ulan ben neyim nasıl bir numarayım anlamadım. kusura bakma. sana bir türlü açılamıyorum hergün twitter'ı kullanmadığım halde profine bakıyorum ne payaşmışsın diye. bir ara senin fotograflarına bakabilmek için instagram açmıştım yazın otelde çalışrken elin gavurlarına gösteriyordum fotoğrafını ama delikanlı gibi yanına gelip açılamıyorum. seninde etkin var tabi. geçen seneden beri uzaktanda olsa baktığımı hissediyosun. insan biraz tepki verir. anlayamıyorum benim hakkımda ne düşünüyorsun.
Sana çok kızıyorum senden nefret ediyorum ama seni çok özledim. aradan aylar geçti hatta yıl olacak ancak halen "biz neyiz?" Soruna cevabım aynı. Ebenin amıyız. On senenin üzerine, bana onca ettiklerini sineye çekmemin üzerine bana bu soruyu sordun ya, Allah yüreğini hasretimle doldursun. Beni kaybettiğin için yüreğin paramparça olsun. Beni bu kadar sikip attın ya, öyle biri girsin ki hayatına, hayatın zehir olsun. Aklına her geldiğimde gözlerin sel olsun.
Kafam o kadar karışık ki, oyle agriyor ki başım artik bir cozum yolu bulmak istiyorum. Hayat bu sekilde devam edemez, bu izdirapla yasanmaz. Suan bu yazdiklarimi kime yaziyorum bilmiyorum ama ustune alinacak birisi varsa o kisi beni mutlu etmis birisi olsun.
Buraya ya da başka bir yere... Nereye kazırsam, nereye kusarsam farketmiyor. Bozkır soğuğunda sertleşen toprak yığını perdeliyor hayal meyal gerçekliğimizi...
Yollar gidiyorum uzun uzun...
Kasabalar, köyler, şehirler gidiyorum...
epey üşüyorum.
gece karanlığından korkuyor ve seni ancak isminden, isminden öpebiliyorum.
Ürpertilere ismini veriyorum bazen, ferahlıyorum.
Sonra...
....
Dalıp dalıp gidiyorum uzaklara, inceden kırılarak bu öyküye...
Ama yine de...
Yine de Bitimsiz bir ümid kavrıyor beni şakaklarımdan ve hayallerine çalıyor sırtımı sonsuz şefkatin acıtan gücüyle...
Yoruluyorum.
Anla beni...
Sessizliğe dolan bir kapı sesinde dahi, hafızamın acziyetinde eriyen soluk hayalini duyumsamak kolay degildir dilruba...
Ürperiyorum...
Korkuyorum,
Etten ve kemikten ibaret göğsüme hayal elbisesi giydirmekten ve rüzgar kadar şeffaf bir varlık olmaktan...
gelemiyorum sana,
Buralarda kendimi de bulamıyorum.
Bu yol nere gider, bu hal ne olur onu da bilemiyorum.
Masumiyetin hakkı için müsaade iste garipler ocağının membaından...
Avuçlarım kirli...
Boynumda sancısı var doğum lekelerinin...
Kalem düştü elimden...
Kırgın değil, kovgunum...
Ve ben artık Yorgunum...
Al beni gidelim buradan
Ya da ben gideyim senden
Gideyim,
Gidiyorum diye üzülme
Çekmem gözlerimi gecenden..
Hatırlatırım sana kendimi
Anlamsız bir rüyanın son hecesinde
Yarin sabah olmasa da
Bir sabah kalkacaksın
Her sabahtan erken, hic gerek yokken.
kafamda sadece şüpheler var. sorsam kaldıramazsın, sormasam bu yükü bir süre sonra ben kaldıramam, sende kalkar gider bende oturduğum yerde oturur kalırım. birader dertlendim, acım büyük ama kendimde.
keşke demiyorum ama bırak gitmeseydin iyidi be ama bekliyorum her gece her saat bekliyorum, bir mesaj atsan, bir haber yollasan yine geri dönsen, yine benim olsan bu hayatta aslinda çok bisey istemiyorum sen gel yeter sen gel sadece sen yetersin bana 5 ay oldu be insan hicmi unutamaz hala deliler gibi seviyorum seni be bunu okursan bi mesaj at Aşkbalım benim.
Her gün yaşadığım şeyleri bana anlatıyormuşsun gibi geliyor.
"ay sen okula gitmeye mi başladın?"
"düzenli mi yaşıyorsun sen?"
"ya bildiğin fotoğraf falan yani." Umarım asla sesin kulaklarımdan eksilmez.
Merak etmezsin ama anlatayım. Senden sonra kimse olmadı. Teknik olarak olmadı diyeyim. Yine "anlatamayacağım" bir şeyler oldu. Ama bu sefer gerçekten anlatamam.
Ve * sen, ben gittikten sonra sevdin tekrar. Hatta bir değil iki değil üç kişiyi. Birine de aşık olmuşsun. Ne tatlı! neyse beni ilgilendirmez bunlar. Ben düzenli özür hesaplarımı yapıp bütün gün uyumaya devam etmeliyim. 1 sene oldu. Unuturum belki, unutulduğum gibi.
Çıkacağım bir gün karşına. Gülme yaparım bak. Gözlerini yukarı kaldırırsın, ismini söylersin. Tekrar başlarız.
Yine tekim yanlizim ve mutsuzum senden gitmek verdigim en zor karardi sen bensiz mutlu musun? Ozleyeceksin yapamayacaksin bensiz biliyorum. Benden oncesi yoktu cunku senin icinde. Daha ilk gunden deli gibi ozledim seni hala seviyorum ve sevicem.
Salak bir yalandan kaybettim seni. Lisede en büyük hayalimdin. Üniversitede kız arkadaşım varken bile en yakın arkadaşlarım yanımdayken anlatıyordum seni. Mimar sinan'da okuduğunu hala aynı evde yaşadığını da biliyorum. 2 yıl önce metrobüste sen inerken merdiveni ben çıkıyordum orda köpek olmuştum, ardından 3 ay sonra beşiktaş kazan'ın orda görmüştüm kolunda benden 10 cm çocukla çok koymuştu. Okuyosan da oku geç sadece. Güzel ama buruk bir anı olarak kalacaksın hep.
Ne kadar özlenebilecekse özledim.dünyaya gelmiş ve gelecek herkesin Özlemini bile çaldım. Onlar yerine de özledim. Sabah kalktım özledim. Gece yattım özledim. Nefes aldım özledim. Ağladım özledim. Bu kadar çok özledim ama bir sana yazamadım işte. Özledim. Diyemedim. Sen haber ver, Gelmiyor Musun hala?
biz artık keçiören ve metro gibiyiz 10 yıll geçecek birbirimize gelmemiz üzerinden , 10 yıl sonra da gelecek olursan ego otobüsüne başkasının kartıyla bindiririm.
sen bunu da okumazsin eminim basliga hic aldirmazsin hicbir seye aldirmadigin gibi. aslında bunu gordugum iyi oldu sana yazamadigim cok sey var.
iki aydir benimle hic iletisime gecmedin ama ben aklimdan cikmana izin vermedim bi turlu. ne dusunuyorum ben de bilmiyorum. her sey bu kadar acikken. o kizla fotografin gozumun önünde dururken.
cidden hala neyin kafasindayim anlamadim.bana bi acikla.mumkunse oldukca kırıcı olsun.ancak böyle gitmene izin verebilirim.benim de huyum böyle. insanlari bana zarar verene kadar yanimda tutuyorum.
acaba hic aklina geldim mi? yasadigimiz o kadar andan sonra bu kadar cabuk silebilecegine inanmak istememistim ama sanirim gercek oldu.
umarim mutlusundur. bundan sonra benimle gorusmek istesen de hayir diyecegim. daha fazla canimi yakmana, bi gorunup aylarca kaybolmana izin veremem. beni ben oldugum icin onemseyen insanlar yeterli. hep yeterdi. sanirim ben acgozluluk yaptim..