Çok kötü bi rüya gördüm. Yıkıldım o rüyada resmen. inanıyorum ki gerçek olmucak karasevdam.
Ne uyku, ne düzen kaldı senden sonra.
inanıyorum döneceğine..
Dönde geri gel artık çok uzamadı mı sencede
Hayır,be seni sevmekten başka ne yaptım ki şimdi senden nefret etmemi bekliyosun
Gel ben erkek halimle gurur falan bırakmadım kendimde sen çık gel,sorgu sual yok inan
Yüzyüze bir veda etmedin ama bari gel.
Bazen ne kadar karaktersiz olduğunu düşünüyorum. Her zaman değil, sevgimi maskelediğim zamanlarda...
Acaba haberin var mı, o bir zamanlar sevgilim dediğin kızın en yakın 4 arkadaşınla yattığından? Hepsinin yatağına girip en son seni kullandığından da mı haberin yok? Onları hepsi kıza ufacık bir değer bile vermezken sen hiç mi utanmadın elini tutarken? Bu kadar mı midesizdin, bu kadar mı aptaldın?
hepsi bir tarafa, ben senin gibi birini sevecek kadar mi basittim? Nefret etmem gerekmez miydi senden?
Yapamıyorum. Keşke yapabilsem.
okullar tatile girince evlenecekmişsin sanırım, memur ol diye diye canımı yemiştin yıllarca bunu hep önüme koymuştun hatırlıyor musun. sonra memur olduğumu kendi gözlerinle görünce Allah bilir ne hale düşmüştün, annem razı değil diyerek hayatımın en pis darbelerini vurmuştun bu konuda bana. acaba mutlu olacak mısın, inanıyor musun buna. Allahın olduğunu unutma olur mu, o yaradan ihmal değil imtihan eder kulunu, kim neyi hakkediyorsa onu verir bilmiş ol, Allah biliyor iyiki olmamışın kariyer hırsın yüzünden evliliğimiz Allah bilir ne biçim geçecekti. nasibim kim olacak bilemiyorum, ama onu rahat etirmek için iyi bileniyorum bunu bilmeni isterim. bakalım sen .ok yapacan.
Sevgili o,
Ç ye ne kadar ayıp ettiğinin farkında mısın? Biraz kalıbının adamı ol diyeceğim ama yuvarlaksın ne diyeyim.. Söyleyecek söz bulamıyorum sana..
"
Kafalar cilalanıp duygusal bariyerler kalkınca derhal çocukluğunu hatırlayıp ağlamaya başlayan...
Sınavdan çaktığında bile dönüp "onunla değil, hep işiyle ilgilenen" babasını suçlu çıkarmayı seven...
Her mutsuzluğunda "sevgi yok bu dünyada!" diye sızlanan...
Başarısız beraberliklerinin kaynağında anne babasının uyumsuz evliliğini görüp kendi eylemlerinin bedelini ödemekten kaçan...
Psikoterapinin loş salonlarında birbirinden acayip aile içi şiddet ve istismar hikâyeleri anlatmaya doyamayan...
Pek "çağdaş", pek "kültürlü" malum tayfa var ya...
Birdenbire kendisini "sevgi denen o yüce duygunun meyvesi" sanmaya ve toplumun geleneksel kesimlerinden gelenlere "sevgisiz, hürriyetsiz, ilgisiz büyümüş zavallılar" muamelesi çekmeye başladı.
Gülüp geçilecek bir şapşallık belki ama insan üzülüyor da...
Çünkü söylediklerine inanmaya başladılar.
***
Şimdi onlara nasıl anlatacaksın ki, "sevgisiz büyümek" modern bir olgudur. Geleneksel ailelerin değil, daha çok "çekirdek aile" denen felaketin yalnızlıktan kavrulan üyelerine has bir şeydir.
Hem düne kadar hayatlarından çekilip kaybolduğunu söyledikleri "sevgi dolu kalpler" ne zaman geri döndü de, haberimiz olmadı?
Fakat burunları büyük ve küstahlar...
Kendi hayatlarına dair yakınmalarını unutup dindar insanlara ve muhafazakâr politikacılara dönüp dönüp soruyorlar: "Söyle, çocukken kim sevmedi seni?"
Akılları sıra acıyarak aşağılıyorlar.
Okudukları gazetelerin hafta sonu eklerinden mülhem siyasal psikanaliz de bu kadar oluyor işte!
"
haşmet babaoğlu