Herkes dürüstlük abidesi gibi dikiliyor karşına,
Ve sen nabza göre şerbet dükkânı açmışsın..
Ticarete atılmanı takdir etmiyorum sanma..
Fakat benim ruhum kimsenin sermayesi değil..
Aklında bulunsun isterim
Kaz gelecek yere tavuk ihraç edenlerin iktidarında,
Helal süt emmiş bir yılandın sen bilirim...
Cinsine tükürdüğüm cinsine çeker diyenlere
Manalı bir cevaptın da aslında.
Hatıranı ufak tefek sevdaların zehirleriyle beslerken
Ömrüme koşulsuz girenlerden alıp biraz sana katıyor,
Biraz daha çoğaltıyorum içimdeki nüfusunu.
Şimdi bu ikinci el deri piyasasının zor günlerinde,
Başka kadınların özsularında marine edilirken etin
Eğer şuncacık utandıysan en büyük terbiyesiz benim..
son 3 yılımı mahvettin, öncelikle bunun için sana teşekkür ederim. sana her gelişimi reddettin ama o dur ki şu içimdeki sevgi hiç bitmedi. en güzel yaşlarımı seni severek geçiyorum ki bu harika bir şey ama senin amına koyim.
baştan söyleyeyim de okuma bu yazdıklarımı. olum ben sana okuma demedim mi bak sonra fena olacak hadi tamam şimdi bırak okumayı. bak hala okuyo mal ya. olum bak git. eğer bütün uyarılara rağmen okuyorsan bu yazdığımı sen tam bir nokta noktasın ahahah.
Benim seni sevdiğimi öğrendiğinde öfkelendin, bir daha bu konuyu duymak istemiyorum dedin. Ve duymadın da. Oysa ne büyük bir sevgiydi. On yıl geçti, ilk yıllar her gün seni başkasıyla göreceğimden korktum, sonra korkum bir tedirginliğe dönüştü. Arada bir neler yaptığına baktım, hala da bakıyorum...
Şimdi yalnızsın
Çok mu iyi oldu?
Benimle olmak otuzlu yaşlarında yapayalnız kalmaktan daha mı kötüydü sence?
Şimdi evliyim, bir kızımız olacak.
Adını Merve koyacağım.
Ne zaman görsem aklıma aşağıdaki mektubu getiren başlıktır.
"Sevgilim, nasıl isterdim bilemezsin şuan yanında olup her şeyi sana anlatmayı ve defalarca özür dilemeyi. Ne kadar oldu ben gideli bilmiyorum, kim bilir ne kadar bensiz bıraktım seni. Sensiz kalmanın yarısı kadar zorsa bensizlik, beni ömür boyu affetmesen yeridir. Ama yine de hep diledim affetmeni... anlatabilmemin bi yolu olsaydı inan denerdim, cevapsız bırakmazdım. Ama bi yol bulamadım buna. Tek bildiğim yanında kalsaydım daha kolay olmayacaktı. Kıyamadım. Sadece kıyamadım.
Bana sordun ya gitmeye cesaretin var mı diye kalmaya cesaretim olsaydı bi an olsa ayırmazdım yanağımı göğsünden. Göğsün cennetin provasıydı işte.
Ben kızamıyorum, sen de kızma hayata. Kapatma kapılarını. Biliyorum sevmek kolay herkes için ama hiç yaralanmamış gibi sevmek ne kadar zor aslında. Sadece bunu istiyorum senden. Ne kıyas ne kin ne beklenti olsun hayatında... ilk defa aşık oluyomuş gibi sev. Nasıl seveceğini zaten ben öğretemem sana. En iyi yaptığın şey bu çünkü. Bari sözümü tutabilseydim. Hani 45inde alıcaktım ya seni.
Veda etmek için yazmıyorum bunları. Veda edecek cesaretim olsaydı bunu karşında yapardım. Aklının köşesinde olmak değil niyetim, sadece gülümse arada. Benim köşem orda gizli çünkü. Öpmeye doyamadığım dudağının köşesinde sakla beni. Kendime iyi bak..."
Not: kendime iyi bak filminden alıntıdır.
tam 1 ay önce ayrılmıştık.sonrasında sana defalarca dil döktüm,yalvardım ağladım hatta her defasında daha çok kalbimi acıtacak laflarla sepetledin beni.daha geçen hafta sana yalvarma seanslarından birinden daha geçtik.onda da sallamadın hatta cevap bile vermeyip engelledin sonrasında.
şimdi geçen perşembe gecenin 4 ünde nasılsın iyi misin diye mesaj attın rüyanda beni çok kötü gördüğünü söyleyerek ki bu çok basit numaradır küçüğüm.sonra cumartesi napıyosun dedin keza pazar günü de öyle mesajlar attın ama napıyosun iyi sen napıyosundan öteye gitmedi muhabbet,sanırım ben de pek yüz vermemeye çalıştım onun da etkisi Var ya da ne biliyim.pazar 15 dk sonra cevap attım o gece cevap atmadın daha diğer akşam ben de iyiyim dedin cevap vermedim 1 saat sonra aradım gece 5 te uyudum dedin gördüm cevap yazmadım.bu akşam ta Whatsapp tan aradın yanlışlıkla aradım önemsiz dedim yine konuşmadık sonrasında.
sadece şunu merak ediyorum amacın nedir küçüğüm? madem engelledin niye konuşmak istiyorsun hadi konuşmak istemiyorsun neden merak ediyorsun? ne yani bu bak ben burdayım unutma mesajı mı? e ben seninle tekrardan barışmak istesem yine canımı acıtacak şeyler söyleyip sepetliceksin beni biliyorum adım kadar da eminim.biliyorum boşluğa düştün egonu tatmin etmek istiyorsun defalarca ama ne gereği var ki? bütün bunların sonunda patlayıp sana yalvarcağımı düşünüyosun ya işte orda yanılıyosun.
pişmanım ya da çok özledim dersen de gram düşünmeden dönerim onu da biliyorum.
neyse kimseye anlatamadım bahsedemedim bundan buraya yazdım ben de işte.
