yaklaşık 1 hafta sonra eve geldin, evin içler acısı durumunu gördükten sonraki o surat ifaden içimi parçaladı annem. Yarın sabah tekrar gidecek ve 1 hafta daha evi bana emanet edeceksin. tekrar geldiğinde bu sefer yüzünde gülücükler olacak. elimden geldiğince toplayacağım. hoş, şimdi de toplamıştım ama.
anne,
sana bazen kızsam da hatta "annesinden nefret eden sorunlu insan" gibi görünsem de tüm bunları seni sevdiğim için yaptığımı bilmeni isterim. bazen sen benim değil de ben senin velinmişim gibi hissediyorum. bazı huyların beni deli ediyor ama her şeye rağmen annemsin. belki de beni en çok üzen sendin şu hayatta...
biliyorumki hiçbir zaman senin en sevdiğin evladın olmadım ne yaptıysam başaramadım bunu. ama beni hiç sevmedin de demiyorum yanlış anlama, fedakarlıklarını unutup nankörlük yapamam.
belki de herkesin imrendiği, "keşke benimde böyle bir çocuğum olsa" denilen bir evlat olduğum için bana yeteri kadar değer verdiğini göstermedin, sadece başkalarına karşı gurur duydun ama bana bunu hiç hissettirmedin.
"o" senin için çok daha önemliydi. bunu bilerek yaşamak o kadar acı ki... aklıma her geldiğinde içim yanıyor... ağlayamıyorum bile, sadece içim acıyor... ve sanırım yılların birikiminden sana düşkün değilim artık... sensiz de olabilir diyorum ve bunun tek sorumlusu sensin...
tamam, sana bağırıp çağırıyorum ama en fazla 10 dakika sonra pişman oluyorum. lütfen artık bunu anla. seni çok seviyorum annem. şu dakikaya kadar yaptığım bütün salaklıkları, öküzlükleri affet. çünkü sana her zaman olduğu gibi çok ihtiyacım var.
annem,
bugüne kadar yaptığım bütün aptallıklar için affet beni. sana verdiğim sözü tutuyorum ben hala. yeniden bana güvendiğini bilmek kadar harika birşey yok çünkü şu hayatta.
hep yanımda olduğunu bilmek bana güç veriyor. biliyorum ki başım ne zaman sıkışsa sen ordasın, küçük bir çocuk olduğum zamanlardaki gibi kollarını açıp beni bekleyecek olacaksın. şu dünyada beni koşulsuz, birşey beklemeden, iyi de olsam kötü de olsam seven tek insan, ben de seni çok seviyorum. ve hayatımın sonuna kadar sana yakışır bir evlat olmak için çabalayacağım.
beni bırakma...
annem,
bugüne kadar yaptığım bütün aptallıklar için affet beni. sana verdiğim sözü tutuyorum ben hala. yeniden bana güvendiğini bilmek kadar harika birşey yok çünkü şu hayatta.
hep yanımda olduğunu bilmek bana güç veriyor. biliyorum ki başım ne zaman sıkışsa sen ordasın, küçük bir çocuk olduğum zamanlardaki gibi kollarını açıp beni bekleyecek olacaksın. şu dünyada beni koşulsuz, birşey beklemeden, iyi de olsam kötü de olsam seven tek insan, ben de seni çok seviyorum. ve hayatımın sonuna kadar sana yakışır bir evlat olmak için çabalayacağım.
beni bırakma...
bugüne kadar yaptığım çoğu yanlışı unuttum anne. ama çok küçükken işlediğim masum gibi görünen bir yanlışım var ki onu unutamıyorum. hatırlar mısın bilmiyorum. gecekondu da oturuyorduk o zaman. hatırlıyorum suyu da kapının önüne gelen tankerlerden alırdık. sene 96 mıydı neydi? işte o günlerden birinde senle muz yiyorduk. (bilirsiniz muz henüz 4 yaşında ki bir çocuğun asla doyamayacağı bir meyvedir.) ben muzu senden önce bitirmiştim. ve ben son yudumu yuttuğum da sende son yudumunu ağzına atmıştın. ben ağlayarak senden o yudumu da istemiştim senden. vermiştin ve ben o muzun son dilimini de yemiştim. işte aklım başıma geldiğimden beri çıkmıyor bu eylemim zihnimden. çok kızıyorum kendime. beni affet olur mu?
küçükken her şey toz pembe derler ya aynen öyleymiş.. hiçbir şey görmezmişim anne. dün babamı o halde gördüm ya, o zaman dedimki ona tiksiniyorum senden. gecenin bir yarısı yanına geldim sadece izledim seni, sadece olanları düşündüm.
keşke bitseydi de mersine taşınsaydık, keşke hiç dönmeseydi de mutlu olsaydık. anlatmak istiyorum anlatamıyorum, altında eziliyorum anne. ağır geliyor artık. bir an önce gitmek istiyorum bu evden, bu şehirden. bir daha geri dönmek istemiyorum yanımda bir sen ol istiyorum. dertlerden uzak olalım istiyorum.
gelip yanına anlatamıyorum. sanki anlatsam her şey darmadağın olacak gibi geliyor, altından kalkamıyorum. kalkamıyorum..
1 haftada bana 3 kilo aldirdigin icin sana cok tesekkur ederim anaciimm! geceleri odama gelip usurum diye cami kapattigini biliyorum, ceryan yapmis kapanmistir demen bir ise yaramadi yani. birde seni cok seviyorum iyi ki varsin. tamam sigarayi da birakicam ama daha degil ve diger isteginede sira gelecek merak etme
eve geri dön artık canım annem. evi bok götürüyor. temizleyeyim, toparlayayım diyorum, yok ertesi gün ayyaş baskınına uğrayıp yine dağılıyor. yemeği dışarıda yemekten cüzdanım marmara depremini yaşıyor. evde düzen adına bir şey kalmadı annem. bu entryi girerken karşımda tekila şişesi eşliğinde horlayan insanoğlu var. geri dön artık.
gün gelir, küçükken seni bir yere göndermediği için, büyüyünce seni terk edeceğim dersin
gün gelir, evden ayrılmak istersin
gün gelir, eve gitmemek istersin
gün gelir, yeter anne, off anne dersin
gün gelir, arama şansın varken, onu aramazsın
gün gelir, elbiseni ütülemediği için, ona kızarsın
gün gelir, sevdiğin yemek yok diye, ona tavır alır, yemek yemezsin
gün gelir, evdeki değerli bir eşyanı kaybeder, ya da kırar, sitem edersin
gün gelir, sana çok soru sorduğu için, sorularından sıkılırsın
gün gelir, senin geleceğin için kaygı duyduğunda, onu dinlememezlikten gelirsin
gün gelir, mürvetini istediğinde, daha çok var dersin
gün gelir, seni seviyorum annem. diyecekken, sonra derim dersin.
ama öyle bir gün gelir ki, saydığım hiç bir günün geri gelmeyeceğini anlarsın.
Şanslıysan ve hayırlı bir evlatsan eğer, o gün gelmeden, diğer günleri telafi etme şansın olduğunu erken farkedersin...
ben bu yazıyı sana yazdım, canım annem.
Eski ben olsam, bu yazıyı okuyamazdın. Severim de, söylemem hallerimi geride bıraktım. Artık seni sevdiğimi söylemek istediğimde, telefonla bile arayıp söylüyorum bunu sana. allah seninle daha nice güzel günler nasip etsin.
daha fazla güven... daha tatmin edici bi ısı... daha az risk ve gürültü... bolca karanlık... bi miktar da su... anne geldiğim yere dönmek istiyorum...canın yine çok yanar mı?!?
annem;
bu aralar sanki uzaklaştık birbirimize, zıtlaşmalarımız arttı.. yeni ergenler gibi davranıyorum farkındayım ya da senin alınganlıkların arttı bilmiyorum. ama bu bir gerçek ki biz birbirimize uzaklaşıyoruz anne. şimdi ben bunları yazmak yerine sana söylesem komik karşılayacaksın veyahut beni suçlayacaksın yine..
ama ben çok üzülüyorum anne..
yedi yıl sonra eve döndüm ama sen değişmissin, babam değişmiş ve tabiki ben de değiştim ama kimse kimsenin değiştiğini kabul etmiyor anne..
ben seninle zıtlaşmak istemiyorum, eskisi gibi seninle kahkahalarla gülüp dertleşmek istiyorum..
ve şükrediyorum anne ki yanımdasın..
seni çok seviyorum..
ilk göz ağrın madlen..
anne bana kızma ama biz ablamla kaç gündür evde temizlik yapmıyoruz. bulaşıkları da bikaç günde bir temiz kullanılıcak bişey kalmayınca yıkıyoruz. anne evin hali çok kötü ama kızma biz böyle çok mutluyuz. siz tatilinizi yapın bizi düşünmeyin ok. kuzenlerime de slm söyleyin. hadi byby..
her gün okuldan yorulmuş ve bıkmış bir şekilde gelip kapıda seni görmek tüm sıkıntılara değer. her ne kadar beni olduğum gibi kabullenemeyip değiştirmeye çalışıyorsan da biliyorum anne, her şeyi benim için istiyorsun. çok seviyorum seni, hiç ayrılmayalım.