senin daha adını bile koymadım. cinsiyetin ne onu bile bilmiyorum. pipin var gibi gerçi. ama yine de emin değilim. nereden buldum da aldım seni, vicdanım nasıl sızladı bilmiyorum. gecenin bir vakti apartmanın önünde beş tane büyük kedinin etrafını sarıp, seni boğmaya kalktıklarını, senin de hiçbir boktan habersiz aptal bir yavru olarak sana pençe atan büyüklerinden kaçman gerektiğini akıl edemeyip, bir de üzerine onlardan sevgi beklediğini görmem içimi parçaladı. tüm beyinsizliğinle seni öldürmeye çalışan kedilere sürtünmeye çalışıyordun. yalamaya çalıştığın patiler sana vuruyordu. canın yanıyor ama bu acının nereden geldiğini idrak edemiyordun. sonra kedileri kovup seni eve çıkardım. sadece o gece için balkonda kalacaktın. orada yaşar, evi de batırmazdın. balkonda yalnız duramadığın, sürekli miyavladığın için içeri almak zorunda kaldım seni. ''odama girmese yeter'' dedim. yetinmedin. odamın kapısında miyavlamaya başladın bu sefer de. odamı da açtım daha sonra. yine yetinmedin. yatağıma çıkmak için miyavladın. ve iki aydır beraber yatıyoruz. seni bir günlüğüne eve almıştım halbuki. işteyken aklımda yemek yeyip yemediğin, kabloyu ısırıp elektriğe maruz kalıp kalmadığın gibi türlü kuruntular oluyor artık.
sorumsuzluk abidesi olan hayatıma bir sorumluluk getirdin. ama tanıdığım en sorumsuz şeysin.
Oyy benim can yoldaşım. Şuan tam olarak karnini alnima dayamiş yatiyorsun. Senin sahibin değilim asla da öyle bir ilişkimiz olmayacak seninle. ancak sen kabul edersen arkadaşın olabilirim. Dünyadaki en güzel yer senin yören dost.
Kedim! Korkak mı korkak kedim!
Benim bildiğim kediler balığı yemeye çalışır -hani şu canlı olan süs balıkları- sen ise korkundan ölüyordun az daha! O korkuyla buzdolabının arkasına girip oraya sıkıştığında aklım çıktı be manyak oğlum! O kadar endişelendim ki bacaklarımı hissedemedim.Neyseki bir süre bakmamız için akvaryumu bize getiren komşumuza söyledimde geri aldı akvaryumu. Sonra gördün akvaryumun orada olmadığını, buna rağmen sakinleşmedin. Birde balkondaki o klimayla alakalı cihaza, motor mudur nedir artık adı herneyse, onun üstüne çıkman yok mu korkudan! Şu korkaklıkların çok üzüyor beni be minik dostum. 3 senedir benimlesin, çok gördüm korktuğunu ama ilk defa bu kadar korkuyorsun. Vitrinin arkasına girdin çıkmıyorsunda, çık diye yapmadığım şey kalmadı yinede çıkmadın. Rahat bırak çıkar diyor arkadaşım. Rahat bıraktım çık hadi artık ama! Valla delirtiyor beni bazen bu korkaklığın, hem üzülüyorum hemde sinirleniyorum.( Allah'ım ne yapıyorum ben valla delirdim iyice, bugün el birliği ile delirttiler beni. ciddi ciddi yazıyorum birde. Olsun aman ne olacak ya en fazla okursunuz gülersiniz ki gülmek güzeldir sorun yok)
Her şeye rağmen seni seviyorum korkak kedim. Film falan izleyeyimde kafam yerine gelsin bari. Sende çıkarsın bir ara artık ha? Bir zahmet.
Edit ; Allah'a şükür çıktı oradan, yanımda huzurla uyuyor şimdi
kızım azıcık sev bizi lan. bu ne resmiyet. bu kadar süre ingiltere kraliçesiyle aynı evde otursaydım el şakası bile yapardık birbirimize. sen mi bizi besliyorsun biz mi seni?
3 gündür hastayım diye koynumdan hiç çıkmadın, beni bi an bile yalnız bırakmadın ya iyice bağlandım sana. dünyanın en sakin ve vefalı kedisi, bir de nankör derler. patişlerini öpmeye doymam biricik şapşalım.
seni çok seviyorum güzel şebeleğim benim. ama makyaj masama gidip de bronzer'ımı patileyip yere düşürüp kırıyorsun ya hani. çok üzülüyorum ben. yapma. o bronzer kaç para haberin var mı senin? daha kullanmamıştım, kapağını bile açmamıştım.
yapma böyle yaramazlıklar tüy yumağım benim. çok yakında yanına bir tane eowyn de getireceğim, merak etme.
senin benimle zorun ne amk ben yatar yatmaz uykundan uyanıp saldırıyorsun, uyurken gelip böğrümde yatıyorsun ne çektim senden beee, lan kıyamadım goyun gibi bakmaya başladın yine tipini ızdırabını yidiğim şırkarım kızım senii.
insanların kritik zamanlarda, zor bir karar vermeleri gerekirken düşünüp, verecekleri kararı tarttığı anlar vardır.
işte bu özellik sana neden konulmamış lan!
Bugün yaptığın beni çok üzdü ne demek en sevdiğim gomlegimi tirmalamak ama tabi ki seni affediyorum ve hemen yanına gelip seni mincikliyorum. O minnos burnunu öpüyorum.