hiçbir zaman istediğin gibi bir evlat olamadım.senin söylediklerinin hep tersini yaptım ben.inatçılığımdan değildi ama bu.çünkü ben babamın kızıydım.sen de öyle dersin hep zaten "babası kılıklı!" diye.sana hiç benzemiyorum hem fiziksel olarak hem de karakter olarak.sen beni hiç anlamadın anne.her zaman saçmaladığımı söyledin.keşke burada sana sevgi sözcükleri fısıldayabilseydim herkes gibi.beni seviyorsun elbet ama diğer çocukların gibi değil.sen belki benim bunu hissetmediğimi düşünüyorsun ama hissediyorum işte.zor değil bunun farkına varmak.gene de seni seviyorum işte ama artık senin beni sevdiğin kadar.
annem...en iyi dostum...öyle önemlisin ki benim için. sensiz nasıl yaşarım inan bilmiyorum. annelerin güzeli, tek gerçeğim. her anımda yanımda olan, her şekilde yanımda olacak tek insan... yorgunluğumu, üzüntülerimi, sıkıntılarımı bir çırpıda silip atan tek insan. huzurum, ışığım... sensiz ben ölürüm. iyi ki benim annemsin, iyi ki senin çocuğun olarak doğmuşum. seni canımdan öte seviyorum. çok çok çok... beni hiç bırakma... annem...
ben hayatım boyunca hiçbir zaman annemle uzun uzadıya konuşup dertleştiğimi bilmem. nedense biz hiç anlaşamıyoruz,geçinemiyoruz. arkadaşlarıma falan baktığımda onların yaşadığı anne-kız ilişkilerine hayranım hepsi birer arkadaş gibiler. ama biz hiçbir zaman öyle olamadık olamayacağızda. ama her ne kadar birbimize yakın davranamasakta annemin beni sevdiğini bilmek bana yetiyor.
sevgili anne. sen olmadan yapamayacak olmam, elindeki en büyük koz bunun farkındasın. beni sömürüyorsun, sen ne istersen ben onu yapıyorum. ama benim kararlarım, benim tercihlerim de hep yanlış mıydı da sen beni böyle sahipleniyorsun?
anadolu lisesinde okuyacağım dedim, hiçbir kaybım olmadı. 1 sene kaybettim, fen lisesinde olsam da durum değişmeyecekti.
istanbul'da okuyacağım dedim, hayatım boyunca verdiğim en iyi karar olduğunu gördüm. yine karşı çıktın.
arkadaşlarımla eve çıkacağım diyorum, yine karşı çıkıyorsun. peki sen hep doğru karar mı verdin. bi bakalım:
lgs için beni 2 sene cemaat dersanesine gönderdin, ben istemediğim, ağladığım halde. sonra peşimizi bırakmayınca onlar, bana düştü onları savma işi.
arkadaş ol dediğin insanlar, daha sonra değişince onlarla arkadaş olmamı istemedin. zaten ben en başında onları istememiştim.
şimdi de 3 arkadaş kalmamıza izin vermiyorsun, arkadaşlık markadaşlık diyorsun. anne seni çok seviyorum gerçekten. ama biraz izin ver de ben de birey olmanın tadını çıkarayım.
aramızdaki 35 yaş farkından kaynaklanan kuşak farkını hiç tartışmadım dikkatinizi çekerse. hele siyasi görüş, hiç girmiyorum oralara.
başka biriyle bu kadar anlaşamasam kesin bir daha görüşmezdim. nasıl bir kan çekmesidir böyle. anne.
sen çok başkasın anne. çok iyisin, çok fedakarsın. çok özelsin. çok değerlisin. benim için yaptıklarının yanında ben kendimi koca bir hiç hissediyorum anne. iyiki varsın anne. iyi ki benim annemsin. seni çok seviyorum.
anneciğim seni çok seviyorum. lütfen sağlıklı ol kendine iyi bak. bizi sensiz bırakma, hep yanımızda ol. mümkünse babamı öteki tarafa daha önce gönder. senden geriye kalırsa bir aptallık yaparak evlenmek isteyebilir. sen bize daha çok lazımsın. herşeyimsin. öpüyorum.
senin degerini anne olunca anladim anne... yapma dediklerinin hepsini yaptimm seni cok üzdüm biliyorum cünkü aynisini bana kizlarim yapiyor. * hatalarimla günahlarimla kabul ettin beni affettin annelik buydu zaten atsan atilmaz satsan satilmazdi. seni cok seviyorum.. allah seni basimizdan eksik etmesin..
tam 20 yıl önce bugün onca sıkıntıdan sonra beni kucağına aldığındaki sevinci, heyecanı, umudu, gururu hayatım boyunca sana hissettirebilirim inşallah,
benim güzel anneciğim. seviyorum seni, her ne kadar çok sık dillendirmesem de...
Annem...
yeri geldi kızdın, yeri geldi üzüldün, yeri geldi dayak yedik elinden. ama sen annesin. bizim kötülüğümüzü istemezsin.
yanlış yapıyorsun dersin, dinlemem. ama sonunda döner dolaşır lafına gelirim senin. canından kanından biriyim ben.
seni çok seviyorum annelerin bitanesi.
tatlı annem, seni saraylarda yaşatacağım demek isterdim ama bu fare deliği gibi evde oğluma bakmak zorundasın. bunu isteyerek ve severek yaptığını biliyorum. nerden mi oğluma sevgimden. anneler bebeklerini nasıl sever biliyorum. ikimizinde anneler günü kutlu olsun. ellerinden öpüyorum canım.
(2010 yılının mayıs ayının ikinci pazar günü yazılan mektuptur.)
sevgili anneciğim,
anneler gününde sana hediye alamadığım için üzgünüm. biliyorumki, sen de bir anne olarak anne olmanın haklı mutluluğunu ve gururunu yaşamak istiyorsun. kuşkusuz ki annelik yüce bir mevkii. anneler için özel olan olan bu günde her ne kadar bir şey beklemediğini ve yalnızca sana saygı ve sevgi duyarak mutlu edeceğimi bilsem de en azından küçük te olsa bir hediye almak isterdim.. fakat ne yazık ki sana küçük te olsa bir hediye alamadım. onun yerine bu mektubu yazmaya karar verdim. parmağım kırık olduğu için kötü yazıyorum biraz, umarım okursun...
anne;
biliyorum ki şimdiye kadar senin çok kalbini kırdım. ve belki de haksız yere çok ölçüsüzce tavırlarım ve sözlerim oldu. beni besleyip büyüten ve karşılıksız seven bir insana bunları yapmamam gerekirdi. ama bazen içinde bulunulan anlar kontrolsüzce insana ileride pişman olacağı şeyler yaptırtabiliyor.
ama her defasında affettin beni. ve her şeye rağmen beni o yüce sevginden esirgemedin. bunları çoğu kez şaşkınlıkla ve minnetkarlıkla, ve de açıkçası kendimi aşağılayarak seyrettim.
hele bana ne kadar kızsan da geceleyin üzerimi kapatmak için gelmen yok muydu?
insana ömrü hayatında başka kim böyle davranabilirdi? karısı mı, çocuğu mu, yoksa kardeşimi... hiç kimse değil, bir tek sen..
seni milyonlarca kez kırdım. ama sen her defasında sindirdin ve yüreğine gömdün. ancak yüreğinin bir tarafında bana karşı mutlaka bir kırgınlık olmuştur. ama o sonsuz sevgin bunları rahatlıkla bastırabildiğini biliyorum.
ve ben de bu yaptığım şeyler yüzünden sırtımdan ağır bir yük hissetmiyor değilim. umarım ilerleyen zamanlarda çok daha iyi ve mutlu ilişkilerimiz olur.
ve şunun için de çok üzgünüm ki, şimdiye kadar sana haklı bir gurur duyabileceğin önemli bir şey yapmadım. inşallah çok yakında benimle gerçekten gurur duyabileceğin işler yapacağım. bunu tüm kalbimle istiyorum.
benimle gurur duyacaksın anne!
seni çok seviyorum..
anneler günün kutlu olsun.
......................
2011 yılının mayıs ayının ikinci pazar günü:
kendimden utanıyorum desem yeridir. onun hâla benimle gurur duyacağı bir şey yapamadım. ve daha da önemlisi, o durumlar aynen devam etti. değişen pek bişey yok.. yani her zamanki haller..
sürekli tartışmalar, onu anlayamam ve onun da beni anlayamaması. buna bağlı olarak çeşitli nedenlerden çıkan kavgalar... her şey aynı.
anlaşılıyor ki, insan olanca duygusallığı ile bir zaman ne kararlar veriyo olursa olsun, eyleme geçiremedikçe hiç bir anlamı olmuyor onların.
anneliğin en güzelini Ati'de yaşadığını, bunu iki kız hafiften kıskansak da seni hayata bağladığı için bu durumdan çok hoşlandığımızı:)
kendin için alışverişe çıkıp bizim için tüm paranı harcadığını..
bizimle okumayı, yazmayı, hatta çarpım tablosunu öğrendiğini ve bunu olağanüstü bir sabırla yaptığını,
beni 5. sınıfa kadar giydirdiğini, külotlu çorabımın bel kısmından kavrayıp kaldırarak ne kadar güçlü olduğunu,
"sana ne?" dediğimizde ne kadar kırılgan olduğunu :(
seni üzmenin ölmekle eş değer olduğunu :(
hayatın bizlerin üzerine kurulu olduğunu, bizimle sadece bizimle mutlu olduğunu...
vee kilometrelerce mesafeye rağmen, müthiş oyunculuğuma da güvenerek yaptığım konuşmaya rağmen benim üzüldüğümü hissettiğini, ne yaparsam yapayım senden bişeyler saklayamadığımı ve sana asla yalan söyleyemeceğimi..
hepsini, hepsini biliyorum işte..
Anneler Günün kutlu olsunn, canım annem:) Sarıldığımda huzur veren, mis kokulu annem. Her başarımın mimarı, her hatamın engeli, sahip olduğum herşeyin yönlendiricisi.
Uzaktayım sarılamamış olabilirim, tülbentine sinen anne kokusunu çektim içime:) uyumadan iyi geceler öpücüğümü gönderiyorum. rüyanda gör beni:) onyüzbinmilyon kere iyi geceler... * huzurlu, reflüsüz, apnesiz, rahat mı rahat bir uyku çek inşallah.. *
hayat bu belli olmaz önce kim gidecek... ama allah sıralı ölüm verirse, sen gittikten sonra her şey o kadar tatsız tuzsuz, hayat o kadar zor olacak ki... kal anneciğim yanımda kalabildiğin kadar.
öncelikle sabah uyumuşta uyanmış numarası yapacağım için şimdiden özür diliyorum annecim * ben bu saate kadar ders çalıştım. şimdi de uyumayıp, sabah sana muhteşem bir kahvaltı hazırlamak için oyalanıyorum. şimdi sen mışıl mışıl uyuyorsun benim pamuk, güzel annem. seni çook seviyorum. sen hem annem, hem babam hem de bu hayatta en çok sevdiğim, en değerli varlığımsın. seninle yaptığım her şey, geçirdiğim her saniye bana inanılmaz bir keyif veriyor. sen benim yeryüzünde tanıyıp tanıyacağım en mükemmel kadınsın. benim idolümsün, ışığımsın, yaşama sebebimsin. en büyük aşksın, cansın, her şeysin...