sözlük yazarlarının hiç de ilginç olmayan hayatlarından kesitler sunarak, donunun külodunun hikayesini yazdığı başlığın yarattığı saçmalıktır. çaktırmadan kendi hakkında bilgi vererek sözlükten birileriyle tanışmak dışında hiç bir anlamı yoktur.
edit: bu gidişata birinin dur demesi lazımdı dostlar. kimse kusura bakmasın. yazın yazmayın demiyorum hobi olarak yine yazın. ama çoğunuz samimiyetsiniz maalesef. şuraya yazmakla harcadığınız vakti sorunu çözmek için harcamıyorsunuz.
hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilerek yazarken "ulan belki bir gün" diye yazılan saçma sapan duygu yüklü, kimi zaman arabesk havası da olan bu metinlerin yazar kişisine katkısı sadece "tatmin olma" duygusunu katmasıdır. burada yazar arkadaşlarıma bok atma çabası içerisinde değilim. çünkü ben de aynısını yapıyorum. yapmayalım arkadaşlar; biz yazarken yılbaşı gecelerinde onlar sevgilileriyle sevişiyorlar ve mutlular da. niye bokunu çıkartıyoruz ki lan sevginin, aşkın?
oğlum hiçbirimiz sütten çıkmış ak kaşık değiliz tabii ki de. hiç kimse böyle yenilgileri hak etmez. hepimiz en az bir kere kendimizden bir başkasına mutlaka iyilik yapmışızdır. kötü değiliz ama bu başımıza gelenler hepimizin malumu... bunun üstüne tutup da yazılar yazıp kendimizi; içimizde rahatlatma ya da takip edilme güdüsünü oluşturmasına izin vermemeliyiz. yapmamalıyız bunu. çok yalnızım hacı. hiçbir beklentiye girmeden yazdım lan bunu. hepimiz aynı olmasa da benzer acıları ve üzüntüleri yaşıyoruz. ben yaptım siz yapmayın hacı. kendi benliğinizden bir başka bene dönüşmeyin. arkanızı dönüp siktir olup gidin. hayat aynı hatayı iki kere yapacak kadar değersiz değil ki.
bu şekilde giderek hayatı kaçırıp kendimizi de unutuyoruz. ondan sonra da "abi karşıma birisi çıktı da ben mi hayır dedim" oluyoruz ama o işler öyle olmuyor işte. dışarıdan ne olduğun kabak gibi görülüyor.