seviyorum; kimi? bilmiyorum. sen olsan severdim sanki, sana benzeyen birini.
azizim, ben...
ben... be...amıma koyayım ben benim.
ah anne ah!
neden? neden beni böyle yaptınız? neden böyle yetiştirdiniz? neden kimseyi beğenemiyorum ben amk?
ya da yok ya, suç sizde olamaz. benim bu egomun bir nedeni olmalı. ne ama? hadi ama... tabii ki olamaz, sizinle alakası olamaz siz beni güzel yetiştirdiğinizi söylerdiniz hep.
eee maykıl? sen ne dersin bu işe? nasıl yani? sence çok mu malım? ama neden ki? neden yani, ne yani; kimseyi beğenememek suç mu? bu mallık mı sence? aaah hiç sanmıyorum dostum.
kadıköy dediler, koşarak gittim ulan; yoktun. aaah, hiçbir yerde yoksun. yerin neresi? sahi, adres ver geleyim.
rüyamda görsem seni; rüyamda bile göremiyorum. rüyama gelsene kadın. ölmezsin ya? gelir, gidersin. en azından görmüş kadar olurum. saçmalama yetmez tabii ama merak ediyorum.
hadi gel, gel. gel bak, söz hayatın garanti. köpeğin olmam tabii ki. iyi hayat dedim.
''sağlık?'' tabii ki...
''para?'' para var lan.
''iş?'' e belli ki.
''aş?'' tabii ki.
''haydar baş?'' saçmalama maykıl sen bi sus yengenle konuşuyorum.
heh;
''eğlence?'' dibine vururuz.
''hayallerin?'' cidden umurumda olacak. ayak uydururum. tabii ki hayalinde gay bir erkek yoksa.
''cabası?'' ne istersen kızım, ne is-ter-sen! varım ben diyorum her şeye sen niye anlamıyorsun?
ah be gülüm, şizofren ettin beni de.
oku bunu; dilimizi bilen birisi olmayacaksın büyük ihtimalle. olsun.
saçlarını boya da gel. parfüm laklaka, beyaz tenin; zaten rahiya.
şehvet için ceht eyleme, sen zaten; ahzen, sen zaten; aliyyulala...
yapma; gelmemezlik... ah en sevmediğim... görmemek; düşürme beni.
düşmeden, vurmadan eğnim yere; gel. gel bir an olsun ki göreyim.
ben çoktan dildade, ben çoktan üftade.
zait olur en ufak tezyin, ait olurum tenine. bezgin; beyaz...
vurma; her gelmeyişin bin daraban eziyor, ezdirme.
gel... gel ki dikilsin rasih sevda dirahtımız.
etme dedim mi gelmemezlik? ah en sevmediğim; bilirsin.
sanma sakın, düşünme öyle.
olmam fariğ bu taharrimden; asla.
söyle bana; söyle ki bileyim intizar müddetimi,
öyle bakma, gel sokul; hissedeyim ümüldanını.
saçlarını boya da gel. al eline sigaranı.
sezasın sen her şeyin kibarına; hafifine bile sigaranın.
en incesine sözlerin, ah o gözlerin... söyleyeyim.
unutmadan söyleyeyim; merak ediyorum gözlerini.
görmeden, nasıl da sevmişim be!
sen benim muhayyelim, sen benim...
hayalim. hayalim? ah evet. bilirsin, en sevdiğim.
bilmiyorum adını senin.
O kızla nasıl çıkarsın lan göt lalesi. Kız güzel olsa içim yanmayacak ama malesef fakültenin en eziklerinden biriyle çıkıyorsun düdük herif bilgin olsun.
askerdeyim, seni anlatırım bazen en yakınıma. aşık olduğum kadınların hepsi teker teker silindi ben ve kendim baş başa kaldığım bu zamanda. ama sen, sen işte kaldın. oysa sana aşık değildim. seni sevmiyordum. öyle sanmışın. kendime geldiğimde seni buldum, ama yoksun şimdi. rüyalarımda bile susuyorsun, konuşmuyorsun. ne olur git. benim sana eskiden yaptığım gibi git hatun. sana yaklaştıkça kendimi terkediyorum resmen. yada geri dön olur mu? bir kaç gün içinde dön ne olur.
yazarlarin hoslandiklari ve bunu kendisine soyleyemedikleri kizlari sozlukle paylasmalaridir.
evet sozluk bir kiz var.guzellikten ziyade akil almaz bi zerafeti var.inandigim herseyden vazgeciren.bana onu getirmedigi icin beni her duadan vazgeciren bi kiz.
bi gulumsemesiyle beni bu dunyadan ve tum varliklardan soyutlayan.
bi kiz var sozluk...gidip konussam olacak sanki.ama olmuyo.her seferinde icimden gecen milyonlarca kelimenin tek bi tanesi bile ucup gitmiyor dilimden.
su anda tam onumdeki koltukta sozluk.bir mucizeye ihtiyacim var.
