sevgili ercan hoca! dersleriniz çok eğlenceli. bir de kalbimize indirmeseniz büt büt diye, tam süper olacak herşey. sizi çok seviyorum hocam, ben emektar. *
Biliyorum orta halli bir sınavdı.Çalıştım yaptım orta hallide bir not bekliyordum.
Trabzonda okuyoruz ve ben bir fenerbahçeliyim.
Sevmem trabzonu 61 ile ilgili herşeyi.
E be hocam 61 vermişsin notuma taşşak mı geçiyorsun.
Şimdi üzüleyim mi sevineyim mi.
Şu mutlu günümde,trabzonu göt edip lider olduğumuz gecede notuma 61 vererek kırdın kalbimi.
intikamım acı olacaktır bunu bil.
sevgili araştırma görevlisi hocacım.
ezik adamın tekisin diye hıncını bizden çıkarmak niye? tamam bir halt bilmiyor olabilirsin, bu yüzden gözümüzün önünde prof.dan zılgıtta yemiş olabilirsin ama bizde insan evladıyız.geçme notu 70 olan çok sevdiğim okulumda bari ortalamalarımızı 69 da bırakmada içimiz acımasın.65 alıyım razıyım!!! delphi sınavında gözetmenim olduğun lanet sınıfta , erken verip çıkan arkadaşlarımızın kağıtlarını; 'orhan:0, gökçe:0.5 , kağan:0 ...' diye biz sınava devam ederken bağırarak okumasaydın keşke!!! lisedeki gibi sürekli yerlerimizi değiştirmen ve 3 saat ara vermeden ders anlatman, sınıfça arkandan kötü planlar yapmamıza itiyor bizi söyliyim.her sınavda illa gözetmenim olup, beni en arkaya oturttuktan sonra yanaşıp :' böyle daha rahatsın değilmi?' diye sorup cevap beklemene şaşıyorum doğrusu... neyseki bu davranışlarından kendime yararlı sonuçlarda çıkarabiliyorum. Sen araştırma görevlisi olduysan ben matematiğinde, programlamanında anasını ağlatırım koçum.
ayıp ediyosunuz hocam ama artık bi kavga ettik diye sürekli bırakıyonuz dersten.sınıftaki en yüksek notu alcaken hep kalıyorum dersten.bırakın artık şı inadı yoksa sizin yüzünüzden okulu bitiremicem.
neden dönem içinde en yüksek notu 45 olan öğrencilerini geçirdin de benim en yüksek notum 75 iken beni sınıfta bıraktın. neden adını soyadını yazanın 25 aldığı bir sınavdan ben hep 0 aldım hocam. neden?
bu yazı size yazdım hocam, okumasanız da;
eskiden beri meraklıydım canlı bilimine. ama bakın kadere ki, lisede biyoloji dersi bile alamadım.
gelince üniversiteye, o alan mı bu alan mı derken sizin adınızdan bahsedildiğini duydum.
koca fakültede bir gün yanımdan geçerken, bahsi geçen hocanın siz olduğunu anladım.
halinizde bir fevkadelik olduğunu göremedim doğrusu, birazcık hayal kırıklığına uğradım.
nihayet üçüncü sınıfta gelince dersimize, anlattıklarınızdan bana en uygun alanın bu olduğunu anladım.
asıl istediğim fakülteye girememiştim madem, elimdekinin en iyisiyle avunacaktım.
bana yardım ettiniz hocam, başarılı olacağıma inandınız, beni inandırdınız.
bense, hep sizin bana olan inacınızı sarsmamak adına çalıştım.
aklıma geldin hocam. sadece başlığı görmem yetti. aslında her okula gittiğimde her öğretmeni gördüğümde aklıma geliyor yaptığınız tüm espriler hararetli kızmalarınız annelik yapmanız babalık yapmanız. verdiğiniz emeğin hakkını nasıl ve kime vereceğimizi bilmiyoruz hocam. öğrettiğiniz onca bilgi görgü hoşgörü iyi de sevginin yanında keşke unutmayı da öğretseydiniz be hocam veya ağlamamayı da öğretseydiniz. veya hiç gitmeseydiniz o dünyaya.
geçen gün "yaklaşın yamacıma size bu zımbırtıların hesabını öğreteyim" diye çağırıp, sırf işin püf noktasını rapor yazarken biz kendimiz bulalım diye söylememen büyük ayıptı hocam. En az on kere aynı şeyleri anlatmana rağmen, anlamamamızı kendi gerizekalılığımıza vermiştik. Meğerse öyle değilmiş. Hayır o bir şey değil de senin yüzünden grup arkadaşıma yükleniyorum. Sanki kendim ilk bakışta idrak etmişim gibi meseleyi, arkadaşa çıkışıyorum " hala mı anlamadın! " diye. Hoca aşağılık kompleksi yarattın bizde!! Daha da gelmem senin laboratuvarına. Yok yok cuma yine ordayım.