duydun di mi? duymadıysan da söylüyorum bak, dedim evet. ben hiç bi zaman alışamadım yokluğuna. eğer ilk söylediğimi duyduysan "en azından yanında o yoktu" dediğimi de duymuşsundur. biliyosun ya zaten, seni başkasıyla hayal bile edemiyorum ben, görmeye hiç alışamam. alışmak ne ki lan! dayanamam!
bi daha gitme benden. kahverengi gözlü çocuklarımız olsun, ona bile razıyım bak.
ben sana tekrar inanıyorum bitanem. tekrar güveniyorum. nasıl desem:
- okudum.
...
-ben bu yazıyı sana ya
- anladık arif ne diye saçma sapan isim falanda geçiriyosun, ya başka okuyan olsa bi tanıyan çıksa
- ama balpeteğem
- sus arif konuşma, yazma da yazmanı da istemiyorum.
- ...
- zaten geçen cumada mahallede şiir yazmışsın dayımla babam birbirine girmiş. (bkz: inceden yavşama geri gönül kazanma taktikleri)
açım be sözlük. bunu bugün daha çok hissettim. cebimde kalan 20 tl ile napıcam diye düşünüp duruyorum. yarın bi kızla ilk defa buluşucam maç izlicez beraber. eee ona maç parası ödetmekte olmaz. 5 tl benim 5 tl onun parası kaldımı sana geriye 10 tl. birde meyvesuyu,çay,may içsek bi 5 tl de onlar.kaldımı geriye 5 tl. bugün ayın 25 i daha öğrenime var 2 hafta.cevap ver sözluk ben 5 tl ile bu 2 haftayı nasıl çıkarıcam. çok tepkiliyim bee sözlük.ben bu yazıyı bizden her ay 450 tl kira alan ev sahibine,her ay eşşek kadar gönderen bursagaza ve en önemli bizi bu duruma düşüren devlet erkanına yazıyorum.*
bir yazı daha yazıyorum sana önümde demli bir çay ve evde yalnızken ama aklımda sen varken yazdıklarımı okumuycam böyle bir karar aldım senle konuşuyor gibi yazı yazmak güzel şey ama seni sevmek kadar güzel değil.
hayatıma öyle bir zamanda girdin ki kafam allak bullak bir sorun etrafında dönüp dururken azmimi gayretimi inancımı insanlara olan sevgimi kaybetmişken öyle bir zamanda sevdim ki ben seni tek başımayken... iyi ki sevmişim ama iyiki böyle bir şey yapmışım öyle öyle çok seviyorum ki seni vs vs sesini duymayı sana sarılmayı senle kavga etmeyi sana küsmeyi senle yaptığım herşeyi çok özledim çok hemde ama senden çok özlemedim nası geçiyo günler anlamıyorum açıkcası yanındayken diyodum sürekli nasıl ayrılcam nasıl gidicem ben burdan diye nasıl bırakıcam ben seni nasıl geçicek orda günler insan mecbur olursa yapıyomuş bunları gitmem bırakmam ve geçmesi gerekiyo bu günlerin...
karşına hukuk fakültesi kazanmadan çıkmıycam... çıkamam zaten ne kadar çok seversen sev beni olmaz böyle konuşmamıştık söz vermiştin bana dersin ve hayatından çıkarsın buna adım gibi eminim yani 2. yıkım olup hayata küserim kötü olur.
bunların olmaması benim elimde çok çalışcam bi daha söz veriyorum sana... senide unutmuycam hiçbir zaman bunları yazmak çok zor ama söylemeden geçimiycem.
meleğin seni çok seviyo..
hayatımın anlamı belkim keşkem çıkmaz sokağım kıymetlim tektanem sevgilim herşeyim binlerce milyonlarca kez seni çook seviyorum.
ah be canım, keşke sandığın gibi bihaber olsam senden.
ah canım, keşke ne yaptığını, kimlerle olduğunu bilmesem.
bilmesem ki inanabilsem sana.
inansam ki bir şans daha vermeyi düşünebilsem.
keşke güzel zamanlarımız gelse aklıma seni düşündüğümde.
keşke kavgalarımız, zorlamalarımız, ite kaka sürdürmeye çalışmalarımız hoş gelse.
keşke inanabilsem düzeleceğine.
keşke bir şeyleri anlayabileceğine inanabilsem.
keşke hatalardan ders alınabileceğine inansam daha doğrusu.
sana inansam.
"alt tarafı" diye küçümsediğin şeyler benim için de küçük olsa mesela.
küçük olsa gözümde, sana dert gelmeyen her şey.
olabileceğine inansam keşke.
dedim ya, sana inansam.
o kadar yalan geliyor ki şimdi bana, önceden vicdanımı sızım sızım sızlatan şeyler.
nasıl gelmesin, sen beni özlediğini bile, beni suçlamadan söylemedin ki.
ayrıldık, bitti, yabancı sayılmayız ama hiç bir şeyim değilsin artık, bu müdahale neden hala hayatıma?
yoksa bizi bitirenin bu olduğunu göremedi mi güzel gözlerin?
ah be canım, yazık oldu.
atlatamam sanmıştım, gidersen ölürüm sanmıştım.
hiç aklıma gelmezdi bizi bekleyen sonun bu olacağı.
ne kadar çok zaman geçti, bak. "yaşayamam" dememeli insan demek ki, yaşıyoruz ikimiz de.
senin keyfin yerinde, benim öyle.
bir de çoktan bitmiş acını gözüme soka soka yaşamasan...
içimde şarkılar var sana söyleyemediğim. birgün, ikimiz de ölmeden önce eğer duymayı başarırsan ben de yaşamayı, kulağına değil gözlerine bakarak söyleyeceğim onları. ya o cam perdenin ardından ya da canlı karşında.
sınıftaki en yakın arkadaşından öğrendim ki bu aralar kısmetin pek bi acılmış. demek ki medeni cesareti yerinde olan elemanlar gelip sana açılıyorlar, benim yapamadığım şeyi.
kacırılmıs zamanlar geri gelirmi sence dedi , o yanıtını ararken , bazı soruların zamanı oldugu fıkrı kulaklarımda yankılandı ..Belki dedım ,neden olmasın? aklıma dustun birden yıneledım kendıme belkıde sımdı karsılasmamız tesaduf degil diye..
Yazmak ıstedım bazen ama gerısını getırmeye gucum yetmedı..
Bazen adını soylemek ve senı sasırtmak istedim ama onada sen izin vermedın..Ne zaman yaklasmaya calıssam sana ,sen sessızlıgı sectın;Bır adım atmaktı benımkı ama ne yazık ki hep gerıyeydı senınkı..
Yazılarını okudum sonra ,siirlerin denemelerın derken zaman gectı usulca, kendımı baskalarının yerıne koydum, ne guzel bır yuregı varmıs dedım Ve huyum olmadıgı halde kıskandım benden cok sevdıklerını .
Sen baskalarını dusunurken ,ben seni dusunur oldum.. Sen benı dusundugunde kacmıstım yıllar once ,neden dıye kendıme sordum ve sonra yanıtını buldum.
O zamanda aynı sey olmustu, tam yuregıme yol vermıstım ki(ki zaman alırdı benım yuregıme ulasmak hep) ,sen sevda sokagından gecıyordun ve selam vermıstın bana gulumseyerek kolundakı esmerle ,her aksam onu bırakırdın kaldıgımız yere arkandan bakardım gızlıce sen bilmezdın usulca seslenırdım sana, haklısın gec kaldım diye...
Bu yuzden belkıde sana en cok o satırları sevdıgımı soyleyısım..
Benım gıbı dakık bır ınsanın bu durumlarda hep gec olması sasılacak seydı, ama bu garantici insanların kaderıydı..
Yıllar onceydi, aynı sokaga bakardı odalarımız neden bılmem aklıma duserdin; Dusunurdum seni, bılırdım aklından gecmezdım ,ama yınede dusunurdum ,baskalarının ıcınde benıde dusunme ıhtımalını;
Sen baskalarının hayalını kurarken ve mum alevınde sıırler yazarken ,ben bırkac ev otende senı ozlerdım ama sen bılmezdın..
Aynı kafelere ugrardık cogu zaman, aynı sokaktan gecerdık aynı muzıklerde eslık ederdık, aynı radyo calardı belkıde odamızda ve belkıde aynı sarkıları severdık;Aynı dostlarla farklı yerlerde, bazende aynı masalarda sohbetler ederdık .. Savruldugumuz karlı sehir kucuktu nıtekım heryerde tanıdık yuzler olmustu olacaktı..
Kelımeler arasında saklanırdı duygular ,ellerım ele verırdı benı ,hatta bırgun senınde dıkkatını cekmıs olacak kı anlam verememıstın saskoloz ellerıme;
Boslugun ıcınde gızlenen duygular vardır ,mevsımlerın ardına saklanır cogu , benımde ellerımın ardına saklanmıslardı, gormedın...
Sen konuşurdun Ben susardım ..Yıllar sonra tam tersını yasıyacagımızı bılmeden..
Sen başını pencere dayamış yağan karı izlerdin
Kar yağardı aramıza ,üşürdüm..
Benım unuttugum senınse farketmedıgın bırsey vardı ve yıllar boyu aynı kaldı ,gordum ki gercegi degıstiremıyorsun ..
Her yerde sen vardın ama hiç bir yerde bulunmazdın..
Yıllar once yasadıgım duyguyu yasıyorum yenıden..Benım senı ızledıgım heran senın baskaları ıcın kalbının carptıgını bılmek uzsede benı kızamıyorum ,yıllar oncekı o tanıdık duygu esir alıyor beni ,elımden bırsey gelmıyor , susuyorum..
Korkarım boyle gecıcek zaman ;
Ask degıl bu evet ama hep bır ozlemdı..benım gıbıler acı cekmeyıde severdı;
Cok konustum simdi veda vaktı ..Seninde soyledıgın gibi ,bazı seyler kısmetten Öteye gecmez ki.; Benımkı kacırılan gecmısı gelecege tasıma ıstegıydı ..Acmadıgın dalda sozun gecmez ki..
Uzunca bir yol var gitmem gereken.Sayende mutlu ayrılıyorum evden kurs merkezine doğru...Etrafıma bakıyorum..insanlar cisimleşmiş, ağaçlar kaldırımlar ve daha nice bugüne kadar susan varlıklar "deli diyorlar bana"...Sadece gülümseyebildim. Hayal etmeye çalıştım seni..Kenardaki arabanın camından yansıyan yüzüm kızarmış...Utandım..Halbuki hayal bile olsa sana bakamamıştım bile.
Yol boyunca seni hayal etmeye çalışarak geçti zaman ve ben..evet bende geçtim..."kapına geldim mevsim gibi" dedim içimden.
Başımı kaldırdığımda tabelayı okudum.." Pusula Kurs Merkezi "...Seninle her şey daha kolay.. zaman, yollar..herşey.
eveet sana yazıyorum uzunca bir zamandan sonra aslında aklıma yoktu ama bir arkadaşa özentilik mi nedir ne denirse işte ondan dolayı aklıma geldi dedim bizimkine hiç yazı yazmıyoruz bu aralar beni mutlu ediyo... nese konuya geçelim ne desekki ya seviyorum be seni...
ufacık şeylerden mutlu ediyosun beni ,belki sürekli konuşmuyoruz ama haftada bir aksatmadan bir hareket yapıyorsun içine doğuyor herhalde diyorum lan tamam bitiricem yıpranıyorum çekemiyorum ben bu adamı o gün kesin bişey oluyor ufacık olan şeyler. ya faceye giriyosun dürtüyosun beni.. yada telefonun açıyosun ben kendi kendime mesaj yazıyorum ,iyi geceler tatlı rüyalar mesajı atıyosun güzel be tuhaftır ama beni sevmediğini düşünmüyorum içimden öyle bir his yok yada öyle olmasını istiyorum vs vs ay özledim seni ya çok hemde biliyorum ama yanımdasın güveniyosun ama ve kafamdada yüreğimde de yavaş yavaş bir yerlere koyuyorum artık seni belki bu yer erken verilmiş bir karar olcak ama hayatımı geçirceğim insansın sen -sanki- tabi birşeyleri aşarsak bazı engeller ortadan kalkarsa çok duygusuz bir yazı oldu...
veee son bir soru sana hayatımın anlamı sevdiğim ve seveceğim insan hayatıma tam zamanında giren ve bütün engellere rağmen beni seven şahisiyet
BU KALP SENi UNUTUR MU?
ben veriyim cevabını HAYIRR UNUTMAZ...
Bu yazıyı görülebilecek bütün rüyadaki senlerden,daha güzel olan sana* yazdım.Yazdım ki ; sana verdiğim değerden daha fazla, gözlerinin değerini anla.Hatta kötü bir şey hatırlatıcaksa, görürsen bir gün bana da bakma.Ama olur da bugünkü gibiysen benim sana bakmam için zaman ver.1-2 dakika. Belki 5 dakika. Aslında daha fazla...Otur biraz. ayakta kaldın çok.Yüzünü dönme dur, 10'a kadar saymadım daha.*
akşam kahvem gece kahvesine döndü yine. buz gibi... sert...
sigaralarım 8 tane olmuş içeli buraya oturduğumdan beri; tabi küllüğü
değiştirmediysem eğer.
bizi merak ediyorsan ki etmiyorsundur, iyiyiz hayatımızı katleden pislik.
seni ben de; senin bizi merak ettiğin kadar merak ediyorum artık yavaş yavaş biliyor musun?
hayatın merkezine yanlış kişiyi koyduysan eğer, bunu başka şeylerle doldurmak oldukça uzun süre alıyormuş, yaşattığın için bu tecrübeyi sağol.
sen bana yalnız benim iyi bir insan olmamam gerektiğini, iyi insanlarla da karşılaşmanın önemli olduğunu öğrettin.
sen bana karşımdakini, kendim gibi bilmemem gerektiğini öğrettin.
sen bana kendini sevmeyen bir erkeğin, sevdiği kadını da acılara boğup; zeytinyağı gibi nasıl çıkıverirmiş üste onu öğrettin.
sen bana aldatılmanın dayanılmaz ağırlığını öğrettin.
buna yine de nasıl dayanılabilindiğini öğrendim. ama ben öğrendim.
sen bana şerefsiz, haysiyetsiz bir erkek, hala bu kalpten nasıl olur da gitmez,; ama nasıl boşanılır tek celsede onu da öğrettin.
nankörlüğün dayanılmaz hafifliğiyle her gece nasıl uyur bir erkek, nasıl uyanır ve nefes alır onu da öğrettin.
ama inan bu sözlüğe ilk yazılarımı yazarken delirecek gibi hisseden ben, şimdi hala zaman zaman içim sıkıntı dolu; fakat gururlu ve başı dik yaşıyorum.
en iyi kararmış senin gibi kangrenli bir kolu kesip atmak. kalbim hala senle. zaten bıraktım onu. gelmek istemiyor benle, anladım artık. acıları da sana bıraktım, aşkımı da.
aşk her şey demek değilmiş, nasıl olsa bunu da öğrettin.
onun için kalbim senle kalmış sorun yok.
beynim benle ve kalbimi kullanmana izin vermiyor ya artık bu bana yeter.
Özledim.
Uzatmaya gerek yok sana olan duygularımı..
Sevdim.Seviyorum.Sevicem de her an usanmadan..
Unuttum sanıyosun belki,arkadaşın olarak görüyosun,aklına bile gelmiyorumdur muhtemelen..
Bunları bilmeme rağmen seviyorum işte seni.
Neden bilmiyorum sormuyorum da kendime.
Bi nedeni yok belkide,seninle yürüdüğümüz yollardan geçerken gözlerimin dolmasının.
Uzaklardasın çok uzakta.
Görmesem de göremicek olmasamda gözlerini,
Duymasamda duyamıcak olsam da sesini,
Her zaman olduğu gibi seviyorum yine de seni.
bu gül benim için mi? bilmiyorum ama galiba öyle. ya da ben öyle olmasını istiyorum. olsun benim için olmasa bile yine de çok güzel. kıpkırmızı adeta ateş gibi; ben kırmızı gülleri çok severim biliyormusun tatlım.... hayatım da çok olmadı bana gül veren. belki isteyerek olmamıştır. fırsat bulamamışlardır. kimbilir; sadece bir tek gül ne kadar zamanını alır ki insanın. ya da sarsar bütçesini. ama bir tek gül, şu anda gözümün önünde duran. önce bana olmasını umut edip sevindiğim. hemen ardından ya bana değilse diyerek içimin burkulmasına neden olan. çeşitli ve karışık duyguları yaşatabildi. bu kısacık sürede günün bu saatinde. bana bunları hissettirdiğin için sana çok teşekkür ediyorum tatlım...herşeyin gönlünce olmasını; tüm kalbimle bunu diliyorum...* "zümrüt ü anka"**
hiç hesapta yokken bir mesaj gelir.
sadece "bitti" yazar.
ararsın "neden" dersin "böyle olamaz olmamalı"
"öyle olmak zorunda lütfen daha fazla zorlaştırma" der
"peki" der susarsın.
sineye çekersin dayanmaya çalışırsın,yapamazsın
ama susarsın.
boğulmaya başlarsın dayanamazsın.
kapısına gidersin,beklersin
elin telefona gider,takatsiz kalırsın
yapamazsın.
"ne yaptım da böyle oldu" dersin cevap alamazsın.
hep içine atarsın kimşeye hiçbirşey anlatmazsın.
anlatsan ne farkedecektir ki zaten
susarsın.
bir kere daha görebilmek için herşeyini feda edersin
söylediği sözleri hatırlarsın
ağlarsın.
gece olur, uyumaya çalışırsın
düşünürsün
uyuyamazsın.
herşey onu hatırlatır,gözünü kapatırsın
onun yüzünü görürsün.
saçları gelir aklına
ama dokunamazsın.
yanında olmasını istersin
hayaliyle uykuya dalarsın, rüyana girer
mutlu olursun.
ama susarsın.
gün gelir, bir yerde görürsün
yanına gitmeye cesaret edemezsin
uzaktan gülüşünü izlersin
hatırlarsın,paramparça olursun.
o an "hayat denen şeyin pause tuşu olsa da o an hiç geçmese" dersin
bulamazsın.
arkasından bakakalırsın
yanaklarından süzülenlere engel olamazsın
yine susarsın.
zaman geçer gider, tutamazsın
onun sayesinde bağlandığın şehirden ayrılmak zorunda kalırsın
son bir defa görmek istersin
söyleyemezsin.
elele dolaştığınız yerleri,
denize karşı otururken çiçekçi kadının musallat olduğu bankı,
beraber yemek yediğiniz büfeyi,
salıncakta sallandığınız parkı görürsün
dizlerinin bağ çözülür
hareket edemez, olduğun yerde kalırsın.
gitmek zorundasındır, gidersin.
"yepyeni bir hayata başlayacağım" dersin.
"zamanla unuturum geçer gider"
ama zaman geçer
unutamazsın.
"göz görmeyince gönül katlanır" diye düşünürsün
katlanamazsın.
hiçkimseye ona baktığın gibi bakamayacağını,
yapamayacağını anlarsın
beklersin.
gelmeyeceğini bilirsin
ama beklersin.
bir gün dayanamazsın, mesaj atarsın
"özledim seni"
"birilerini al artık hayatına, sen mutlu olmayı hakediyosun"
"yapamıyorum, gelmeyeceğini biliyorum ama elimden birşey gelmiyo"
"bunu seni kırmak için söylemiyorum ama hayatımda biri var, umarım bu unutmana yardımcı olur"
"sevindim senin adına"
"hala beni unutamamış olmana şaşırıyorum, nasıl oldu da bu kadar sevebildin"
"sana söylemek istediğim o kadar çok şey var ki..."
"sus! lütfen sus..!
susarsın.
avazın çıktığı kadar susarsın...
yaşamına devam edersin, umursamazsın
"artık unuttum" dersin "unutmalıyım"
bir gece eski maillere bakarken ondan gelen bir maile rastlarsın
heyecanlanırsın, açarsın
eski fotoğraflara bakakalırsın..
boğazına düğümlenir hüzünler, konuşamazsın
özlersin deliler gibi, özlersin
elin mahkum, susarsın
içini dökmek istersin, yazarsın
içinden geldiği gibi yazarsın,
ama susarsın
yine susarsın...