beni çok sevmiştin hatırlıyorsun. çok ağlıyordun benim için ve ben seni çok ağlatıyordum. nasıl bilebilirdim ki böylesine sevilmenin değerini? ben daha öncesinde hep tektim ve bunu hep ben seçmiştim. ama sen öyle sevmiştin ki, senin o büyük aşkına, o kocaman kalbine karşı koyamamıştım. ve nihayet sana teslim olmuştum. 11 ayım geçti seninle. nerdeyse her günümüz beraberdi ve bir gün görmeyince özlüyorduk birbirimizi hatırlıyorsun. ve gerçekten ben de özlüyordum. sana karşı çok fazla, ama çok çok fazla hata yaptım. sen beni hep affettin. hiç uğraştırmadın beni hep affettin. ama hepte uyarıda bulunmuştun. ben bunları affediyorum ama, bunlar affı bu kadar ucuz olabilecek şeyler değil, sen benim hep aşkımdan yiyorsun demiştin. ama gözüm, senin bana duyduğun aşktan öyle kördü ki... ne bilebilirdim çok ciddiydin. ama çok ciddiymişsin. gidişin bıçak gibi oldu. bir anda kestin her şeyi. ve ben gerçekten ikna oldum prensesim... aşkından yemişim hep. ve bana artık aşık değilsin, yaklaşık 2-3 aydır...
sonra uğraştım, biliyorsun. sana her yanaşmaya çalıştığımda beni paramparça kırdın, ezdin, yıktın. ama ben hep sana karşı yaptığım hataları düşünerek, senin yaptıklarının, benim yaptıklarımın yanında birer hiç olduğunu düşündüm. ama bir yerden sonra sana her yaklaşışımda kalbimin binkez paramparça olacağını anladım ve artık bıraktım. kısa bir süre herkese haber saldım, bana senden haber getirsinler diye. ve duyduğum tek bir şey bile içimi rahatlatacak şeyler değildi. hep göz yaşı olarak, kalbime efkar olarak düştü. hatta daha bile ötesi... çok, çok, çok, çok kötü şeyler olarak.
ve sonra ben önüme bakmaya çalıştım. ve baktım da. hep biliyordun, beni seviyorlar... yine beni sevecek birini buldum. beni çok sevdiğini iddia ediyor. ama ben çok soğuk davranıyorum ona, çünkü sıcak davranamıyorum. aklıma sık sık sen düşüyorsun. ve ben sana hep derdim, hatırla... "allah ayırmasın yollarımızı sevgilim" derdim, ayırdı. ve derdim ki "düşünsene bir gün gelecek ve sen başka erkekle, ben başka kızla, bir mekanda karşılaşacağız... bunun diğer adı ölümdür" demiştim. şimdi gittiğim her yerde o ölüm anının gelmesini bekliyorum. aslında korkuyorum...
bilmiyorum benim güzel kızım, seni çok özlüyorum. sana sarılmak, seni öpmek, bana yaptığın annelikler...
nasıl güzeldik biz.
hatırlıyor musun bizi?
ben unutamıyorum.
Karsında her seyden bi' haber olan belki seni sevmekten baska bir şey düşünmeyen insana kendi problemin yüzünden böyle davranırken , zamanında ağlatıp üzdüğün bi' insandan merhamet etmesini beklemen de biraz sacma. Dalga geçmek gibi olmasın da. Biliyorum ki bunu okuyacaksın, onun için yazıyorum.
seni sevdiğimde çok saftım güneşim, acılar sertleştirdi kalbimi eskisi gibi değilim artık yokluğun yok etti hayat enerjimi şiirler sahipsiz kaldı ben hep yarım sevmedin hiç beni belki haklısında zaten sevilecek gibi biri değilim düşkün, durgun, elini tutamayacak gözüne bakamayacak kadar korkak biri öyle biriyim işte sen yoksun artık, yoksun hep kalbimde bir parça sevgi beni sevmesen bile seviyordum seni sevmeyi yüzüne bakamazdım hep saklandım cigerimi yakan ateşim sen yoksun bende yokum uzun zamandır bulamıyorum kendimi utanmıyorum sevdim herkes sever suçlamıyorum da seni başına bir iş gelmesin diye dua ediyorum hep gücümün yetmediği yerde her şeye gücü yetene döküyorum içimi, suçlamıyorum seni belki ben de olsam yerinde sevmezdim beni.
Senle konuşuyorum ya sadece konuştuğum için bile mutlu oluyorum be kızım. Zaman daha bir hızlı gidiyor senle olunca.
Göz göze geldiğimiz o kısa kaçamak anlar oluyor ya işte keşke hiç geçmese o anlar.
aksam arkadaslarima seni anlattim. verdiler gazi, verdiler gazi.. arayip da sesini duyayim dedim. telefonun kapali. isiririm o minik dilini senin biliyosun sen.