Normal bi baba-oğul ilişkisinde doğması gereken samimiyetin aramızda olmamasından ötürü bunları ancak yazarak dile
getirebiliyorum sevgili babam. Zira karşılıklı konuşmalarımızda zaten iki kelime olan kotamızı ''sevgili babam'' öbeğiyle
doldurursam hepimize ilginç gelecektir bu durum. Neden seninle her baba oğulun yapması gereken basit şeyleri yapamadık babam?
Neden soğuksun bu kadar? Neden konuşarak iletişim kurmayı anormal bi durummuş gibi hissettirirsin ki? En basiti o ellerinin biri benim biri de anneminkini tutarak parklara gitmedik seninle? Neden yeterince vakit geçiremedik? Neden böyle hissediyorum?
içimde kalanlardan ötürüdür sitemim. Yoksa şu dünyada evlatlarına karşı yapabileceğin şeyleri elinden geleni yaptın sen biliyorum.
Gün gelir gidersen de sana söyleyemezsem diye yazıyorum bunları. Cebinde 1 liran yokken oğlum mahcup düşmesin diye elden
günden borç alıp bana verdiğini de bilirim ben. Ayağında eski ayakkabıların dururken kalkıp bizlere aldığını da bilirim. insanlara karşı içinde ne var ne yoksa ancak içebildiğin zaman eve sarhoş geldiğinde dile getirdiğini de bilirim. Anlarım, ben senin oğlunum çünkü. Anneme onu sevdiğini ancak içtiğin zamanlarda söyleyebildiğini de gördüm küçükken. Beni içten öptüğün tek anın da yine sarhoş olduğun zamana denk gelmesi bi o kadar manidar babam. Keşke ''gel ulan eşek sıpası, gel bi sarılayım'' deseydin. Bana aldığın bisikleti göstermek için beni aşağıya çağırırken bile ''oğlum aşağıya gel'' diyemedin mesela. ''oğlan aşağı gelsin''
diyebildin ancak. Çok değil iki ay önce ömür boyunca boğuştuğumuz zorluktan biraz olsun refaha çıkarken göze batırmadan
yaptığın güzellikleri de unutmadım ben. Canım tatlı istedi diye anneme söylerken beni taa içerilerden duyup, cebinden parayı çıkarıp ''istediğini al oğlum ben istemem'' demeni de unutmadım, kolum yandığında dışarıda içtiğini yanımda
olmadığını da unutmadım. iyisiyle kötüsüyle babamsın sen benim. Kötüsünü dile getirmek istemezdim çünkü biliyorum ki babası
ölen her çocuğun ''keşke babam sağ olsaydı'' dediğini de bilirim. Dediğim gibi sitemimden ötürüdür hepsi. Daha güzel olabilecekken
''neden'' diye sormamdandır.
Sana söyleyemediğim şu anda aklıma gelmeyen onlarca şey vardır iyisiyle kötüsüyle. Çoğu iyi şeylerdir eminim senden bilerek kötülük gelmez ki bize. Çünkü senin taşıdığın kocaman bi baba yüreğin var aslan babam.
Mesela okumak istemediğim hedeflerimi ötelediğim bu bölümü sırf evini barkını sattın benimle geldin diye okuyorum ben de.
E olsun o kadar. içinde hiç şüphe olmasın ki evlatlarına karşı vazifeni babalar gibi de yerine getirdin sen. Allahım geri kalan ömründe güzel günler nasip etsin sana. Şu yazdıklarımı yüzüne söyleyeceğim, kalan ömrümüzde birbirimizi sevdiğimizi gizli saklı değil bağıra çağıra söyleyebildiğimiz günlere kavuşabilmek ümidiyle. Seni seviyorum seviyoruz babam...
Mutluluk geçici bir kavram mı dersin?
Ya da yokluğun ne zaman başlar daha az acıtmaya?
Henüz senden dinlemediğim masallarım var ve henüz kahramanlar gibi güçlü değilim.. belki yeryüzünde bu kadar kötü insan olmasa anmazdım adını..
Herkes gider bak bunda hemfikirim, itirazım yok. Fakaf bu yalnızlığın bir çözümü olmalı. Yazdıklarım yetmiyor baba içimdeki öfkeyi almaya!
Çabuk sinirlenirim mesela ama geçer, birazcık sabredersen geçer.
Hala küçüğüm, hala şebek...
Çayı şekersiz içerim. Kahvenin yanına mutlaka kemirmelik bişeyler isterim.
Sen yoksun diye üstlendiğim "tamirci çırağı" ünvanımın hakkını verirken geceleri belimin agrısından ağladığımı bilirim ki sol tarafı hala hissetmiyorum...
En güzel uykumu banyo yaptıktan sonra temiz pijamalarımı giyip,bitki çayı içmişken nevresimlerim yeni serilmişse uyuyorum.
Korkunca annemin yanına kaçıyorum hala.
Sen bilmiyorsun bunları. Bilmene imkan ve ihtimal bile yok.
Çok üşüdüğüm halde tiril tiril gezdiğimi, birinin "kalın giyin" demesini beklediğimi asla bilmeyeceksin.
Hadi gör acizliğimi, hadi bil o pisişik kedileri neden sevmediğimi!
Tıpkı onlara benziyorum!
Biri kapısına bir tas süt koysun diyee miyavlıyorum, bazen gözüne girmek için minik fareler tutup kapısına bırakıyorum...
Nerdesin?
Keşke olsaydın, alnının teriyle kazanıp paranı üç kuruşa ev geçindirmeye çalışsaydın. Olsaydın da hiçbir şeye yetemeseydin ama çabalasaydın.
Çabanla gururlansaydım...
Ben senin hiç görmediğin bir yerdeyim, hiç sevmediğin sözcüklere sığındım yine...
Özür dilerim baba, hırçınım...
Özür dilerim, adı yasaklı zamanlardan kalma bir özlemle çaresiz kaldım...
Canım babam nerdesin?
Bu zor gunlerimde elimden tutarak, olaylara ve kişilere, gerektiğinde bir aslan gibi sert, gerektiğinde beş yaşında çocuk gibi masum, ve gerektiğinde hiç birşey umurunda değil gibi sogukkanlı,
davranmam gerektiğini senden sonra kimse söylemiyor Babacağım.!
Ama bana öğrettiğin gibi yaşamaya gayret ediyorum.
nur içinde yat..!
Bi kaç gündür baba eski günleri düşünüyorum. 9-10 yaşlarimdayken hafta sonları ya da yazın dükkana giderdik beraber. Mavi bisikletin vardı arkasına otutururdun beni. Sıkı sıkı sarılırdım sana. Dükkana giderdik. Ben dükkanda bir köşede oynarken sen işlerine bakardin. Küçük görevler verirdin bana. Oğlum şunu getir şunu götür vs. Sonra mesela müşterilere diafondan çay söyletirdin derdin 2 çay söyle oğlum. Çok büyük işmiş gibi söyledikten sonra yanina gelip çaylari söyledim baba derdim. Sen de derdin kendine atom söyledin mi. Atom içerdim o zaman bol şekerli. Çocukluk işte. Sonra öğlen olurdu namaz vakti geldi mi giderdik camiye. Namazdan sonra dükkanda yemek yerdik. Bazen yoğurt ekmek, bazen pide, hele bir de yaz ise mutlaka karpuz kavun. Öğleden sonra beni dişari yollardin git bankaya para yatir, git vergi dairesine şunu sor. Git belediyeye şunu öğren vs. Giderdim hepsine, dönünce de anlatirdim sana yaptiklarimi. Sonra hava kararmaya yüz tutardi akşam namazını kılıp kapardık dükkanı. Tekrar bisiklete biner eve dönerdik.
Sen gideli yıllar oldu baba, senden sonra o yolladigin bankaya memur da oldum. Devlet dairesine memur da. sen hiç birini göremedin. Ama o az önce bahsettigim senle geçen iş günü varya. Hiç bir makamı hiç bir mevkiyi o iş gününe değişmem. imkan olsa da o yıllara dönebilsek tekrardan bir gün dahi olsa da o günü yaşamak isterdim yeniden.
Nur içinde yat babacım senden çok şey ögrendim. istediğin gibi bir evlat olmak için mücadele ediyorum. Seni çok özledim...