güç mü? hani şu senden örnek almaya çalıştığım şey mi? ben gücümü sana sarılarak alırdım.. sonra sana verirdim güç hep senindi, ben sadece aracıydım...
aylar önce bitti deyip arkana bakmadan gittikten sonra şimdi "canım ben seni çok özledim biliyor musun ?" şeklinde mesaj atan eski sevgilim, artık benim hakkımdaki düşüncelerin, duyguların, hissettiklerin sadece seni ilgilendirir. lütfen bunu anla ve daha fazla ne beni ne de kendini yorma lütfen. umarım aradığını bulursun.
yazmamak gerek. ne onu ne de kendini üzmemek gerek. başka bir hayata başlamış, düzenini kurmuş ve aklında herşeyi bitirmiş bir insanın hayatına uzaktan da olsun bakmamak gerek.
her gece uykunu bölen korkular kadar, her sabah uyandığında değişen duygularda bozuyor gidişatı.
sonunu biliyorsan titanic izlenmez demiştim sana ben, 1 yıl falan oldu heralde.
bakınca görmemek için uğraştığın tüm detaylar, ansızın dönüşebiliyorsa anılara ardından canını yakan o saplantıya.
ne biliyim 'uyuşturucu' demek yanlış bir kere, daha çok farkındalık veriyor insana...
böldüğünde kendini ikiye, diğer yarınla iki sohbet edecek kadar ortak noktan yoksa; kafamda çınlıyor benim, uykumdan ediyor bazen. huzursuz olmamın bir nedeni yok; çok gülmeminde bir nedeni yok. mutluysan sorgulamazsın zaten yani en azından sorgulamamalısın.
ne zaman 'acaba?' diye sorarsan o zaman 'yoksa!' telaşına dönüşür merakın.
ne zaman 'herşeyim' desen 'hiçbirşeyin' olur velhasıl...
bir boşluğun içinde neredeyim diye kafayı yiyen adamın merakını dindirmek mutlu etmeyecek onu, bildiğimden susuyorum yani. konuşmak istemediğimden değil, anlatacak yüzüm kalmadı benim. ortada bir sorun olduğu belli, herkes biliyor benim kadar ama çözüm olmadığı aşikar. o yüzden susmalar...
bakıştım bugün kendimle, yine saçım karışmış sakalıma. insan kendine özen göstermeli, ne biliyim en azından kendini yakışıklı hissetmeli yada mutlu uyanmalı, en azından uyumalı.
neyin peşindesin? diye sormam gerekirdi sana, kimin peşindesin? diye sorduktan sonra tabi. kim kovalarsa onunla mısın? geçen hafta her gün kovalamışım iyi mi?
aklına estiğinde yolladığın bir mesajla aklımda yer edecek kadar mühim olmana çok canım sıkılıyor. sevilmemen gerektiğini bile bile sevdiğimi söyledim sana.
eskiler, eskiden, eskimez sanardım. şimdi şöyle bir noktadayım; önüme bakıyorum ama yönümden emin değilim x y ekseni düşün, ne tarafa dönersem döneyim götümü göremem, arkam neresi bilmiyorum. kafam göt gibi. aklımı bulamıyorum.
insanın sevildiğini bilmesi güzel, ama sevildiğini duymak için seviyormuş gibi yapman, çok ayıp oldu.
umarım ölürsün, ya da ölmüşsündür. ben öldürmek istiyorum seni, ama kendi hayatımı da mahvedecek kadar önemli değildin.
sevgili eski sevgilim; öncelikle senin için tek temennim mutsuz olmandır ki bunu çok istiyorum. sonrasında bensiz ol mesela hatta bide beter ol diyebilirim sana.
sıhhiyede otobüs beklerken garip bir defter açıp sadece şu cümleyi yazmıştın; işte mutluluk tam da bu olsa gerek. şimdi benden uzaklardasın ve benim sana tek cümlem var; işte pişmanlık tam da bu olsa gerek.
aramadın aylardır. beni kazanmak için parmağını bile oynatmadın. ama biliyorum dünya küçük, ankara daha küçük ve ben senin gitmekte alışık olduğun bütün mekanları biliyorum. bir gün elbet yollarımız kesişecek ve sen bana musallat olmayacaksın. emrediyorum sana olmayacaksın. çünkü benim yanımda sevgilim olacak. eli elimde, seninle hiç mutlu olmadığım kadar mutlu göreceksin beni. eve gidip ağlayacaksın beni aylardır aramana engel olan annene küfredeceksin, haykıracaksın ben bunlardan habersiz sevgilimle mutlu olmakla meşgul olacağım.