Tanrı mükemmel bir dünya yarattı ver ortasına bizi koydu.Biz insanları.Tüm bu mükemmelliğin içinde isyanlarımızla mükemmeliği, monotonluğu bozduk.Tanrım biliyorum! Öfkelerimiz, arzularımız, korkularımız, aşkımız, çelişkilerimiz.. Seni eğlendiriyor ama mükkemmel doğaya başkaldırışımızla seni kızdırıyor. Bizi affetmeyeceksin.
''Tabiatın mükemmel tekdüzeliğini biz bozarız. mükemmel olmadığımız için eğlenceli, mükemmel olmadığımız için çirkin, mükemmel olamadığımız için yaratıcıyız. tek anarşisti bizi bu tabiatın. depremler, sel felaketleri, kasırgalar, fırtınalar bile o tekdüzeliğin parçaları olarak çıkıyor ortaya. hepsinin bu kuralı ve kanunu var. kaplanlar ot yemiyor, zürafalar ceylanları kovalamıyor. biz öyle değiliz. biz, içine doğduğu tabiatı değiştirmek isteyen tek canlıyız. isyanı bilen, başkaldıran, korkuyla diz çöken biziz.tanrının zeki, sivri dilli, isyankar soytarısıyız. onun sarayının kahkahası ve gözyaşıyız biz. ''
bir ölüme daha katlanamam. onu o kadar çaresiz görmeye hiç dayanamam. nolur iyileşsin. nolur. bu hastalık canımın bi parçasını aldı benden. onu bununla sınama ne olur.
allah'ım (sana tanrı demek hoşuma gitmiyor biliyorsun),
hep düşünüyorum içinde bulunduğum çevrede doğmamış olsaydım ya da seni bana korkuyla, cezayla değil de şefkatle, vicdanla, sevgiyle anlatan babam olmasaydı kendi kendime bulabilir miydim seni? gücüm ya da zekam yeter miydi kimsenin yardımı olmadan sana inanmaya?
hep şükrediyorum sana sığınmak gibi bir şansım olduğu için. başım sıkıştığında ya da mutluyken ya da hüzünlüyken her ne durumdaysam hiç fark etmez adını andığımda seni yanımda hissedebilmek inanılmaz bir huzur veriyor bana.
bazen uzaklaşıyoruz, fark ediyorum. mesela içki içtiğim günlerde ama bilmen gerekiyor -ki zaten biliyorsun- bir yandan da vicdan azabı çekiyorum. sonra tövbe edip sana dualar edebilme hakkımı geri istiyorum. böyle bir uzak bir yakın tuhaf bir durumdayız hissediyorum ama inan senden uzun süreli uzaklaşabilecek kadar cesaretim de gücüm de yok biliyorsun. çünkü tek dayanağım, tek inancım sensin.
senin adın ağızlarında seçimlerde bize oy verin diye bağırıyorlar. hazinenin bütçesinden aldıkları tonlarca seçim gideri paraları ile bize seni satıyorlar. ey güzel mevlam göster bana şu milletin parasını millete harcayacak bir hükümet aman geç olmadan. insan hayatları boş, hayalleri gerzek olmadan.
yumurtaya can veriyorsun hoş güzel ama, bu bizim üst komşuyu niye yarattın ? hadi onu yarattın birde çocuğunu yaratmışsın, günün onaltı saati beşik sallıyorlar üstümüzde ne kafa kaldı, ne kulak.
uzun zamandır sana sormak istediğim bir kaç soru var. yanlış anlama sadece aklıma takılıyor ara sıra. sana inanmadığımdan değil bilmek istediğimden. sorularımı sormadan önce, bütün bu olanlar, yani dünya üzerinde yaşadığımız hayat ya da yaşamak zorunda olduğumuz hayat, seninle şeytan arasında olan çekişmeden, güç gösterme çabasından ya da ne bileyim, bir tür savaştan kaynaklanmıyor mu? sen insan oğlunu cennette yaratmışsın. sonra, şeytan çıkmış demiş ki, ''ben senin yarattığın bu insanları yoldan çıkarırım, benim dediklerimi yapmaya zorlarım, seni unutmalarını sağlarım.'' sende demişsin ki, ''yapamazsın. ben insanlarıma güveniyorum, onlar sana uymazlar, dene de gör.'' aranızda ki diyalog tam olarak nasıl gerçekleşti bilmiyorum ama aşağı yukarı böyle olduğunu tahmin ediyorum. daha sonra şeytan adem'e yasak elmayı yedirtmiş ve dünya üzerine gönderilmiş senin tarafından. sana sormak istediğim soru ise;
sen insanlarına öğütler verirken, benlikten, kibirden uzak durun demiyor musun? peki senin yaptığın bu tür bir şey değil mi?
tamam haklısın, ruhlarımızı dünya ya göndermeden evvel, kalü bela'da sözler verdirmişsin. sana iman ettiğimizi, bize güvenebileceğimizi söylemişiz sana. ama dünya üzerine gönderdiğin insanların kaç tanesi 3 gün önce verdiği sözü hatırlayıp tutuyor ki, kalü bela'da verdiği sözü hatırlayıp tutsun?
gönderildik dünyaya ve yaşıyoruz hayatı. peki neden herkes hak ettiği gibi yaşayamıyor tanrım?
haksızlık yapanların cezalarını cehennemde vereceğim diyorsun. hakkıyla yaşayanlarında, haksızlıklar yaparak, çalarak çırparak yaşayanların yaşadığı gibi rahat rahat yaşayabilme hakkı yok mu? istediklerini alabilme hakları yok mu? neden bu şekilde yaşamak zorunda olsunlar ki? ya da neden cenneti beklemek zorunda olsunlar? neden kötü insanların cezalarını burada vermiyorsun? bura da ver ki cezalarını, görsünler neyin olduğunu. herkes görsün ve hiç kimse kötülük yapmasın. herkes doğru olsun, dürüst olsun, iyi bir dünya da yaşayalım.
işine karışmak gibi anlama lütfen. sadece ben düşüncelerimi söylüyorum. bu arada, hazır seninle birebir mektuplaşma fırsatını yakalamışken, bir kaç ay sonra meslek hayatıma başlayacağım ben. yani çok gencim daha, erkenden ölmek istemiyorum. bol kazançlı ve sağlıklı bir hayat istiyorum ayrıca. bunun için bir şeyler yapabilirsen çok memnun olurum. çok şey istemedim umarım.
en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğimle....kulun.
tanrım, *
sen büyüksün. bunu bilmek bana güç veriyor. şimdiye kadar birçok kez bunu düşünüp kendime geldim. birine zarar vermeyi amaçladım, sen aklıma geldin vazgeçtim ve kimse zarar görmedi. kendime zarar vermeye çalıştım, sen aklıma geldin vazgeçtim ve şimdi yaşadıklarımdan dolayı mutluyum. daha görecek çok şey varmış. sana karşı değişik bir korku var içimde.
bu yazıyı sen bil diye yazmadım. zaten bunları fazlasıyla biliyorsun. ama belki birilerine ilham kaynağı olurum.
Allah'ım ;
"tanrım" demiyorum çünkü 99 tane her derde deva ismin var ve "tanrım" bu isimlerin arasında yok.Konuya geleyim ; seni tanımayan,şirk koşan ve aleyhinde başlık açanlarla beni cennete de cehenneme de koysan ben yine adaletinden ve merhametinden asla şüphe duymayacağım.
isyan etmek istiyorum...
yoruldum hem de çok. her şey yasak her şey günah. her şeyin bi cezası var diğer tarafta. kadın olmak çok zor. görünen kol, açık saç vs... her şey beni cehenneme göndermek için tasarlanmış sanki. bakışlar bile günah. isyan etmek en büyük günah. ama tanrım ben çok yoruldum!
kendimi eve kapatıp 24 saat ibadet edersem belki o vaadettiğin cennete gidebilicem. peki bunu kim yapabilir? kim kendini evine kapatıp 24 saat ibadet edebilir?
bu gece sana isyan etmek istiyorum tanrım...
yoruldum.
çok yoruldum.
Ben hep böyle kalacağım.
Ağlayacağım karanlık boyu, alabildiğine söveceğim sevdalara, yalanlara, yalnızlığa, yıkılıp yağmalanmaya, kaçana, korkana..
Ben hep böyle kandırılmış bir çocuk gibi inançsız.
Ben hep böyle sayfaları yırtılmış bir kitap gibi yarım yamalak, anlamsız, hazsız.
Ben hep böyle çamur gibi leke bu dünyaya, ölüler kadar soğuk sonra.
Çok yazık ettin. Gerçekten bu sefer bana çok yazık ettin.
Bir aşk borcun var bana. O mutlu olsun onun yüzünü güldüreceğine dair söz ver ödeşmiş olalım hesabı hemen kaparım..
Dahada sana yazmam dahada bu konuya gelmem haberinde olsun. ipleri kopardım, gemileri yaktım seninle aramdaki. Herşeyini kaybetmiş bir insandan daha tehlikeli hiçbirşey yoktur bu hayatta buda benden sana nasihat olsun.