olum sabah sabah siktirme melankolini, git bi elini yüzünü yıka, kendine gel.
sana elli kere söyledim, uyu ulan uyu, zombi gibi sabahlıyorsun allahın günü, geri zekalı manyak dana.
olum bak, o aklından geçenler var ya, sakın kimseye söyleme, çünkü sen birine söyleyince olmuyor, nazar ediyorlar, bu kez söyleme, bak nasıl oluyor.
iki güne kalmaz bir şeyler değişecek, biliyorsun, sabret koçum sabreeet...
yaşamaya çalışıyorum ben de diğer insanlar gibi... onlar gibi olmaya, onlar gibi bakmaya çalışıyorum. bomboş, çaresiz, kımıldısız. gözyaşlarım akmak için gözlerimi zorluyor, ağlayamıyorum, kaldığım yerden devam ediyorum. zor oluyor, yıkıcı oluyor, çok b.ktan oluyor... bu sistem de benden ne isteniyorsa, insanlardan ne olmaları bekleniyorsa, işte hiç tınlamıyorum. hepsinin çok salak, aptal şeyler olduğunu biliyorum, ve bilsem bile o bataklıkta yaşıyorum...
pişmanım...
bundan 14 ay önce karar verdim. hayatımın en güzel günüydü attığım imza beni hayatta gerçekten tek sevdiğim insana bağladı, çok geçmeden başladı dünya yıkılmaya başıma.bir darbe arkasından bir tane daha, en sonuncusu çok yıkıcı oldu beni yıktı, kendini yıktı, hayallerimi yıktı, geleceği yıktı.
ben bu yazıyı kendime yazdım çünkü ona söyleyecek bir söz kalmadı o sözleri bitirdi boğazıma dizdi, beni de o melet gibi çekti ruhumu aşkımı her şeyimi içimden söküp çekti.
ben bu yazıyı kenime yazdım çünkü en suçlu benim, bile bile lades diyen salak gibi inanan benim...
ben bu yazıyı kenime yazdım çünkü sadece ben varım artık bizi yok etti kolayca..
ben bu yazıyı kendime yazım çünkü tek hissettiğim pişmanlık.
sorunlu manyağın tekisin sen.paranoya had raddede dem vurmuş amk. bırak biraz rahat ol olm. takma kafana bişeyi.ne demiş Hz.Mevlana; "Rüyâda kolun kopsa da üzülmezsin. Çünkü rüyâdır; kolun senindir!Dünyâ hayatında belâlara, dertlere üzülürsün, öyle mi? Rüyâda olduğunu unutma!" unutma o kafanın içine sok bunu. erit bünyede bazı hazmedemediklerini yahut sabırlı ol ! hayatının en güzel, en önemli şeylerini bir anlık fevriliğinle kaybettin sen. ve böyle gidersende hep kaybetmeye mahkumsun..!
direncim düşük, sahip olduğum bir e.m.k da yok, sığa desen yerlerde sürünüyor. -q yüklerle dolu çantam. akım geçmeden bu devreden ben nasıl elliyi geçerim vizelerden. o değil de içi su dolu kaba pirinç çubuk batırdığımda su kaynarken bakracın ne kadar genleşip hacminin artacağı beni neden ilgilendiriyor... hayır bu sefer yolunda gitmeyen bişeyler var, evet voltmetreyi ben yine yanlış bağlamışım.
bugün sokakta yere düşen takma dişini almaya çalışan oldukça yaşlı bir dede gördün. ve bundan ne anlam çıkarman gerektiğini bile bilmiyorsun. sahiden bahsettikleri kadar duyarsız mısın sen senem? ya da beş yaşında sincabını boğarak öldürürken aklından ne geçiyordu?
bazen sevmiyorum seni.
nasıl birşey olduğunu biliyor musun?
herşeyi görüp hiçbir şey yapamamanın.
idealler peşinde koşmak yaşama sevincidir, itici güçtür hayatın her aşmasında. ideallerimin arkasından koşuyorum, gerçek olmalı. öğrenmek istiyorum merak ettiklerimi ve biliyorum merak etmek öğrenmenin ilk hamlesidir. yaşıyorum diyebilmektir merak etmek, aksi halde pörsümüştür ruhlar, körelmiştir bedenler.
acayip mutlusun lan!
demek ki bunun olması gerekiyormuş. bitti bak sonunda, kurtuldun aralıksız acından. üstünden resmen karanlık bir örtü kalktı: geçmişin!
neymiş? demek ki eski olduğu yerde kalmalıymış, boşuna kurcalanmamalıymış anılar.
bak bunu öğrendin.
neredeyse 2 yılını heba ettin, ama öğrendiklerine değmiştir umarım. bu sana bi ders olsun abzugzubzug
bundan sonra temkinli olursun umarım.
kaybolmuşluğun hissini yaşamak. evet öyle bir şey bu. hayır, hayır. inkar etme, biliyorsun gerçeği. taa derinlerden gelen çığlık sen uçurumdan aşağı kendini atarken seni durdurmak isteyen annenin sesi. sevdiklerinin sesi. bir el uzatabildiklerinde onlara dokunabilecek kadar yakınken.. araya belki de mesafeler girmiş ha ne dersin? kendinle alakalı söylemekten çekindiğin o kadar çok saçmalık var ki. beyninde gereksiz her şeyi sakladığın bir harikalar diyarı var. farkındasın, farkettirebilen insanlar sayesinde. bildiklerinin arasına gizlenerek kapana kısılma tehlikesini göze alabiliyorsun en azından. ama hiç bir şey için geç değil. "keşke" lerden kurtulmak hiç bir zaman imkansız değil.
nerde kaldı o sırt çantasını alıp yollara koyulacak insan ? özgür kız nerdesin ? şimdi sadece her geçen gün hayallerinden bir adam uğruna vazgeçiyorsun . değer mi bunu bile bilmezken bir çıkmaza girdin gücünün yetmeyeceği . büyük konuşma bir daha ... bi kez daha farkettin sen karşıdakinin anladığı kadarsın ...
ruh yoksa, beden öndeyse, ki erkeklerin çoğunda bu böyle; kaçı sizce seksten önce sevdiğini sarıp sarmalıyor günümüz dünyasında bir düşünün. ben ruhuyla sonsuza dek sevecek bir erkek olduğunu sanmıyorum.