seninle birlikte olursak, çok kötü sözler söylenecek arkamızdan, çok konuşulacak. korkuyorum ama gelecek olan tepkilerden değil, işleyeceğimiz günahlardan. bunu okuyorsan uzak dur benden. yazık olmasın.
acaba şu an kiminle mutlu mesut mesajlaşıyorsun ? ya da 2 gün sonraki doğum gününde kim sana sürpriz yapacak da eğleneceksin. ben ne yapayım o gece ? anca içerim bir şeyler. her neyse, ilerde karşılaşmamak dileğiyle, mutsuz ol.
seviyon mu la beni ? muhabbetimi esprilerimi falan değil. beni gerçekten seviyon mu ? vazgeçemiyorum senden. ağzıma sıçıyosun yine affediyorum. seni üzünce daha da bir üzülüyorum. ama seninki alışkanlık mı minnettarlık mı zorunluluk mu bilemiyorum ki. duygularını düşüncelerini öyle bi gizliyosunki ben bile günyüzüne çıkaramıyorum. yardım et bana .
olmayacak seyleri düsünmek kadar gereksiz bir davranıs yok.
Bir insana soylediginiz bir soz, yazdiginiz bir cumle bazen sizi unutulmaz ya da vazgeçilmez kılar.
dusunduklerinizi, hissettiklerinizi "o" insana yazmaktan çekinmeyin.
bir gun giderse, ya da anlamazsa o zaten "o" degilmistir.
beni unutamayacağını biliyorum izmir'li.en kötü zamanlarında ben vardım şimdi iyisin, keyiflerin yerinde tabi..
yeni sevgilini de gördüm benim kadar yakışıklı değil ama umarım iyi çocuktur.. iyi günlerinde de o yanında olsun.
eminim ki arasam 2 kelime konuşsam dayanamazsın biliyorum ama bunu yapamam.
en son görüştüğümüzde sinirlenip ananın amına kadar yolun var demiştim. son sözüm o oldu ve bunun için çok pişmanım.
Bunu okuduğunu düşünerek yazmak yerine onun okuyacağı bir yazı yazmak makbul. içinden geçen aklında kalan ne varsa yazip postala. Ben Bir kez yaptım yine yapacağım.
düşündüm de kim okuyor acaba ? okuyanı bulsam yazıcam. okuyan yaz bana ona göre editleyeceğim burayı.
edit: kar taneleri çarpmıyormuş düşerken birbirine. sen nasıl çarptın bana. ben de bir kartanesi idim. nereden buldun da vurdun omzuma. şimdi diğer kar taneleri de çarpacak yeryüzüne düşene kadar. kocaman olup birinin kafasına düşeceğiz belki de. umarsızca öldüreceğiz birini. ya da kocaman top olup vuracağız yeryüzüne. öyle güçlü vuracağız ki her birimiz ayrılıp savrulacağız, erimeye mahkum, soğuğa aşık, buz gibi. birer damla olacağız, belki buluşacağız tekrar ufak bir su birikintisinde, belki de buharlaşıp hiçbirşey yaşanmamış gibi çıkacağız eski yerimize. herkes ait olduğu buluta yerleşecek, soğuktan donup bekleyeceğiz. tekrar inecek cesareti kendimizde bulana kadar çıkmayacağız kabuğumuzdan.
sayende kabuk değiştiren yılanlara döndüm. ben bile kendimi tanıyamıyorum. öfkeli, gıcık çekilmez bir insan oldum. hepsinin sebebi sensin. ya da yokluğun...
Kayserili muhasebeci ethem, bu yazıyı sana yazıyorum. Senin o pespembe yanaklarını tokatlamak istemişimdir hep, ilk bakışta kabızlıktan ıkınıyo galiba hissi uyandırıyorsun insanda. Suratını gören altına sıçar. Be ipne çocuğu hadi insanların 10 dakika geç kart basmalarından dolayı para kesiyorsun, her türlü cezayı aldırmak için yalamalık yapıyorsun da, ne diye o sikindirik ses tonunla insanlara gülücük saçarak günaydın diyorsun. Hepsi ananın kulaklarını çınlatıyo be oğlum.
sen hangi sersem sikin eserisin ethem, seni işe alanı sikeyim ben. Herkes anana giydirirken bir şey yokmuş gibi ekip çalışması diyorsun. Bir gün ekip olarak arabaya atıp çırılçıplak dağa kaldıracakar oğlum seni. 100 kişiye sordum 5 popüler cevap aradım, ilk 20'de bile yoksun amk. Neyse bu yazıyı evrene mesaj olarak yolluyorum, insan ol götveren.
acaba o da benim yaptığım gibi fotoğraflarıma bakıyor mudur, birbrimize attığımız şarkılarda beni hatırlayıp düşünüyormudur? belki de düşünmüyordur. biz o kadar imkansızlıklar içinde kendi imkanımızı yaratamadık. ne biliyim anlatıcam anlatamıyorum, hep farkında olmadığım bişey frenliyo beni ve yine frenledi.
dün gördüm, tebrik ederim seni. özlediğin içindi değil mi? kesinlikle bu yüzdenmiş... geldiğini haber bile vermeden, tek mesaj bile atmadan bir başkasıyla... neyse ki kendimi hep buna hazırlamıştım ben. beni oradayken tutup, bak (bkz: petrucci666) gerçekten seni seviyorum demiştin hani. o zaman bile gerçek olmadığının farkındaydım. yeterince şey gördüm ben bir şeyin sahte mi gerçek mi olduğunu anlayabiliyorum. ama bana dürüst olmanı isterdim. en azından döndüğünde nasıl olduğumu sorabilirdin... seni bende farklı kılan şeyi bile eminim ki hiç fark edemedin. çünkü bunun farkında olsaydın şu konumda olmazdık. neyse, mutluluklar dilerim. hoşça kal...