ben bu yazıyı kendime yazdım

entry9236 galeri60
    8747.
  1. Bla bla bla kelimelerim tükendi. Düşünemiyorum eski paragraflar yerini boşluğa bıraktı.
    3 ...
  2. 8748.
  3. pişman olacağın çok şey yaptın kahrolası.
    1 ...
  4. 8749.
  5. gönül yarası bu

    sözün neresi bu

    yıkıldım eşiğine susmaya geldim.
    2 ...
  6. 8750.
  7. Gönlünden geçen dilinde eridi. Yanık sözlerin mezarı yaptın bu bedeni. Sukut altınmış, baya zenginsin desene. Altın bozulmaz hem, hayattan yemeye devam.
    2 ...
  8. 8751.
  9. Ya sen var ya çok efsane bi şeysin. Öyle ota boka üzülme, sal gitsin. Öpüyorum bebeğim i love u <3 seni sevmeyen ölsün.
    3 ...
  10. 8752.
  11. ot olarak dogsaymissin hayatinda belki daha cok soz sahibi olurmussun.
    0 ...
  12. 8753.
  13. Üzüldüğün halde kimseye belli etmeden iyilikler yapmaya çalışıyorsun. Karşındakini mutlu edip kendine acı çektiriyorsun. Bu harika duygu değil mi ya?

    Yavaş ciğerimi söktün.
    2 ...
  14. 8754.
  15. Öğleden bu yana içiyorum. Neden içtiğimi bilmeden ve düşünmeden içiyorum. Tam her şey yoluna girmişken yine bi saldım. Okula gitmiyorum, devamsızlık almış yürümüş. telefonlara bakmıyorum, kimseyi aramıyorum. Öğlene kadar yatıyorum, uyanamıyorum. Uzadı bitmiyor içimdeki isyan. Neye isyan ettiğimi de bilmiyorum.veriyorum sırtımı soğuk duvara, yakıyorum sigaramı, sadece bira şişesinin sesini duyuyorum. Tek ses yok.bir sigara daha yakıyorum. Özlediğim şeyleri düşünüyorum. Daha çok içiyorum. Sessiz bir isyan, kimsenin bilmediği bir nisyan. Kendimden bir umudum yok. Durmadan içiyorum. Nereye gittiğimi bilmiyorum. Bir teselli de aramıyorum. Yatağa yıkılana kadar içiyorum. Uyuyamıyorum. Kalkıp bir sigara daha içiyorum. Zorla uyuyorum. Uyanıp yine içeyim diye. Zaman durdu. Taş duvar aynı yeminle. Kalbimi bile hissetmeden masaya vura vura içiyorum.
    3 ...
  16. 8755.
  17. Yat uyu sevgili ben yarın uzun bir aradan sonra çalışmaya başlayacaksın.

    Evladım az büyük sözü dinle.
    1 ...
  18. 8756.
  19. Korkma! Sakin ol!
    Hepsi geçecek!
    Sevdiklerine inşaallah birşey olmayacak.
    Şu an imtihandasın. Sabır acıdır ama sonu tatlıdır.
    Görelim mevlam neyler. Neylerse güzel eyler.
    1 ...
  20. 8757.
  21. Sevgili kendim. Hayatın içinde kaybolup, sana yüklendiğim için özür dilerim. beni affet.
    0 ...
  22. 8758.
  23. Seni ben bile taşımakta zorlanıyorum artık.
    0 ...
  24. 8759.
  25. 8760.
  26. bunu muhtemelen okuyacaksın eğer okuyosan sana deger verdigimi bil bide okuyunca bana haber ver seviliyorsun.
    0 ...
  27. 8761.
  28. Toplanır mı sizde parsa ,Ayda var mıdır boş arsa
    Biz de gelek beleş varsa, Uzaylılar hoşgeldiniz

    (bkz: şemsi yastıman)
    1 ...
  29. 8762.
  30. Kim olduğunu unutmak istiyorum artık. Geçip gitmeni istiyorum. Temelli.
    1 ...
  31. 8763.
  32. Hayattaki seçimlerin sana yine şaka yaptı. Olsun en azından birazcık mutlu olmak neymiş onu anlamış oldun. işin komik tarafı bu üzücü durumdan nasıl çıkacağını biliyosun. Çünkü sen daha önce nasıl mutlu olunur bilmiyodun, nasıl üzüntüler geçer gider senden bir kaç parça alır götürür onu biliyodun.
    Olsun bir insanı daha tanımamış olduk..
    0 ...
  33. 8764.
  34. Annen gibi olma. Sana yalvarıyorum annen gibi olma.
    Baban gibi de olma. Nolur..
    Biliyorum bi şekilde güzel bi hayatın olacak. Mutlu bi insansın sen. Çabuk çöküp çabuk toparlanıyorsun sadece. Abartma. Düzeleceğini biliyorsun. Az kaldı bak. Sona yaklaşıyorsun.
    4 ...
  35. 8765.
  36. 8766.
  37. hayattan ne istiyorsun? kendinden ne bekliyorsun? ya da herhangi bir şeyi bekliyor ya da istiyor musun? önce bunların cevabını bul.
    hayatıma çaktığım çivileri teker teker sökmeye çalışıyorum yerlerinden... izleri silinmiyor... daha kaç yıl geçecek bilmiyorum kendime dönebilmem için... aldığın karar ne olursa olsun pişman olma.. belki senin için doğru olmayacak.. ama pişman olma.. hadi kaldır kendini de devam et, bir adım daha at. sersemliğinden, unutkanlığından, çaresizliğinden, öfkenden ve bataklığından ileri bir adım at.. çünkü kalbin ilk defa onunla hızlandı peşini bırakma.. kırılmış, terk edilmiş, vazgeçilmiş olsan bile şimdi yanında.. sonunda kendini bir uçurumun kıyısında bulacaksın belki, hem korkmazsın da düşmekten. devam et. Seçtiğin yoldan ayrılma.. canın çok acıyacak belki ama yolundan vazgeçme.. eğer kendini uçurumdan düşerken bulursan işte o zaman aklına “palyaçodan korkan, yüreğini yüreğinde hissettiğin, annenden sonra sana cancağzım diyen, saatlerce sevişmek yerine elleri ellerinde sözlerinin yetmediği yerde de gülen gözleriyle sana bakacak adam” gelsin.. o zaman ağla.. hıçkırarak ağla.. ve sadece şunları söyleyip mutlu olmasını dile;
    “sigarayı azalt, kahveyi şekersiz iç, bir daha asla huzursuz hissetme, palyaçodan korkma, seveceğin insanla güzel yüreğinde çiçeklerini büyüt, harika bir bahçe yap. hoşça kal”
    2 ...
  38. 8767.
  39. şu an boşluktasın.
    iyi düşünemiyorsun. aynaya bak ve "bu ben değilim!" de.
    çünkü bu sen değilsin. 3 gündür doğru düzgün bir şeyler yiyip içmiyor, arkadaş ortamında en aktif insanken;
    artık konuşmuyorsun. her şeye küstün. en çok da ona küstün.

    doya doya özlüyor, hissettiklerinin hakkını veriyorsun.
    zeki müren dinliyorsun. "elbet bir gün buluşacağız." diyor. inanıyorsun.
    her inandığında daha çok kırılıyor kalbin, daha çok yanıyor için ve anlıyorsun ki;

    zeki müren yanılmış, asla kavuşamayacaksınız.

    aşk adını verdiğin o naif kız çocuğu, seni öylece bir başına bıraktı. öyle yalnız bıraktı, öyle çaresiz bıraktı ki yalnızlığını bile paylaşmaktan korkar oldun. uzunca bir süre kimseye güvenemeyeceksin maalesef. ama üzülme.
    çünkü bu senin kalbinin "tamir" süresi olacak.

    "allah aşkına s.... sana ne oluyor?" diyenlere yanıt verme zorunluluğu hissetme.
    "iyiyim." de ve devam et. bunu iyi beceriyorsun.

    "senin sadece yanında olmak bile güzel" diyen kıza en azından bir şans ver.

    meşgule atma, görmedim ayağına yatma artık telefonları. dostların seni özlüyor.

    toparlan ve gecelerin tekrar tadını çıkar.

    muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki hayat dolu kanda mevcuttur!

    run!
    6 ...
  40. 8768.
  41. 8769.
  42. Buraya yazacağıma günlük tutarım daha iyi. Böyle yazsa da çelişki oluyor mu? Mesajlar mesajlar.
    1 ...
  43. 8770.
  44. Bazen bir deprem olsun istiyorum şerefsizcesine. Geleceğimi parlak görmediğim için. Bazen şerefsiz babam hemen ölsün diyorum borçlarımı mirasla ödemek için. Bazen potansiyelimin farkına varıyorum çok kazanabilirim diye. Tek bildiğim yarınlarım dünlerimden daha fakir ve ben eski benliğimi yitirdim. Daha iyi adamdım eskiden. Örneğin dindardım eskiden. Şimdi inanmıyorum. Ama kimseye söyleyemiyorum.

    Kurtuluş vicdanda. Bu kadar pis düşünüp kendini inkar etmeyip vicdanının sesini dinleyebilmek.

    Buldum. Savaş çıksın da vatanım uğruna öleyim. Şehit sayılmam belki inanmadığım için ama vatanım namusumdan benliğimden de oģlumdan da öte.

    Şehitlik mertebesi için cenneti garantilemek için değil Türklüğüm için ölmek. Borçlarım da gtnze girsin.
    0 ...
  45. 8771.
  46. ilk kez aşık olduğumda, ilk kez acı çektiğimde 8 yaşındaydım.
    ama nasıl bir acı biliyor musun? o zamanlar acı kavramı geniş değildi. nasıldı dersen ama;

    kırtasiyeden 10 liraya aldığın mikasa topun patlamış gibi...
    hoşlandığın kızın montunun üstüne, başka biri mont asmış gibi...
    sınıfın munzur çocuğunun, sevdiğin kızın saçını çekmesi gibi...
    yaptığın kardan adamın, sabah uyanıp camdan baktığında yıkılmış olması gibi...

    ***

    ecem bizim mahalledeydi. aynı sokakta oturuyorduk. mahalle maçlarının dönüşünde, dizler paramparça mahalleye girerken onu hep ip atlarken ya da barbi bebekleri ile oynarken bulurdum. o bana bakardı, ben ona. ben topu sektirmeye başlardım onu görünce. o ise kızların annesi kendisiymiş gibi, yönergeler verirdi onlara.

    cilveleşme dediğin kavramın basitliği bu kadar saf ve temizdi.

    bir gün erkenden elimde futbol topu, futbol sahasına doğru giderken (futbol sahası dediğin, toz toprak içerisinde bir yer) ecem'i annemle konuşurken gördüm. anneme sarıldı, hoşça kal "ecem" dedi annem de.

    ismini ilk kez o gün duymuştum, ilk kez duymaktan daha çok annemi nereden tanıdığı içime soğuk bir su serpmekle birlikte merak etmeme neden olmuştu. elimdeki topu sokağın ortasında bırakıp, eve koştum. annemin karşısına geçtim. sorucam, ama çekiniyorum. etrafında dolaşıp duruyorum. annem patates soyuyor, merakımı fark ediyor:

    - ne oldu, ne dolanıp duruyorsun?
    + hiiç, burada mı dolanıyorum da?

    soruya soruyla karşılıktan başka bir şey bilmiyorsun o zamanlar.

    + sen bi haltlar karıştırıyorsun?
    - bugün konuştuğun kız bizim aykut'un kardeşi, nereden tanıyorsun onu?

    hayatımda söylediğim ilk yalan budur sanırım. abisi vardır diye düşünerek, konuya oradan girmeye çalışmayı denemiştim.

    + tek çocuk ecem, bizim sabah sınıfındaydı bu sene. öğrencimdi yani.

    bu bilgiyi öğrendikten sonra, annemin elime tutuşturduğu çikolata ekmeği de alıp fırladım dışarı.

    kaldırım kenarlarına çocuklar kumdan baraj yaparken, ben ecem yazıyordum herkesten gizli.
    "elektrik trafolarına işeyen ölüyormuş oğlum!" diye çocuklar birbirini korkuturken, ben elektrik trafolarının üzerine de ecem yazmakla meşguldüm.

    ecem ile tanışmalıydım: "annem senin öğretmenin!" diye girmeliydim konuya. bir gün mahalle maçına gitmedim, hastayım dedim ve maç oynanırken, ecem'in yanına gittim. çocuklar başka türlü beni onun yanında görseler, en iyi ihtimalle "saalak saalak kızlarla oynuyor." derlerdi. daha kötüsü herkes "seezeeer eceem'i seeviyooor." gibi tempo tutturup, ecem'i ağlatıp, benim de içimi buz kestirip evlere kaçmamıza sebep olabilirlerdi.

    ecem'e hızlıca gidip, "ben senin öğretmeninim" deyip kaçıverdim yanından.
    heyecandan cümleyi bu şekilde kurmuştum. gülümsemesini görüp kaçmıştım.

    iki gün evden çıkmadım. çocuklar sorarsa, iyileşmedim.
    ecem dersen, yüzüne bakacak halim kalmadı. baksana ben senin öğretmeninim demişim.

    sabahın 7'sinde dışarı koşan, akşam ezanında dönmeyen çocuğun 2 gün evden çıkmaması annesini şaşırtmış olacak ki;
    "senin bir derdin var, yine kimle kavga ettin?" diye sorunca, "yok ya ben kavga etmiyorum ki." diye yine yalan söylemiştim.

    ***

    anladım ki, aşk yalan sayısını arttırıyor. o gün aşkın kötü bir şey olduğuna tam karar verecektim ki, annem yemek yerken masada "bizim sınıftaki ecem vardı ya, bizim bu eşeği seviyormuş. bugün pazar dönüşü yanıma gelip -örtmenim ben sezer diye bir çocuğu seviyorum, o benden sürekli kaçıyor, beni görünce suratı hep kusacakmış gibi oluyor." diye ağlamış. ne enerji ama!
    o gün sabah olmasını bekledim ecem'in yanına gitmek için. sabaha dek uyuyamadım. saat 7 olur olmaz dışarı fırladım, 2 bina aşağıda oturuyordu. onun dışarı çıkmasını bekleyecektim.

    fakat dikkatimi çeken bir şey vardı. bir ev taşınıyordu, nakliye kamyonu harıl harıl eşyaları topluyordu. kapıdan ecem çıktı, kalbim duracak gibi oldu onu görünce. elinde oyuncak bir ayı, diğer elinde annesinin eli. babası olarak düşündüğüm bir adam nakliyeci ile konuştu. ecem ile gözgöze geldik, ağlamaya başladı ve bana el salladı. ben de ona el salladım. gidiş o gidiş. bir daha ecem'i hiç görmedim...

    annemden öğrendim ki, antalya'ya taşınmışlar.
    2 sene boyunca her fırsatta ecemgilin camına baktım, geri döndüler mi acaba diye.
    tabii ki geri dönmedi.

    ilk aşkım böyle bitti. kraltv'de çalan bir şarkı ecem ile beni anlatıyordu o zamanlar:



    ayna - severek ayrılanlar.

    hasbelkader aradan 16 sene geçiyor, farklı insanlar tanıyor, geçmişten ufak bir masumiyet izi ararken, her gün daha fazla bataklığa batıyorduk. aşk dediğin ilginç olay, can yakmaya, kalp kırmaya devam ediyor, ama yine de vazgeçemiyorsun.

    benzer bir gidiş yine oldu hayatımda. çok kısa zaman içerisinde.
    o zamanlar şiir kısmını beğenmediğim şarkının, ruh halimi şimdi yansıttığını fark ettim yıllar sonra:

    isimler değişiyor, aşk aynı kalıyordu hep:

    yine aşkla doldum, geldim, aradım, bulamadım, gidiyorum:

    "Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı.
    Sen benim eş ruhumsun.
    Unutmuş olsan hissederdim.
    Unutmuş olsan, yanımda durmazdı her sabah hayalin.
    Seni görmek için geri geldim, Sen gideli çok olmuş.
    Nereye gidersen git;
    Çantanda bir resmim
    Aklında gülüşüm olsun

    Ben seni gerçekten sevdim
    Bitmez demiştim, bitmedi."
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük