Sensiz bir yerdeyim,bir rüyadayım ..
yaşayamıyorum sensiz..
ne yağmur hayaliyle sırılsıklam ne yağmur sessizliğine kapılıp kaybolan..
Özledim istemeden de olsa özledim..
Döksem, sığmaz hislerim bin cilte.
bu yüz yıllık alfabeye büyük kalır sevdam. Seni anlatacak harfler bir asırdır mefta. Yaşanmıyor asır oldu imrenecek sevda. Konuşacaksan git; dinleyeceksen kal gürültüye çıktı, aklım pencereden. Gidiyorsun; yüreğimde tavalar tencereler. Akla küfürler savuran kim bilir kalbe ne der? Aşkta devrimi anlarım da darbe neden?
"Genç bir insan -çekingenlik yüzünden- kuşkulu davranma eğiliminde olsa bile, başkalarıyla dostça ilişkiler kurmanın ona istediği her şeyi sağlayacağı gibi çocukça bir güven duygusuna sahiptir ama böyle bir dostluğu kuramadığı için bu durum canını daha da çok sıkar. Olgun bir insan ise, tersine, kurabildiği dostlukları serinkanlılıkla değerlendirir, ama iç huzurunu bunlara dayandırmayı aklından geçirmez." **
insanlar yavas yavas inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerceklestiginde, artık ne yazık ki cok geçtir. insanların 'tecrübe' dedigi şey budur. Kalbiyle baglantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli denir.
anlatıyım diyorsun, e gece bıktı benden. Yazıyım birşeyler diyorum, sende bıktın. Amacımın kalmadığını hissediyorum çoğu kez. Ya sen amaçsın, tüm gayem senin bana bir kelime de olsa cevap atman. Gerçekleşse yeni hedefler koyucam hem. Ne biliyim mesela hal hatır sorucaksın bana. Sorana kadar uğraşıcam. Sonrasını bende bilmiyorum. Belki günaydın dersin ya da iyi geceler. Seni ilk gördüğüm yere de gitmem o saatten sonra. Kaka olsun diye değil gitmem işte. Hedef yeni yerlerde görmek seni. Ama.
Daha tek kelime cevap vermedin. Cevap vereceksin diye uyumamaktan bıktım. Yatağım bozuluyo lan sağa dön sola dön. Sabaha kadar. Yatağa da yazık amk.
Neyse. Gece bıktı bizden dedem. Sabaha anlatalım. Açılırız, açık hava felan.
Falan.