yaşadığın bütün hayal kırıklıklarının sebebi senden başkası değil. bu kadar hayalperest olmasaydın, insanlara güvenini bu denli ipotek etmeseydin, her zaman olduğun gibi olup boşverseydin bu kırıklar batmazdı ruhuna. bu da sana not olsun; bir daha gerçeklikten fazla uzağa açılma, yüzme bilmiyorsun!
Kendini istanbullara vuruyor geziyorsun akşam oldumu şehrine dönüyorsun, üzülmekten çekindiğin için herşeye kayıtsız kalıyorsun. Korkuyorsun olumsuz sert çıkışlardan ve bıktın bundan. Evlenip, birlikte sabah namazını yatsı namazını eşinle kılmak onunda ahiretinin kurtulmasına vesile olmak istiyorsun. Daha çok plan varda neyse. Salak şeytanda yol arkadaşı nefsinle elele verip seni günahlara bulaştırma derdinde. 2-3 gün gevşek davranırsan bunda başarılı olacaklar ama bu imkanı onlara vermemek için neleri yapman gerektiğini iyi biliyorsun ve başarılı durumdasın. 2-3 yıla kadar kuranı kerimi tamamen ezberledinmi hem 2-3 yılada evlenirsin ne nefsinin iğrenç istekleri kalır ne eser. Geçenlerde rüyanda kabeye dönük dua etmeye koyulmuşun. Maneviyatını güzel tutunca aleminde güzel oluyor. Hem vizeler yaklaşıyor sonra finaller derken üniversitedeki ilk yılının iyi geçmesi lazım ve 4 yıl sonra kepi havaya fırlatma duygusunu inşallah sende yaşayıp sonra whatsaptan sülaleye diplomanı gösterme zevkini yaşarsın, sonra aile danışmanlığı sertifikasınıda alırsan işte o zaman Allahın yardımıyla daha yüksek noktalara çıkabilirsin. Hem hayat arkadaşının seninle gurur duymasını sağlayabilirsin. Hiçbiri hayal değil hiçbiri. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için yaşamasını, yarın öleceğini bilerek ahiretin için neleri yapman gerektiğini iyi öğrendin artıkın. Sana saygısızlık yapanlar yarın öbürgün hatasını anlayıp af dilemek isteyince yusuf (a.s) onu kuyuya atan kardeşlerine dediği gibi "bugün size kınamak yok, Allah sizi affetsin" diyecek kişiliğe de ulaştığını ve hiçbirşey olmamış gibi iyi davranacağınıda biliyorsun. Bediüzzaman said nursi kendi kafasından demez çünkü bu zamanda 5 vakit namazı kılıp büyük günahları işlemeyen inşallah cennettedir diye. Hem Hayatın gayesi şeytanı deli etmek değilde nedir ki.
sen sabretmek nedir bilir misin?
bence sabretmek nedir biraz öğren, lütfen, senin iyiliğin için.
bir de her şeye gelişigüzel atlama, lütfen, biraz düşün önce, yine senin iyiliğin için.
Güzel günlerin ardından su döktük gittiği gibi gelsin diye. Kandırdı bizi, gelmedi geri. Bütün samimiyetiyle kaybettik hatıralarımızı.
Oysa gülüşün şuncacık yerde duruyordu, koltuğun üzerindeydi hiç olmamış sevişmelerimiz. Oysa ben kendimi kapamıştım "sevmek"li cümlelere. Oysa kabullenmiştim insanların sahtekar, riyakar ve kahpe olduklarını…
Ne çok şey tutmuşum aklımda, anlamsız ne çok hece biriktirmişim kendime.
Toplu sözleşmelerini imzalamış hayat ve üşenip okumamışız maddelerini. Bize düşen hüzünlü bir filmi izleyip ağlamakmış, bize düşün incinip kırılmakmış. Bilememişiz.
Bir şiir var dilimin ucunda; bir iki dize karalanmış pelte duruyor damak tadımda. Uzun uzadıya gecelerim var sabahsız… Gözyaşlarım var artık ne yaparsam yapayım sızmayan.
Kirlendim mi dersin ey her şeyi gizlediğim kendi iç sesim? Ey kimsesizliğimde beynini şişirdiğim?
Masum değil miyim?
Zaman bana da dokundurdu çirkinliklerini, zaman "yaşayarak öğreniriz" gerçeğini işledi her bir kelam da beynimin odalarına. Oyun sandığım yerden yükseklerimde eziliyorum şimdi. Salıncaklarımda sallıyorum hayallerimi, Kırmızı kurdeleli hediye paketlerim var mıdır hala?
Hava bulutlu, düştü zihnime karamsarlık hastalığı, içimde sıkışan bir şeyler var adını henüz koyamadığım. Yalnızlığımda adlandıramadığım…
Yeniden yeniden ve yeniden denediğim hevesli girizgahlarım var… Sonu uçsuz bucaksız suskunluklarım var. Sonu uçsuz bucaksız sevmelerim var; kime nerde niçinini bilmediğim…
Farkındasın yanlış giden şeyler var iç aleminde ve huzursuz oluyor bazen de mutlu. Bu listeyi tam randımana oturtman lazım, ve çok şükür etmelisin ki Allah kalbini O'na kul olmaya kapamadı. Neleri yapmada titiz davranman gerektiğini iyi biliyorsun. Uzun uzun yazmaya da gerek yok hatta. Zaten sen kendi içini biliyorsun.
bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorsun ama bunun mümkün olmayacağını iyi biliyorsun. çok film izliyorsun ve boşuna hayal kuruyorsun, gerçek hayat düşlediğin dünyadan çok uzak. artık reailst olmalısın, biraz da acımasız.
herkes seni, kendini kafasının içine hapsetmiş biri olduğunu zannediyor. minik bir dünyan var sanıyorlar ama öyle değil, çünkü hayalleri olan hayal kurmayı becerebilen insanların sınırsız ve kocaman bir dünyaları vardır.
etrafın mal dolu iken, felsefik cümleler kurma! sonra açıklamaya çalışırken, sen zor duruma düşüyorsun. ayrıca kalk artık o bilgisayarın başından, gözlerin bozulacak lan!
bu sabah o dişçiyle nazik bir şekilde tartışmak yerine neden direk vurmadın kafasına dan diye? Sırada bekleyen tüm hastalara sığır muamelesi yaparken, neden kibarca konuşarak haddini bildirmeyi tercih ettin? sizden tedavi almayı reddediyorum demiş olmana rağmen adamın seni iki dakikada kandırıp tedavi etmesine neden izin verdin şapşal kendim?
Bir şeyleri Konuşmak , anlatmak çok faydalı bir şeymiş gençlik yeni fark ediyorum. Sizde anlatın hiçbir şeyi içinizde tutmayın bunu söylersem insanlar beni yadırgar , böyle düşünür demeyin . Valla resmen rahatladım.
biraz önce uykudan uyandım. bazen ne düşündüğümü kimse bilemeyecek.gidip bir sigara içeceğim balkonda. yine ne düşündüğümü kimse bilemeyecek. sigarayı söndürüp geleceğim.
Hep öyle olmadı mı? Sana göre O kendi bildiğini okuyup seni yanlış tanıdı. Sen kendine verdiğin sözü tuttun. Ondan, onun gibi olanlardan, herkesten uzak tuttun kendini. Kaybeden o olmadı ama sen hep kaybettiğini inkar ettin. Böyle devam et. Gidenlerden birinin lafı hep kulağında çınlayacak. Kendine de yabancılaşmaya devam et. Böylesi daha güzel...