her dakika camda bekleyip bira dolu poşetle evinin önünden geçtiğimde dedikodu çıkarma artık! herkes içebilir; saç, sakal uzatabilir. bunu da kabullen lanet olası kadın!
ev benim evim, kapı benim kapım. istediğim gibi de kapatırım. apartmanın içinde bana ne çemkiriyosun orospu.
allama bir dahakine terslemekle kalmam, dalarım ha!
Sevgili komşum şu kapıları çarparak kapatmaya son verir misin rica ediyorum kaç kere söyledim.Niye uğraşıyorum ki sözleşmen bitiyor.Sözleşmeyi uzatmam olur biter ohh be iyi oldu bu.
Üst kattaki biricik komşum.
O televizyonun sesi neden okadar açık?
Sağarmısınız bebeğim.
O karını neden hergün ağlatıyorsun bağartıyorsun.
Yavşakmısın sen anlaşamıyorsan ayrıl.
Birde kendine anahtar al piç karın kapıyı açmaynca bizim zile basma.
o çok sevgili çocuklarını yazın gelmesiyle -hedefini vurmak için yuvasından fırlayan saçmalar misali- etrafa saçmanla bişey mi? ima etmek istedin anlayamadık. ama ramazan ayının gelmesiyle gecelerin gündüz ile birleştirildiğinde kafamdaki penetrasyon oranının tavşanlarınkiyle aynı olacagına şüphem yok.
yahu, buraya sığdıramadığım duygular içindeyim sana karşı kadın! insan oğluna öyle bi tarafını yırta yırta bağırır mı sorarım sana, o çocuk da biliyorum duyuyor-o sesi duymayandan şüphe ederim- inadına sırf ben işkence göreyim diye cevap vermiyor. kadın bu sefer daha bir hiddetle 'eraayyğğ' diye çemkiriyor ve ben de camdan çıkıp 'o çocuğu eve ben bağlayacağım şimdi kadın az bi dur, bi soluklan' diye repliğimi hazırlarken çocuk da 'neeaea' diye cevap verince böyle anadan böyle çocuk çıkar tabii düşüncesiyle haz etmediğim kabulleniş duygusuyla, kırıp kıçımı oturuyorum.
sevgili komşum,
sen gittin gideli köyüne, buralarda bir sakinlik bir huzur... nasıl mutluyuz belli değil. her gün elektrik süpürgesinin iç gıcıklatan sesi, senin ikiz kızlarına bağırıp çağırıp denizlinin horozu gibi bizi uyandırma ritüellerin, kocanın iki yüz kiloluk haline bakmadan biscolata erkeğiymişçesine bağrı açık atletlerle balkonda kasıla kasıla oturmaları, her gün bin sefer kızlarının bilgisayarı bozuldu diye beni çağırmaları inan bana burnumda tütmüyor. inan bana mutluyuz, huzurluyuz. lütfen, lütfen "kaaal, gittiğin yerde mutlu ol..."
sevgili komşularım aynı zamanda teyzelerim ,çünkü apartmana komple kök saldık.Yemek davetleriniz , çay sohbetleriniz iyi hoş ama teyzem olmanızdan mutevellit ben bir türlü misafir moduna geçemiyorum, hangi dairedeysek çayı ben koyuyor ,sofrayı ben topluyor makınaya bulasıkları ben yerlestırıyorum.
Ulen bır kerede ben mısafır gıbı oturayım şurda konforum olmadı hiç. Aynı apartmanda akrabalarla oturmanın avantaj ve dezavantajlarını yaşıyor olmaktan dolayı ne hissediceğimi bilemiyorum.Komşu gibi resmi mi takılsak ?
Rica ediyorum ben her dusa girdigimde banyoya girip avazin ciktigi kadar bagirarak sarki soyleme.
O nasil bir repertuardir. Karadeniz ezgileriyle basladiktan sonra tasavvufi muzige nasil doner.
Pop rock ve karadeniz ezgilerinin birlesimi Tam bir tufana donusuyor. Allasen sus.
o kadar güzel kurabiyeler yapıyordun ki (anneminkilere bile taş çıkartırdı) sırf bu yüzden o aptal, asosyal çocuklarınla arkadaş olmak zorunda kalmıştım.
Sevgili genç komşum umarım sevgili buldun diye artık bize yemekler getirmeyi ihmal etmezsin. Ha bir de geçende getirdiğin o etli yemekteki sarımsağın kokusu 5 gün evden çıkmıyor hadi canım komşucum onun yerine içli köfteler istiyorum bi dahakine .
lan yavaş biraz ayaklarınızı deliklerinize soktuklarım. her yerde mi siz varsınız anlamadımki amk, içeriye gidiyorum siz banyoda tuvalette oturuyorum oda olmuyor orada da siz, buyrun içeride zıplayın bari lan amk altı üstü geçtim artık karıştınız zaten evin içinde gibisiniz. taşınacam sktrip gidicem en sonunda sizin yüzünüzden mahalleden de.