ben bu yazıyı anneme yazdım

entry1588 galeri9
    43.
  1. değerini bilmek lazım bu sevginin...
    canım annem, güzel annem...
    5 ...
  2. 41.
  3. Ak saçlı başını alıp eline,
    Kara hülyalara dal anneciğim!
    O titrek kalbini bahtın yeline,
    Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

    Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
    Gecenin ardında yine gece var;
    Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
    Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

    Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
    Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
    Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
    Beni de beraber al anneciğim!...
    8 ...
  4. 40.
  5. kızımla olan ilşkimi seninle de yaşayabilmeyi dünyalar kadar isterdim anne..gene de yokluğuna dayanamam..ukte kaldın içimde.
    9 ...
  6. 39.
  7. ben seni anne olunca anlayacağım ya peki ya sen beni?
    9 ...
  8. 38.
  9. annem!
    seni seviyorum...

    candan ercetin'den annem gelsin lutfen...
    6 ...
  10. 37.
  11. "erişmek ne müşkülmüş meğer.. analar gibi ağlayabilmenin yiğitliğine"
    Nazım
    6 ...
  12. 36.
  13. bir elmanın iki yarısı kadar bütünüz ama siyah ve beyaz kadar farklıyız. hala beni üniversiteye giderken ayrıldıgım eve döndürmeye çalışman beni sadece incitiyor. olmaz gelemem orda bir hayat hayal etmiyorum. seni cok seviyorum ama gelemem, dönemem.
    7 ...
  14. 35.
  15. anne affet beni.... senki bana kıyamadın... senki bana inandın... ama ben naptım? seni kandırdım anne. sevgililer günü için senden aldığım parayı harcadım hediye falan almadım. affet beni anne. *
    4 ...
  16. 34.
  17. "ellerim büyüdü, avuçlarında. bir tek annem olsun bana bir şey olmaz..."

    annem ne güzel yazmışlar bu cümleyi. iyi ki varsın. hep var ol. benden önce gitme buralardan!
    15 ...
  18. 31.
  19. "ben bu akşam geç gelicem merak etme ok öpt by"
    3 ...
  20. 29.
  21. Annee seni seviyorum. sen var ya sen benim için en değerli varlıksın. gerisi yalan.
    4 ...
  22. 28.
  23. anneme..

    bugün biraz düşüncelere daldım, eski günleri yad ettim diyebilirim. hafızamın beni geriye götürdüğü kadarıyla. sonra birden kapalı gözlerimin arkası görüntülerle doldu, seninle anne. hayatıma baktım, hep sen vardın, ve ben hep üzmüştüm seni. buna bir son vermeliyim dedim. yataktan kalktım ve bunu yazdım anne. elimde bir kalem ve aklımda sadece sen.

    ben hep büyüdüm sandım, büyüyorum dedim kendi kendime. aslında hep kucağındaki kundakta yattığımı unuttum senin gözünde. büyüdüm ben dedim. bağırdım sana. ama unuttum aslında o sınıfta sana anne mi öğretmenim mi diyeceğini karıştıran küçük çocuk olduğumu. dedim ki anne ben üniversite kazandım, artık biraz rahat bırak beni! ama unuttum anne. benim hala burdur'da babasını bıyıksız görünce korkan o küçük çocuk olduğumu unuttum. sana dedim ki, benim harcadığım paraya laf söyleyeceğine kendi sigarana bak. hiç unutamıyorum o günü biliyor musun? ben o gün günlerce hasta yatağında yatıp, seni başında bekleten o hınzır çocuk olduğumu unuttum. geriye dönüp bakıyorumda şimdi anne. daha o kadar çok şey unutmuşum ki hayatımda. o kadar çok anıyı es geçmişim ki. senin beni ne kadar çok sevdiğini göremeyecek kadar kör etmişim kendi kendimi. belki bilerek, belki bilmeyerek, ama kesinlikle istemeyerek. ben seni her üzdüğümde sen geldin alnımdan öptün, seni her üzdüğümde geldin seni seviyorum oğlum dedin, seni her hayal kırıklığına uğrattığımda, seninle gurur duyuyorum dedin. seni her yarı yolda bırakışımda, sadece, daha dikkatli ol dedin. şöyle bir arkaya dönüp baktımda, o kadar çok hata yapmışım ki. senden artık özür dilemek istemiyorum. özür dilerim anne. o kadar çok söyledim ki bu sözü. artık bir değeri kalmadı biliyorum. daha az hata yapmaya çalışıyorum artık. tabi ki hatalarım oluyor. olacak. hayatı daha yeni öğreniyorum, biliyorum. ama artık seni üzmeyeceğim annem. ben o kundaktaki bebek, ben o sınıfta sana nasıl hitap edeceğini karışıran çocuk, ben o korkak küçük, ben o hastalanıp seni gece nöbetlerine diken yaramaz, ben bugün üniversitede okuyan büyük adam, ben seni çok seviyorum anne. seni çok seviyorum ve seni hayal kırıklığına uğratmamak için elimden geleni yaptım bugüne dek, yapıyorum ve yapmayada devam edeceğim. sen benim annemsin çünkü. ilk ve ebedi aşkım. hayatta en çok sevebileceğim insan. en fazla değer vereceğim. biliyorum benimle hep gurur duydun. hep övündün başarılarımla heryerde. ama senin bilmediğin bir şey var anne. bende hep seninle gurur duydum, sizinle. gittiğim her yerde sizden bahsettim, isminizin geçtiği her yerde, o benim annem. o benim babam. diye öne çıktım göğsümü gere gere. ben sizin oğlunuz olmaktan dolayı hep gurur duydum.

    aslına bakacak olursak anne. ben hep bir şeyleri eksik yaptım. sen tamamladın. bana hep bir şeyler kattın. eğer bugün buralardaysam senin sayendedir. bugün kendi ayaklarım üzerindeysem senin kattıklarındandır. bugün tek başıma karar alabiliyorsam, senin bana verdiklerindendir. kısacası, teşekkür ederim anne. bana kattığın herşey için teşekkür ederim, ve özür dilerim. senin yüzünün asılmasına sebep olduğum her an için, binlerce kez özür dilerim.
    7 ...
  24. 27.
  25. bi sus bi sus allah rızası için bi sus .
    3 ...
  26. 26.
  27. babam hergün ortalığı batırıyor. bulaşık yıkamaktan gına geldi. buzdolabı tamtakır. günlerdir mideme sıcak bir yemek girmedi. işe geç kalırım diye diken üstünde uyuyorum. temiz gömleğim kalmadı.

    evine dön anne.

    edit: bir de özledim.
    9 ...
  28. 25.
  29. sana bağırdımda seni üzdüğümde kızdıgımda küstüğümde offladıgımda her anımda yanımdasın annem.kimbilir kaç kere seni üzdüğüm için ağladım annecim kimbilir kaç kere vicdanım sızım sızım sızladı ama ben hala sana bağırıyorum nolur beni hep affet annem.
    3 ...
  30. 24.
  31. 23.
  32. 22.
  33. benden kilometrelerce uzaktasın. bu yazdıklarımı okumayacaksın bilmeyeceksin tıpkı diğer yazdıklarım gibi. bazen nefes alamıyormuşum gibi oluyor o zaman aklıma düşüyorsun sebepsiz. güç geliyor bana. kafam çalışmaya başlıyor. ne kadar farklı gibi görünsekte senin özgür ruhun ve zekan bana geçmiş. annem,melek annem beni özledin mi diye sorduğum da gitmeyecektin o zaman kızım oralara diyorsun ya içim acıyor o zaman. ama düşünüyorum demek ki hiç gitmemi istemedin. yazacağım o kadar çok şey var ki. herkese ve herşeye rağmen bana destek olup arkamda durduğun için sana sonsuz saygı duyuyorum. seni seviyorum annem.
    4 ...
  34. 21.
  35. aglarsam hickiriklarimi duyma diye geldim,
    cigerim yanarsa kokusunu alma diye.
    yenilirsem sahit olma diye geldim,
    usursem senin de icin sizlamasin diye.

    ac kalirsam istahtan dusmeyesin diye geldim,
    susuz yanarsam sen de serap gorme diye.
    hastalanirsam seni de bitap dusurmeyeyim diye geldim,
    yolda kalirsam seni de harab etmeyeyim diye.

    ofkelenirsem, sana da sirayet etmesin diye geldim,
    agyar beni uzerse sen de uzulme diye.
    daralirsam sen de nefessiz kalma diye geldim.
    yasiyor olusum seni ferah tutmaya kafi olsun diye.

    bugun de yasiyorum anne, olmedim ben merak etme!
    ama sana diyemiyorum, gozyaslarina dayanamam diye.

    ...15 ekim'de yazdigim bu yaziyi anneme yazmistim.
    3 ...
  36. 20.
  37. Sakın uyumama izin verme anne
    Bilmediklerim yüzüme vurulanlardan daha fazla acı veriyor.
    Yorgun bir ruhun bulutlara taşınmasını bekleme anne
    Artık kimse kimseye adıyla seslenmiyor.

    Sakın düşlerime girme anne
    Orda bana bile yer yok
    Orda hiçbir ben yok
    Çalıntı düşlerde kimseye yer yok

    Sakın ışığı kapatma anne
    Karanlıklar kararmasın daha fazla
    Bu ışık bile yetmezken aydınlatmaya
    Bir de onu kapatma, korkuyorum

    Sakın üstümü örtme anne
    Artık üşümüyorum
    Sadece yağmuru izliyorum
    Yağmurun tenime değmesini seviyorum anne SEViYORUM

    Sakın aldırma anne
    Gözlerimden akan boyalara
    Masum küçük bir bedene isabet eden kurşunlar gibi
    Rolümü bilmediğim bir öyküye isabet ettim ne yazıkki

    Sakın yüzüme bakma anne
    Ne bakılacak yüzüm ne de söyleyecek sözüm kaldı
    Aynaları çevirme yüzüme
    Bedenimin ardını görüyorum sadece; Sadece istenmeyen geçmişi

    Sakın bana kızma anne
    Saçlarım ıslandı diye
    Şemsiyeleri kırdılar anne; ağlattılar gökyüzünü
    Kimsenin suçu yoktu kendince

    Sakın kapıyı açma anne
    Kapıyı çalan ben değilim
    Ruhuma başkası girdi hiç yer yokken
    Düşlerime sen girdin ben bile çok gelmişken
    11 ...
  38. 19.
  39. Annecim..

    Nasılsın?

    Oturdum ben sana bişeyler yazmak için. Burada çok yazıyorum. Hem sana hem başkasına hem kendime. Kağıtlara yazıyorum tabi, böyle bilgisayar ekranına yazmak bana da zor geliyor hala, arada kalmış bi kuşak olduk biz. Ne bileyim ilk aşk mektubumuzu kağıda yazdık, cevabı kağıt olarak aldık, tamam sonra adapte olduk teknolojiye, ama çok sevdiğimiz için olmadı bu adaptasyon, tek sebebi adapte olamayanların aşk mektuplarına cevap alamaz hale gelmeleriydi. Senin için kağıda yazdıklarımı buradan aynen göndermek uygun gelmedi, bugün bambaşka bir gün çünkü, sen doğmuşsun, doğum günün kutlu olsun. O yüzden başka şeyler yazmalıyım sana diye düşündüm. Bugünlerde zaten sık sık düşünüyodum, senin bi insan olarak doğup büyümeni. Hiç bilmiyoruz biz çocuklar, aslında aklımıza da gelmiyo, siz nasıl bizi hep çocuğunuz olarak görüyorsanız biz de sizi ezelden beri anne-babaymış gibi görüyoruz. Benim yaşlarımda yaşadığın şeyleri düşünmek tuhaf, bilmiyorum sen de bu kadar kızgın ve üzgün müydün benim yaşımdayken, ama düşünüyorum öyle olmak zorunda gibi geliyor. Sen 51 yaşına bastın bugün. Ben daha 25'im. Çalışmak denen şeyin ne kadar boktan birşey olduğuyla yeni yüzleşiyorum tabi. Aslında seçtiğin meslek belki bu yaşlardaki kızgınlığının ya da üzgünlüğünün (hala kesin olarak var olduklarını varsayıyorum) benimki kadar yoğun olmamasını sağlamıştır, sen çocukların-gençlerin gözlerinde bir ışık gördün öğretmenliğe başladığından beri, insanların binyıllardır nasıl düşündüklerini anlattın onlara, insanın nasıl düşünebileceğini gösterdin. Var olduklarından şüphe etmenin ne demek olduğunu anlattın onlara, belki bir kısmı bunu hiç düşünmemişlerdi, bir anda bir ışık yandı kafalarında; bir kısmı yine hiç düşünmemişlerdi, birilerinin düşündüğünü görünce küfür ettiler böyle şeyler düşünenlere, "ne kadar anlamsız şeyler düşünmüş bu insanlar, ne boş şey şu felsefe.." diye geçirdiler akıllarından, bunlar senin cesaretini kırdılar biraz; bir kısmı da benim gibiydi, sürekli kafalarında böyle sorular vardı o zamanlar, ama düşünmeyi bilmiyorlardı, hep havada uçuşuyordu bu sorular, bi türlü toparlayamıyorlardı, var olduklarından nasıl emin olabileceklerini gösterdin onlara, düşünüyorsunuz siz dedin. iyi bir şey mi yaptın kötü bir şey mi yaptın o konuda pek emin değilim aslında, böyle şeyler sorduğumda bana "oğlum öyle şeyler düşünme, bak allaha çok şükür yaşıyoruz" deseydin belki daha mutlu olurdum bugün de o gün de. Ya da el kadar çocukken evde Ahmet Kaya kasedi bulup bi şekilde dinlemiş olmasaydım, bugün sana bunları yazarken hala Ahmet Kaya dinleyip sırılısıklam ağlıyor olmazdım. Ama var olana bir şey katmış olmazdın eğer bunları yapmasaydın, eminim sen de düşünmüşsündür böyle şeyleri, ne katıyorum ben bu dünyaya ya da bir şey katmak zorundamıyım diye, bilmiyorum belki hala sana baktığımda gözünde gördüğüm bişey, adını koyamıyorum, tamamlanmamışlık duygusu desem değil, yarattığın şeyin nereye gittiğini, senin düşündüğünden ve düşünebileceğinden nasıl da farklı bir yol aldığını ve kendinden olan şeyin senden ne kadar farklı ama bir o kadar da senden bir şey olduğunu görmekten gelen şaşkınlık belki. Bilmiyorum belki de sandığın kadar mutlu geçmeyen bir evliliğin doğurduğu çocuğun sana bu kadar senden bir parça gibi gelmesinin getirdiği şaşkınlıktı, bilemiyorum ki, böyle şeyleri paylaşmadın bizimle, bizim iyiliğimiz için; her ne olursa olsun gözünde gördüğüm o bakışın anlamı, sen bir şeyler yaptın anne, bir şey yarattın. Hem binlerce insan yarattın kafalarındaki soru işaretlerini en azından bir yerlerde toparlayabilen, en azından varlığına anlam vermenin sadece kendi dertleri değil insanlık tarihinin derdi olduğunu anlayan insanlar yarattın, hem de beni yarattın.

    "Ben" konusunda söyleyecek çok şeyim olduğunu düşünmüyoum. Neden böyle bir kariyer seçtiğim konusunda senin büyük bi payın var, insanın bu meslegi secmesi hele hele bunu tek tercih olarak görmesi için mental ya da en azından varoluşsal problemleri olması gerektiği görüşüne hak veriyorum, senin oğlun olmasaydım böyle problemlerimin olması ihtimali epey düşerdi hem genetik açıdan hem de yetiştirilme açısından. Tercihlerim konusunda seni çok tatmin etmediğimi de düşünüyorum, gerek siyasi tercihlerim (hahaha şaka yapıyorum benim siyasi bi tercihim yok, Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın Partisi'ne üyeyim, BDYBYP) olsun gerek beğendiğim kadın tiplemesi olsun. benim siyaset konusundaki derdim temsili demokrasinin doğası gereği bireyi safdışı bırakan bir şey olmasından ileri geliyor, bu yüzden oy verme konusunda kronik bir vicdani redci olacağım sanırım ömrüm boyunca, cozmeye calismaktan vazgec artik. Kadın tercihi konusunda da söyleyebileceğim tek şey şu ki; benim kadın tercihim sensin anne, bana çekici gelen kadın ya senin özelliklerinin büyük bir kısmını taşıyor, ya da seninle yaşadığım çatışmanın benzerini bana yaşattığı için çekici geliyor - ki bu konu başka bir mektubun konusu-. Geçen sene bir ders kapsaminda bir grup terapisine katıldık, orada da açık açık söyledim, "ben anneme aşığım, varsa bu konuda yapabileceğiniz birşey çok memnun olurum" diye. işe yaramadı terapi, ben hala sana aşığım, ve senin gibi olana.

    Annecim, şafak türküsü çalıyor bir yandan, burada da şafak sökmek üzere, seni ne kadar çok sevdiğimi asla unutma, saçlarına yıldız düşmüş, koparma olur mu?

    Mutlu yıllar.
    15 ...
  40. 18.
  41. annem,
    bilirsin öyle sevgi gösterilerini sevmem ben. hatta soğuk davranırım sevdiklerime, neden bilmiyorum. sanırım kalbim taş kesiyor büyüdükçe. bu süreçte de en çok sen çekiyorsun, bu dayanılmaz evladını. yüzüne karşı söyleyemiyorum ama seni çok seviyorum. belki duymadın ama hissettiğine eminim. bazen tartışsak da, hatta dozunu kaçırsak da, sırf seni üzdüğüm için günlerim berbat geçiyor. tabi yine senden habersiz. herşey için teşekkür ederim, elleri öpülesi annem benim.
    14 ...
  42. 17.
  43. annem.. canım annem.. canımın canı annem.. sana 'bişey' olduğunda anladım dünyadaki en kötü şeyin ne olduğunu ve sen 'iyi' olduğunda anladım dünyadaki diğer kötü sandığım şeylerin bunun yanında ne kadar masum kaldığını.. sana 'bişey' olduğunda anladım bir insanın ne kadar çaresiz kalabileceğini ve sen 'iyi' olduğunda anladım artık hiç bişeyin beni çaresiz kılamayacağını.. gücüm, ışığım, nefesim annem.. annem..
    13 ...
  44. 16.
  45. beni olduğum gibi sevebildiğin için öyle hayranım ki sana.
    12 ...
  46. 15.
  47. anne,

    babama layık olamadığım gibi sana da layık olamadım. klişe bir laf vardır 9 ay karnında taşıdın diye... evet taşıdın anne 9 ay sömürdüm körpe vücudunu. sadece benim için karşılıksız yaptın ve karşılıksız baktın bana. beni her gördüğünde ki yüzündeki ışıldama hep aklımda. okumam için 40ından sonra işe girdin sen sadece benim için. içim kan ağlıyor anne, layık olamıyorum kimseye ne sana, ne babama en önemlisi kendime... insanlığa bile faydam yok sanki asalak mıyım anne ben? ya da salak? niye başaramıyorum? niye hiç bir şey istediğim gibi olmuyor. emin ol ki deniyorum anne tavsiye ettiğin her şeyi deniyorum ama tıkanıyor işte bi noktada. olmuyor ya sıkılıyorum yaparken ya da aman boşver diyorum. sen de vardır her şeyin ilacı şu derdime ilaç ol anne... gel buralara sarıl bana. hani beni hep sarmak istersin ya sarılmak istersin kaçarım senden sevmem böyle şeyleri. şu an çok ihtiyacım var. şu an akan gözyaşlarımı sil anne. o mis kokunu içime çekeyim gel kurtar beni artık. yenidem 3 yaşında ki bebeğin olayım. köpeğin olayım öl de öleyim. iğrencim ben anne layık olamıyorum. sokakta gezen itten farkım yok sanırım. her zaman ki gibi agresif değilim bu gün duygusalım birisi pışt dese gözlerim doluyor annne ben böyle değildim ne oldu bana? beni benden iyi tanıyan sensin. hayatımda 2. kez ağlıyorum biliyor musun? hani hiç özlemem diyordum kimseyi. sizleri çok özledim ben. gel buraya sarıl bana. yeter artık çektiğin çile uğraşma benim için anne adam olmam ben. ne hayaller kuruyordun benimle ilgii taaa yıllar önce. arada konusunca yeni hayallerini de söylüyorsun gülüp geçiyordum ya, onlardan da pişmanım anne. seni çok seviyorum...
    15 ...
© 2025 uludağ sözlük