ben bu yazıyı anneanneme yazdım

entry156 galeri3
    77.
  1. Yanımda olupta o elini bir kez öpmek için nelerimi verirdim, hayal bile edemezsin anneanne.
    0 ...
  2. 76.
  3. Bu yaşa gelmissin babamdan cok küfür ediyorsun anneanne senin iyiligin için kaç kere uyardım ama dinlemedin bir türlü beni.
    1 ...
  4. 75.
  5. ben döndükten 3 saat sonra terketmişsin dünyayı. söylediler, gülümsedi dediler. gülümsemişsin seni almaya gelenlere. nur içinde olacağını biliyodum ben zaten. beni büyütürken de nur gibiydin sen. rahat uyu demiyorum. zaten rahat uyuduğunu biliyorum.
    3 ...
  6. 74.
  7. canım benim. herşeyim. iyi ki doğmuşsun, iyi ki senin torunun olmuşum. bir de beni sonsuza dek terk etmeseydin ne güzel olurdu. bu gün eğer hayatta yanımda olsaydın 90. yaşını kutluyor olacaktık. ben sensiz de olsam sevdiğin şarkıları dinledim. seni özledim, çok özlüyorum. beni duyuyorsan eğer, dün gece birazcık da olsa rüyama geldiğin için teşekkür ederim sana. yine gel, hep gel olmaz mı..
    doğum günün kutlu olsun.... ilk gözağrın.
    2 ...
  8. 73.
  9. mantını çok özledim ya. bi el vereydin ya kızına, gelinine.
    0 ...
  10. 72.
  11. keske simdi burda olsan. Koyun koyuna sarilip birlikte uyusak.kuzucuk olurdum yine ben.
    Rahat uyu anneane, kokun hala burnumun ucunda..
    3 ...
  12. 71.
  13. Bir daha ki gelişinde seni plastik olarak istiyorum, doğada yok olman yıllar ve yıllar süreceği için ben sana doymuş olarak geçip gidebilirim.
    1 ...
  14. 70.
  15. mümkünse bir 10 yıl kadar daha ölmemeye çalış. seni çılgın!
    0 ...
  16. 69.
  17. bir gün gideceksin, biliyorum. ben bir gül tomurcuğu gibi açarken, sen mavisinde solacaksın gökyüzünün. gönül ister, sen kal, gitme. ömrümün çoğunu bir anda verebilecek denli seviyorum seni. ulu bir çınarsın hep sen, gölgeni daima sundun bana. gitme anneanne, gitme. sen gitme ve bırak ben hala çocuk kalayım.
    3 ...
  18. 68.
  19. anneannesinin internet özürlü olması nedeni ile asla canı ninesinin okuyamayacağı yazıların başlığıdır.
    0 ...
  20. 67.
  21. Yazin geldigimde misirli yogurt corbasindan bir kazan isterim. itiraz yok bebek.
    0 ...
  22. 66.
  23. ozledim seni hem de cok fazla bu oyle bir ozlem ki ateist olsaydim sirf senle cennette bulusabilmek umidiyle imana gelirdim.
    0 ...
  24. 65.
  25. Şu an hafızamda görebildiğim en eski anı: kaç yaşındayım hatırlamıyorum ama bildiğin kısa şortlu bir fırlamayım (Annemin deyimi ile fıs sineğim, sokar kaçarım), ne kadar kızdırdıysam seni doldurmuşşun ağzıma acı biberi, bir yan dan üfülüyorum bir yandan acımadiki dansı yapıyorum. Ondandır belki acıyı baharatı bu kadar sevmem.

    sonra arabadayız. ailecek pikniğe gidiyormuyuz yoksa dönüyormuyuz orası muamma, bir arabada (anadol) çocuklarla beraber rahat 9-10 kişiyiz. kardeşim koltuklara sığmamış arka camın dibine yerleştirmişiz; boylu boyuna yatıyor oyle. bizden daha rahat köftehor. arada sırada bana "bu da mı gol değil " bakışı atıyor sanırım. sen almışın eline teştiyi (bakır çiğ köfte leğeni) darbuka misali ritm tutuyorsun, hepimizin dilinde sırasıyla "indim havuz başına", "telgrafın telleri", "ayva çiçek açmış". nede güzel sesin vardı. O sesin, o neşenle o yol bize eğlenceydi. Eee kolay değil 3,5 saat yol. piknik mekanı Malatya da "Takas" denilen yer, biz çıkmışız yola Gaziantepten. ne bu ! piknik yapacağız.

    sonra biz başka şehirdeyiz, ben lisedeyim, sen "memleket" ten ziyarete gelmişsin. Soruyorsun anneme niye kızım bu gurbetlik. Annemin gözleri ağlamaklı diyor ki " biliyorsun durumları". ama ben bilmiyorum. öfkeliyim. bir gecede, arkadaşlarımı bırakmışım, mahallemi, bırakmışım, o güne kadar kurduğum hayallerimi bırakmışım geride. yeni hayaller kurmak zorunda bırakılmışım "bir gece" de. Beni bir sen anlıyorsun. seni görünce içim sevinçle kıvranıyor.

    sonra ben universiteye başlamışım adana da. GAziantep yakın adanaya. hasretin kilometresi azalmış hayatımda. haftasonları elimde kirli çantası çalıyorum kapını. pamuk yüzünle açıyorsun kapıyı. " bak hediyeni getirdim " deyip veriyorum çantayı eline. doğru balkona gidiyorum. biliyorumki dedem balkonda, sofrada benim gelmemi bekliyorsunuz yemek için. sofra basit, sade ama "ibrahim sofrası" işte, senin güzelliğinle, sevginle, dedemin gururlu bakışlarıyla bezenmiş. kolay mı, memleketten ayrılınca "eroinman" olur, "serseri " olur başımıza dedikleri torunu Universiteyi kazanmış öğrenci olmuş. Neşeyle yiyoruz yemeği. ben okulu anlatıyorum. eve çıkacağım diyorum yurttan. Sen habire buzdolabından yemek taşıyorsun bana. oğlum bunuda ye. şunuda ye. Doyduğumu bildiğini biliyorum. Ama kıyamıyorsun işte. biliyorsun öğrenci yurt yemeğine talim eder, patatese hucum eder. Bir de öyle çok yemek yemez dedem, ben yemessem çöpe gider onlar. biliyorum.

    sonra bir telefon geliyor annemden " deden hasta adanaya getiriyorlar universiteye" diyor telefonun diyer ucunda ki endişeli sesi. ben hastanedeyim, kuzenimle beraber. dedemin başında. daha geçen hafta sapasağlam ayaktaydı dedim şaşkındım. Brucella demişti Gaziantepteki doktor. ilaç kullanıyordun geçecekti bir iki haftaya. kızmıştım sana hala kapıdanmı alıyorsun sütü diye. Ama üniversitedeki doktorlar ın başkaydı dediği. Akciğer kanseri demişti hoca. Hazırlıklı olun. Hayatımda yaşadığım en zor anlardı o günler. Burada yazmayacağım. dedemle aramızda kalsın. Kısa sürmüştü bu hastalık. çabuk davranmıştı dedemi bizden koparması. Son nefesini verirken dedem, şahit olmuştum bir insan nasıl gülümser ölürken. SOn kelimesi "allah" olan bir insanın torunu olmak güzel bir şey.
    O gülümseyerek veda ederken bizlere, sende bir seyler sönmüştü. ne bir türkü duydum sonrasında ağzından ne de eski neşeni gördüm gözlerinde.

    Vehasıl mezun olduğumda sevinç vardı gözlerimizde bir de hüzün. Mezun olmam demek o "başka" şehire dönmem demekti. yine Artacaktı kilometresi hasretin. Birde biliyordum , artık "adam" olmam gerek. elim ekmek tutmalı artık. Sana buzdolabı almalıyım ilk maaşımla. Hani o çok istediğin buzdolabını. O zaman vakit kaybetmemeliydim. bir an önce gitmeliydim askere. yoktu oyle tecil mecil. Vatan borcunun tecili mi olurdu. istanbuldudaydı acemiliğim, viranşehiri çekmiştim kuradan. bende sevinç, viranşehir daha yakın sana buradan. Sende bir başka hüzün. Osman paşanın görevde olduğu yıllar. Sınıra vermişlerdi taburdan , ceylanpınara. Haftada bir gün çarşı izni vardı. pek kullanamadım biliyorsun. sınırdaydım. kullanabildiğim bir iki nadir anda senin yanındaydım, dizinin dibinde, ellerim saçlarında. Pamuk prensesim derdim hep. seni bu gece baloya götüreceğim. giy en güzel elbiseni. kıskansınlar beni. sende uyardın benim dalgama, he ya derdin, dansta edeyim mi orda.

    Asıl askerden sonra anladım " diplomalı" işsiz ne demek. Sen Torununun çocuğunu görmek istiyordun. insanlar vermiyordu kızını işsize. patronlar iş vermiyordu., bana zulumdu babamdan para istemek. amele olmak icin başvuruyordum, sen universite mezunusun diyorlardı alamayız, masa başına verin o zaman diyordum, tecruben yok diyorlardı. 6 yıl sürmüştü hatırlıyormusun "torpille" tezgahtar olmam. havada uçuşuyordu yazar kasalar, anayasa kitapları o zamanlar.

    1 sene sonra bir fabrikaya iyi bir "işe" giriş yaptım. Düzeliyordu ekonomi. Sende bir başka sevinç. Bende bir başka dua. Alzeimer demişti doktorlar. çaresi yok. zamanla kötüye gidecek. kimseyi tanımayacak bir zaman sonra. Dua ediyordum Allahım "eşimi" görsün, bilsin. O kadar uğraşmıştın çünki bana eş bulmak için.

    Düğünümde benim baş konuğumdun sen. Zor yürüyordun, ama gözlerinde ki o gurur ve sevinç her şeye değerdi senin için, benim için. Bir ramazan günüydü, iftara baş davetlim sendin. Sofralar düzmüştüm senin için. Kolaymı. Pamuk prensesim gelecekti evime. Allah dularımı kabul etmiş eşimi görmüş bilmiştin. mutluydum. pencereden Annemle arabadan inişini görünce elim ayağım dolanmıştı heyecandan. Kapıya koştum seni karşılamak için. Sonra bir çığlıkla değişti her şey. Annemdi dışarden gelen cığlığın sahibi. YArdım edin diyordu. annem diyordu. sonrası karanlık bir uğultu benim icin hala. Tökezleyip düşmüşsün, başın çarpmış merdivene.

    Tomografi, MR , derken o zaman ortaya çıktı senin alzeimerdan daha elem bir derdin olduğu. Bir tümor varmış beyninde. Oymuş herşeyin sebebi. Ameliyat ? diye sorduk doktora. Çok geç dedi. 80 yaşını geçmişsin. Bir operasyonun riski çok fazlaymış. biliyordum aslında yaşını ama o zaman algıladım, seninle bereber gececek zamanın ne kadar daraldığını.

    Hüzünle seyrettim uzaktan yavas yavas bizden gitmeni. OĞlum doğduğunda uçarak gelmiştim sana. Yatağındaydın. Kalkamıyordun artık. çok konuşamıyordun. Çevrendeki insanlar ben yanına geldiğimde sana sormuşlardı hatırlıyormusun diye beni gösreterek. Şaşırdım. gayri ihtiyari bende sordum "Anneanne beni hatırlıyormusun" diye. O an gördüm gözlerinde nasıl bir hançer soktuğumu sana. Kimse görmedi o bakışı, ama ben gördüm. Şimdi dostlarıma diyorum, Sakın bu soruyu sormayın ninelerinize. sakın. Sizi gercekten tanımamış olsa bile.

    Bu dedim sonra , Kucağına verirken torunun oğlunu, bu benim oğlum . . ÖLümsüzleştirdim o kareyi makinemle. Şu anda ofiste masamın üstünde bu resim var. Oğluma o gurur, sevgi ve özlemle bakışın var masamda. Dile getiremedin heyacanını biliyorum. Ama her şey açık orada. mutluyum.

    Dedemde izin vermişti Allah, sende izin vermedi. yine annemdi arayan. seni görmeye gitmişti memlekete. "Anneanneni kaybettik" diyordu telefonda. ne o kolay söyleyebiliyordu ne de ben kolay algılıyordum. yine bir karanlık bir uğultu. son hatırladığım tam gaz yola çıktığım. Aramızdaki hasretin kilometreleri artık başka boyutlara taşınmıştı. Ve ben son nefesinde yanında değildim. göremedim son bir kere daha seni. izin vermediler. dedemin ellerini tuttuğum gibi Tutamadım senin ellerini. beni affet. Ne kolaydı diğerleri icin, namazını kılmak ve seni uğurlamak. ilk defa bu kadar çok kızdım taziyeye gelen insanlara. en fazla 5 dakikaydı başsağlığı dilekleri. sonra başlıyorlardı birbirleriyle sohbete,

    - ee ahmetcim işler nasıl
    - bildigin gibi be mehmet.
    vs.
    vs.
    vs.

    Simdi bunuda söylüyorum dostlara. Taziyeye gidiyorsanız, adam gibi gidin, acıyı paylaşmaya gidin. akşam ziyaretine gider gibi değil. Uzun kalmayın konuşacak bir şeyiniz yoksa. gelmeniz yeter. başsağlığı dilemeniz yeter. Siz ekonomiden bahsederken, size çay getiren acı sahibi küfür eder içinden.

    Benim güzel pamuk prensesim, bir kızım oldu geçen hafta. görsen aynı sen. demiyorum kimseye ama * ben biliyorum, sen biliyorsun. yeter. gerek yok yok çok kimsenin bilmesine. Adını senin adin koyacaktım ama kardeşim benden önce davrandı, geçen bayram dünyaya gelen kızının adını senin adın koydu. Köftehor. arada golunu attı gene. Madem golu o attı, o kısmıda sana o anlatsın *

    Oğlum gibi değil bu torunun. uyumuyor geceleri. oğlumun sesini 3 gün sonra duymuştuk , kızın sesi maşallah ilk gunden beri gecelerin vazgecilmez parçası. keşke burada olsaydında elinde teştiyle "indim havuz başına" dan başlasaydın. Biliyorum susardı o zaman. Oda bunu istiyor zaten biliyorum. Geldiği yerden seni görüp geldiğini. O yüzden sana bu kadar çok benzediğini.

    Hazırlan pamuk prensesim. benim vaktimde geliyor. orada götüreceğim seni baloya.
    3 ...
  26. 64.
  27. anneanne kulakların az işidir, işine gelen şeyi duyarsın işine gelmeyen şeyi duymazsın, yastığının altında hep amerikan dolarları olur (evet amerikan doları olur ne hikmetse), anneanne devamlı tıkınırsın 100 kilo oldun, şu anda ben bu entry girerken sen tıkınıyorsun, az önce bana ''dersini çalış dedin'' ya bende ''zaten çalışıyorum anneanne'' dedim ama yalan söyledim şu anda bu entry giriyorum senin bundan haberin yok hala yiyorsun, biraz sonra çayı da demlersin, televizyonun karşısına geçer, kanal d de yayınlanan intikam dizisine bakarsın, anneanne ot gibi yaşıyorsun sende bunun farkındasın, ölsen o evler arsalar annem'e kalacak hali ile benim olacak, ama nasip ne diyelim allah uzun ömürler versin anneanne sana, hadi bana diyorsun ya ''en çok benimi seviyorsun yoksa o yılan babannenimi'' diye o yılan babannem senin tırnağın olamaz, neyse anneanne entry'me son verirken mutfağıya geçeceğim bekle beni keke.
    0 ...
  28. 63.
  29. sadece 3 saat bekle. ya yanında ya da...
    0 ...
  30. 62.
  31. 61.
  32. hani alzheimersın nereye gideceğini ne yapacağını bilmezsin diye, bir yere giderken eline günde on defa baktığın fotoğraf albümünü verip, kapıyı üstünden kilitliyordum ya işte o anahtarı çevirdiğim anlar beni hep mahvetmiştir. Hatırladıkça hala bi değişik olurum.
    0 ...
  33. 60.
  34. Ben bilgisayar başındayken beni izleme senin yüzünden spartacusü izleyemiyorum.
    1 ...
  35. 59.
  36. galiba bir tek sen varsın. sen gidersen hepten yalnızım be aney.
    0 ...
  37. 58.
  38. 57.
  39. anneanneye duyulan özlemin bir feryadıdır...
    1 ...
  40. 56.
  41. Sen olmasan, bırak bu eve yerleşmeyi bir dakika durmazdım anneannem.. Sen olmasan, çorabını neden giymiyorsun? çay demleyeyim mi? üşüyor musun? gibi kulağa hoş gelen sorularına rağmen dedemin sesine katlanmazdım.. Sana, dolaylı olarak bize zamanında yaptığı onca şeye rağmen hala ona katlanan meleğim.. 4 yıldan fazla süren yalnızlıktan sonra senin gibi bir oda arkadaşım olduğun için çok mutluyum.. ne olursa olsun seni bir daha asla yalnız bırakmayacağım. sen de beni bırakma e mi...
    2 ...
  42. 55.
  43. keske az daha dayansaydın be anneannecıgım, yasatmasaydın bu acıyı bıze "ıntıhar ettı." deyıp bukturmeseydın boynumuzu.
    annemın sana cok ıhtıyacı var, dedemın de.
    nasıl pısman, nasıl muhtac sana bılsen...
    o dag gıbı adam yerle bır sımdı.
    zamanı gerı alma ımkanı olsa keske..
    keskeler gercek olsa..
    elımızı kolumuzu bagladın boyle, sana nur ıcınde yatman ıcın dua etmekten baska bır sey bırakmadın bıze, nıtekım oyle de yapıyoruz, umarım dualarımız sana ulasır.

    ama bıl, ben en cok bana kozlenmıs mısır yedırmenı ozledım.
    0 ...
  44. 55.
  45. öğrenci evine gelsen, bir ay kalsan, bizde o yemeklerden bi faydalansak..
    0 ...
  46. 54.
  47. kısa bir yazıdır çünkü daha fazlasını söyleyemez insan, düğümlenir kalır.

    "özledim seni. özellikle her hasta oluşumda."
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük