Üst kattaki biricik komşum.
O televizyonun sesi neden okadar açık?
Sağarmısınız bebeğim.
O karını neden hergün ağlatıyorsun bağartıyorsun.
Yavşakmısın sen anlaşamıyorsan ayrıl.
Birde kendine anahtar al piç karın kapıyı açmaynca bizim zile basma.
Sevgili komşum şu kapıları çarparak kapatmaya son verir misin rica ediyorum kaç kere söyledim.Niye uğraşıyorum ki sözleşmen bitiyor.Sözleşmeyi uzatmam olur biter ohh be iyi oldu bu.
ev benim evim, kapı benim kapım. istediğim gibi de kapatırım. apartmanın içinde bana ne çemkiriyosun orospu.
allama bir dahakine terslemekle kalmam, dalarım ha!
her dakika camda bekleyip bira dolu poşetle evinin önünden geçtiğimde dedikodu çıkarma artık! herkes içebilir; saç, sakal uzatabilir. bunu da kabullen lanet olası kadın!
puştluk yapıp her kapımın açıldığında beni izleme, kapıyı kırar dalarım o eve ve vazelinin kötü bir anı olarak kalmasına sebebiyet veririm anladın mı beni kuzenlerini gıdıkladığım? Ayrıca evime girip çıkanlar beni ilgilendirir bilader, senin kızlar bana bile iş koydu sen kendine bak önce. o karını da arada bir yıka asansörü kullandıktan sonra 15 dakika boyunca kimse kullanamıyor o asansörü. çocuklarında tam bir akıl hastası. ne lan o öyle merdivenlere sıçıyorlar? karı kız eve girince gelip bir daha kapımı çalarsan satırı yersin makatına canım komşum. annene selamlar. kendine kötü bak, gebermen dileğiyle.
komşuu senin ben ta amına çakayım ne lan bu sabahın köründe hemde aşağımda olmana rağmen çocuk sevgini sikiyim başkasının çocuğu yokta bir sende var bide böğürmesen adam gibi sevsen hadi neyse böğür ulan böğür onada eyvallah ama bari sabah sabah kafamı sikme piç.
bende isterdim galatasaray gol atınca normal bir sevinç yaşamayı ama kusura bakma iş galatasaray olunca duygular ön plana çıkıyor. kızını da uykusundan uyandırmak istemezdim de akşamın dokuzunda yatmasaymış. babasına da şikayet etmiş bebe sabah kalkar kalkmaz. komşu komşunun sesine muhtaçdır. yok lan o öyle değildi neyse.
yakın akrabalarıyla altlı üstlü oturmuş, merdivenleri halıser kaplı, kapısının önünde bir yanı kırık çekyat bulunan nesle aşinayız, o neslin çocuklarıyız evet.
evet, ayakkabılarımızı ta alt demir kapıda çıkartır, alt kapıda ev terliklerimizi giyer öyle çıkardık. tamam bu da kabul.
ama artık toplum düzenine geçtik sevgili alt komşum. kocanın ayakları zift gibi kokuyor. adam eve geldikten sonra apartmanda nefes almak imkansız. koca apartmanda 30 kapı var, bir tek sizinkinin önünde yığınla ayakkabı duruyor. defalarca şikayet ettim, defalarca ayaklarımla sürüyerek ayakkabılarınızı merdiven boşluğuna attım. hatta kapına yazı yasıp astım. yok umrunda bile değil.
tamam güzelim çok kuğlsun, kimseyi iplemiyorsun da al şu ayakkabılarınızı içeri. ya tamam alma allahın cezası bari sadece bir çift bırak kapıda. ya yazlık sandaletlerini bari kaldır insan evladı değil misin? insan pullu abiye ayakkabısını bile kapıda bırakır mı? koy kutuya kaldır şunları gardropuna.
duydum ki arkamdan rahatsız oluyorsa ne yürüyor merdivende, asansöre binsin demişsin. yok ya sana mı soracağım güzelim. benim klastrofobim var. binemem asansöre. nefesimi tutar 7 kat merdiven çıkarım yine de o asansöre binmem.
ben pes etmedim, yarın sabah 6 da mavi çöp poşetine dolduracağım kapındaki tüm ayakkabıları. valla bak. çöpün yanına bırakacağım poşeti de.
yatak odanızın üzerindeki oda benim, daha detaylı yazacaktım ama sözlüğün bunları duymaya hazır olduğundan emin değilim. sizin yüzünüzden geceleri ağır metal dinlemeye başladım. başka türlü uyku girmiyor gözüme.
ben bu yazıyı zemin kattaki biricik komşum orhan'a kazdım.
şimdi komşucuğum hadi attığım mesajı görmedin diyelim, kapına kadar geldiğimde ne diye uyuyor dedirtiyorsun??
komşuluk ilişkilerimiz zedelenmesin diye anlamamışlığa verdim ama dün arayıp yok öyle bir şey gerçekten uyuyodum ben diye açıklama yapmana hiiiç gerek yoktu. anladım ben anlayacağımı.
biliyorum gerçekten uyuduğunu, gördüm kıvrılmışsın öyle yatmışsın. ses çıkaramadan evimin yolunu tuttum ben de sen tatlı uykuna devam et diye, gerçi zamanım olsaydı rahatsızda edebilirdim ya. *
şimdi gördüm dediğim kısma takılcaksın sen, en iyisi doğru dürüst bi entrye çevirmekte bu yazıyı.
dün o kadar tartıştığımız ve birbirimizin anlamadığını düşündüğümüz aslında basit olan konu; hatta senin deyiminle artık olay:);
ben dün ekmek almış evime dönerken bir uğrayayım dedim, kapıyı ev arkadaşın açtı;
-gelsene, dedi. ben;
-yok mok, dedim. müsaitse bi seslenir misin?
kapını açtı ve -hemen- kapattı;
-uyuyo dedi bana, teşekkür ettim çıktım evime.
işte sonrasında senin anlattığın kısıma geliyoruz. bundan bi 5 dakika sonra arkadaşın tekrar odana girmiş ve malefiz geldi uyuyo dedirtiyo dedim gitti. demiş. ama demedi öyle bir şey.
yani ben senin uyuduğunu görmesem de biliyorum ve inanıyorum.
işten yorgun argın gelip apartman kapısına vardığımda o veledinin bagırarak yankı çalısmaları yaptıgı merdivenleri biz yürümek için kullanıyoruz, ses çalışmaları için değil. velede büyüyünce ne olacaksın diye sormaya utanıyorum, mazallah opera sanatçısı der, kalbim sıkışır falan. ama bir dahaki sefere koskoca amfilerimi kapında deneyeceğim haberin olsun.
bak dostum, hergün sabahın yedisinde ikinci kattan koştura koştura apartman kapısına inip, zilinin üzerinde ki kürdanı küfür ede ede çıkarma nedenini anlatayım sana.
benim evden çıkıp işe gitme saatim 7.30. bunun için saat 7.20 de telefonumun çalması ve beni uyandırması yeterli. ama senin evden çıkış saatin(ben çıktığımda bile araban kapının önünde olduğuna göre) 8.00 falan olmalı. ama senin telefonun alarmı 7.00 çalmaya başlıyor ve uyanmıyorsun. bu aradaki 20 dakikalık fark benim için çok önemli. senin titreşimli telefonunun alarmı beni uyandırmaya ve sinir harbi yaşamama yetiyor.
dostum, ben takıntılı adamım. odamda,tıkırtısından rahatsız olduğum saatleri bile bulundurmuyorum. bir kat çıkıp da telefonunuzun titreşimini kapatın diye de uyarmak saçma geliyor. onun içindir ki, her sabah, ikinci kattan koştura koştura inip o zilin üzerinde o kürdanı çıkarmak zorundasın. taa ki, o titreşimli telefonun beni saat 7.00 da uyandırmayana kadar.
nefret ettiğim ve bela okuduğum alt komşum;
sizin yüzünüzden 2 aylık evimden taşınmak üzereyim. Ve az once ciddi sesler geldi. patırtı gürüldü. Tahminimce piçlerinin anası olacak kadın verdiğin 14 şubat salaklığı hediyeni beğenmedi. önce saydırıp küfrettin. sonra eline gelen ne varsa sağa sola attın.
umarım karın olacak kaldırım yosması zarar görmüştür. umarım birazdan polisler gelir seni bir daha çıkmamak üzere içeri tıkar. inşallah. sana yeniden lanet olsun. allah seni 8 çizerken verdiği belalarla üç gözlü 8 yapsın.