Güzel bi güne uyanmam için daha ne kadar geçmesi lazım diye düşünürken yarının pazartesi olduğunu hatırladım güzel bi şey bile hayal edemiyorum. amınakoyim böyle gecenin ben gidiyorum.
Selam gece. Sanki hiç bir seçeneğim yokmuşçasına, kimselere söyleyemediğim bol ağdalı cümlelerimi duymaya hazır mısın ?
Gece, zifiri karanlığım oldun yine, yüreğimde dağlanan yaranın verdiği acı ile geldim sana. Peki ya sen ? Söyle bana, peki ya sen hazır mısın bu acının sözlerini işitmeye ? Katran karası, hazin akşamlar, büklüm büklüm yaraklar.
Kusura bakma gece, sana herkes gibi çok duygusal şeyler yazamadım. Açıkçası sana saygı duyuyorum ama tek düze olduğun için sevmiyorum. Iyi geceler.
keşke şu an yanımda olsaydın. üzerinde yaşadığımız yapraktan kentleri hem hayalde hem de gerçekte seviştirmeye fazlasıyla müsait bir ufuk çizgisine rağmen kendi içime kıvrılıp yine kendi içimde kıvranıyor ve yanında ol(a)mıyorsam bil ki sebebi kavuşmamızı sağlayabilecek rengarenk bir merdiveni bir sonraki sayfaya değil, gökyüzüne uzatmış oluşundur. sen, o renkli merdivenle gökyüzündeki bulutlara tırmanıp "o"nu ararken, aynı bulutlar beni görüyor ve sanki beni anlamışçasına tanrıdan izinsiz yağdırdığı bir yağmurla dikkatsizce davranıp devirdiğin kupandan dökülen kahve sonrası anlam veremediğin bir şekilde gözünden süzülen bir damla gözyaşının düştüğü harfte sana beni gösteriyor ve ellerinle onu siliyorsun.
seni seviyorum bebeğim. artık sen beni uyutamıyorsun ben seni uyutuyorum kollarımda. karanlığında gününü gün eden, hunharca dolaşan hayvanınım ben, yabani olduğu kadar da vahşi. sen sadece ayıplarımı ört. kib.