bugün

"Ben, seni görür görmez anlamıştım: bütün kaygısız görünüşünün altında, duygulu, içine kapanık bir insan olduğunu. Bunu beğendim işte." iyi ki vardın.
Ey fil ruhlu, fil gibi olan üst komşum, git bir spor salonuna üye ol da ben de senin şu bam güm ayak seslerinden kurtulayım. Yürümen bile irite ederken, spor mu yapıyorsun ne yapıyorsun cidden anlamıyorum. Bir insan gece gündüz on kere aynı noktaya yürüyüp geri döner mi? Bence acil bir de psikolojik destek al çünkü normal değil bu hareketlerin. Ve en kısa zamanda taşınman dileklerimi de buradan gönderiyorum.
Bundan sonra ben olmayacağım kendine iyi bak.
Sana her seyi soyleyip dertlesebilsem keske ama mümkün degil bazi seyler..
"Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.

içim güvercinleri okşamış gibi rahat
Sen yanımdayken ister istemez"

Turgut uyar.
Bu başlığa ne çok entry girdim ben bilmiyorum ama mayısın sonlarında sınava giricek olduğum günün gecesinde sabaha kadar konuşmuştuk ya ben bir yandan ders çalışıp bir yandan seni dinlemiştim saatlerce uzun lafın kısası genelde ben yara bandı olurdum en son o gece senin yarana dokundum sonra sen o andan itibaren benimkilere yani yaralarımı iyileştirdiğini görünce gitmenden korktum sende gittin neden diye soramadım kimseye anlatamadım sadece sustum hiç bir sebep yoktu gitmen için neden gittin hayatımda ki tek güzel şeysin sen demiştim sana sen gittin düşmedim sorun değildi ama senden sonra tüm bunlara dayanmak çok zor geliyor ben o geceye dönmek istiyorum aramanı bir gece vakti yine konuşmayı seninle yine seni görmeyi her ne kadar gerçek dışı olduğunu bilsem de yanında olmayı yine hiç olmazsa bir kaç dakika sesini duymak istiyorum.
sen delisin.
Limanı yaktım genco sür gemini başka koylara.
allah belanı versin emi.
Seni seviyor muyum, yoksa sevmiyor muyum? ayırt edemiyorum.

içimdeki kuru bir kızgınlık mı, yoksa nefret mi, ayırt edemiyorum.

gitmek mi zor, kalmak mı? Ayırt edemiyorum.
Ama bilerek
Ama bilmeyerek
inandığını iddia ettiğin kitap üstüne yemin olsun
Bana
Bu hayatta en büyük zararı sen verdin.
Canın sağolsun
Sayende insanlıktan çıktım. Bunu yapmak zorunda değildin be bu değildin sen.
Aklıma mukayyet olamıyorum ulan

Yaşattığını yaşa. Adalet budur
Bu aksam bu yazilari sana yazacagim kadin. Hani dedin ya behzat c. amirimin fotografini atip sen bu adama benziyosun diye, onumde cay bardagimda rakim, bir iki leblebi var. Hakliydin her zaman oldugu gibi, amirime benziyordum, onun gibi seviyordum, onun gibi sevmeyi beceremiyordum,onun gibi ne zaman mutlu olsam olmuyordu.
Hani sordun ya herkesi boyle mi sevdin diye, herkesi boyle sevmedim kadin, herkesi senin kadar sevmedim, herkes beni senin gibi sevmedi.
Ben seni cok sevdim. Birazdan dokulecek kelimeler kadin. Simdi sagligina...
ben bu yazıyı yazarken sen ne yapıyorsun? Hic bilmediğim arkadaşlarınla hiç bilmediğim yerlerde hic olamayacagim masalarda kadehler tuketiyorsun belki. Belki guluyorsunuz,o guzel guluslerin duyuluyor masalardan, o anlatırken kendini kaptırdığın hikayelerinden anlatiyorsun. Belki , belki beni anlatiyorsun, belki agzin dolu dolu kufurler ediyorsun, bagira bagira.. canın sağolsun kadın...
Sana seni ne kadar sevdigimi anlatacagim kadin, hic unutma diye hepsini yazacagim buraya...haydi basliyoruz...
Ben bugün ,ellerini özledim. Bana öyle nasıl baktığını hiç anlamadığım gözlerini özledim, dünyanın en güzel şarkısını dinledigimi düşündüğüm sesini özledim. Gülünce çıkan gamzeni özledim. Akşama kadar yediğin, yedirmeye çalıştığın çikolataları, bir turlu yapamadığın kahveni özledim. Benim adıma aldığın kararları özledim. Seninle boş soda içmeyi özledim. Adını hiç söyletmezdin, tekrar tekrar söylemeyi özledim. Beni kıskanmanı, ama hiç itiraf etmemeni özledim. Bana kızmanı, tartışırken bir anda dünyanın en tatlı insani haline geldigin için dikkatimin dagilmasini ozledim.
Ama en çok seni seviyorum demeyi özledim. Kokunu özledim, dunyanın en tatlı yanaklarını özledim. Kolumu sevmeni, omzuma başını yaslamanı ozledim.

Seni çok özledim kadın. Seni özledim..
"Sen bu huylarınla yalnız kalmaya mahkumsun." dediğin zaman kendini tek başına bütün insanlığa bedel biri gibi gördüğünü anladım. bana sürekli "sen bencilsin." diyen biri için çok iddialı bir algı doğrusu. Seninle anlaşamıyor oluşum yalnız kalmaya mahkum edecekse beni etsin. iyilik boş boş konuşup "ne alakası var ki?" sorusuyla karşılaşınca karşıdaki insanı kale almayıp put gibi oturup susarak, insanların kusurlarını tekken değil de toplum içinde konuşarak, çocukluk arkadaşının adını telefonda görünce "Ayy ben de sıkılıyorum. Lafı bitmiyor bunun da." diyip yüz yüze gelince "canım benim." moduna geçerek, dinlemeyip dinliyormuş gibi yaparak, içi kan ağlarken gülerek oluyorsa sikerim öyle iyiliği. iki yüzlü değilim ben, yalak da değilim. Sadece biraz asabi ve sivri dilliyim. Ama biliyor musun aynı zamanda adaletliyim? Mesela bu hayatta sadece üç kişiye iyi tarafımı genelde göstermiyorum. Adalet demiştim ya hani? Hah işte herkes sadece hakettiği beni görüyor. Sen de öyle.
gece saçlım diye seslenirdim. sol yanımdan severdim seni. hoşçakal güzel insan güzel kadın.
ikibinonsekiz yili agustos ayinin yirmiucuncu gunu, yani 5 gun olmus bitti diyeli. Aslinda dogrudan bitti demedik, seni seviyorum dedik, son defa sariliyormus gibi sarildik, bir iki damla gozyasi suzuldu, optuk kokladik ve bitti.
Sevdigim sehirler gibi sevdigim kadin hayatimdan cikti,ben sevdigim sehirlerden de ayri kalmak zorunda kaldim.
Aklimda kalan, butun gun zihnimde dolasan hatiralar var simdi elimde. Bir de sana verdigim sozler.

Bittigini vurgulamak icin aradiginda calan sarki icimi daha bir kanatti. Cok mu kolay bu son demesi, vermiyorum ki son nefesi... derken Yasar actim telefonu icim kan aglayarak.

Hani sana soylemedigim soz vardi ya, soylersem hersey kotu olur dedigim soz. Sana haykira haykira iyi ki varsin diyemedim. Korka korka soyledim ve korktugum basima geldi.Senle yasadigim her saniyeye sukrettim, sensiz gecenlere...

Bu gece de bunu yazdim sana kadin, kalbimi kanatmak istercesine.

Seni seviyorum...
Bebeğim sana sakal yakışmıyor.
Nerede olursam olayım, nerede olursan ol hep aynı gökyüzünün altında olacağız. Hem de sonsuza dek...
binlerce nostalji gözyaşları küçümsenmeyecek zenginliktir.

anılar; erişilmez hazinedir.
Napıyon mübarek?
Bugün zifiri karanlıktaki yürüyenin sen olduğunu öksürüğünden tanıdım. Bence bu kadarı da fazla. Sal artık the compass.
Naptın hafız?
Bir varmis bir yokmus, zamanin birinde bir kadin ve bir adam yasamis. Farkli yerlerde dogmuslar, farkli sehirlerde buyumus, farkli sehirlerde okumuslar. Ayri zamanlarda ayni yerlerde olmayi basarmis, ayri zamanlarda ayni yerde yemek yemis, ayni sokaklarda gezmis ayni yerlerde uyumuslar.kader onlari karsilastirana kadar farkli hayatlar yasamislar. Bolca acilar cekmisler,hayat kadina cok acimasiz davranmis, omzuna cok buyuk yukler bindirmis. Gucluymus kadin, ayakta kalmis, gulen gozlerinin ardindaki aci onu yikmamis, yikamamis.
Adamin hayatinda cok yol ayrimlari olmus her defasinda girdigi yol cikmaz sokakmis. Her yol ayriminda aldigi karar hayatini degistirmis, her kararindan pisman olmus, sonra yeni pismanliklar eklemis.
Adam bunlari kimseye itiraf edemeden yas 35 olmus,yolun yarisina gelmis. 70li yaslari gorecegine inanmaz aslinda sozun gelisiymis.
Derken kader onlari olmadik bir zamanda karsilastirmis, bu sefer ayni yerde yuruyup,ayni yerde yemek yiyebilmisler. Adam o kadar saskinmis onu gordugune, tanimiyormus daha, ama gordugu gozler simdiye kadar hic gormedigi gibiymis. O kadar saskinmis ki kadina haftalarca selam verememis. Ta ki kadin karsisina dikilip nedenini sorana kadar. Diyememis nedenini, sadece bilmem farkinda degilim diyebilmis. Sonra konusmaya baslamislar, kadin kahve yapmis adam icmis, kadin kahve yapmayi hic becerememis, ama dunyanin en guzel kahvesiymis.
Sonra birgun adam bir karar vermis, daha cok konusmak istemis, tanimak istemis kadini. Emin olmak istemis hayalindeki kadinin gercekte var olduguna. Konustukca anlamis gercek olduguna. Gozlerine inanamayip sormus sen hep boylemisin diye, boyleymis kadin yeterki uzmesin adam onu...
Derken birbirlerini sevmisler,asik olmuslar, ayri duramaz olmuslar. Zaman o kadar hizli gecmiski anlamamislar nasil boyle oldugunu.
Sonra birgun ruya bitmis, uyanmislar, imkansiz asklarina, kadin mutsuz olmus,adam onu uzmek istememis ayri kalmislar. Sonra yine biraraya gelmisler. Sonra yine ayrilmislar. Sonra yine bir araya gelmisler.
Adamin ayaklari artik yere basmiyormus, hayatinin en mutlu gunlerini yasiyormus. Bir taraftan ici kan aglayarak. Hayatinda ilk defa biri onu bu kadar cok sevmis. Hauatinda ilk defa hayati yasamak istemis ici sevgi dolu hayatim diyen bir kadinla. Simdi her baktigi yerde onu goruyormus, yaninda oldugu her saniye omrunun en guzel anlariymis.
Delicesine sevdigi takimin macina beraber gitmeyi hayal etmis, ve daha onlarca hayali varmis.
Bir sure daha cok mutlu olmuslar. Kadin cok emek vermis bu aski yasatmak icin, kendinden cok vermis,baskasi olsa yuzune bakmayacagi durumlari,davranislari hatalari sineye cekmis, adami cok sevdigi icin.
Adam aslinda elinden geleni yaptigini dusunmus ama yapamamis. Cesur degilmis, secimlerinde hataliymis cogu zaman, kararlari yine dogru degilmis. Hatali kararlar almak adamin hayata gelme amaciymis adeta.
Kadin adamin neden boyle davrandigini, nedenlerini, biliyormus ama adam daha fazlasini yapamamis.Zamana ihtiyaci varmis, bilmiyormus ne kadar 1 gun 3 gun 3 ay, 3 yil belkide 3 saat, yine bilmiyormus.Bekle diyememis kadina, o kadar cok sevmis ki kadinin mutlu olmasi icin ondan vazgecebilmeyi goze aldigini dusunmus. Ama kadini unutamamis.
Adam hayattaki vazgecemedigi tek sey ugruna adim adim bu askin yok olusunu seyretmis, kilini kipirdamadan seyretmis. Elinden geleni yaptigini dusunmus ama olmamis.
Kadin hep sormus adam cevap verememis, aslinda vermis ama verdigi cevap coktan secmeli sinavda kaydirma yapilan cevap anahtari gibiymis. Ne dedigi anlasilmayan doktor gibiymis, doktorun dedigi bile anlasilir kalmis yaninda.
Sonra birgun adam omrunun en guzel aksamini yasamis, ruyada oldugunu biliyor,uyanmak istemiyormus. Ruyanin sabahinda cok sarilmislar ayrilmadan once, kadin adami opmus,koklamis, son kez sarilir gibi, bir daha asla sarilmayacak gibi sarilmis. Adamin gozunden damlalar suzulmus, icinden hickira hickira aglamis. Dunya duruyormus o an, tekrar donmeyecekmis.
Ve kadin bitti demis... Bu sefer oncekiler gibi degil, cunku kadin adami cok uyarmis.

Yasansa dillere destan olacak bu aski adam adim adim bitirmis. Hayatinda aldigi ve alamadigi kararlar yuzunden hep yol ayrimlari yasayan adam yine yol ayrimindan donmus.
Artik dunyanin en mutlu adami olamayacagini biliyormus, bu kadar cok sevilmeyecegini biliyormus, kimse onu bu kadar sevmemis. Saatin 3unde kalkmis her gece ama yazamamis. Yazarda cevap alamazsa gecenin 3u olmaya devam etsin diye yazamamis
Bu satirlari yazarken yine goz yaslari suzulmus, yine bogazi dugumlenmis.

Onceki aksamlarda kadin adamin bu yazilari sana yazdim dedigi yazilari okumus, ona demis ki korkularindan, cesaretsizliginden, secimlerinden de bahset. Kadinin ne kadar emek verdigini senin kilini kipirdatmadan seyrettigini de anlat demis.
Adam hepsini anlatmis.

Her sabah dogan gunese sovmus, onsuz gececek gunlere sovmus, gorunce gulmeyecek gozler gelmis aklina kendine sovmus.

Adam tek bir seye inanmis. Kadini cok sevmis, kader diye birsey varsa eger bu askin yasanacagina inanmis.

Arkada leman sam calmis, adam aglamis, adam yazmis.

Seni omrumun sonuna kadar sevecegim kadin,olurda kavusamazsak seni unutursam yuregim kurusun.