seneler sonra her zamanki gibi bir gece daha aklına esecek ve sen sözlüğe gireceksin. şu an, o an adına yüzünde bir tebessüme sebep olacak. ve tam olarak yalnız olmadığının farkına varacaksın.
insan olmayı kaldıramıyorum ben galiba. Vicdanim beni çok yoruyor. Kedim iki kez ameliyat oldu. Zavallicik yine hasta. isyan etmeyeyim diyorum ama Allah'ım beni onunla sınama. O küçücük derdini bile söyleyemeyen bir kul. Beni benimle sına n'olursun. Bunları yazarken gözümden yaş süzülüyor. Allahım sen şifa ver küçük kuluna. Çektirme acı ona yalvarıyorum.
Ayık kafayla kaldıramadığın gerçekleri zıkkımın dibine kadar içerek unutabileceğini sanıyorsun. Sonra koskocaman bir nah çekiyor tüm unutmaya çalıştıkların, aynı şuan olduğu gibi. Ne yaparsan yap geçmeyecek bunu bil. Ruhunun bir köşesinde çakılı kalacak hepsi. Kendini çok güçlü sanıyordun al işte sana güçsüzlüğünün en has kanıtı. Her sıkıştığında vazgeç şişelere sığınmaktan. Hiçbir bok düzelmeyecek anla artık. Bu şekilde kaçamazsın...
üzerimde bi bıkınlık var ve yaptığım şeylerin ne kadar amaçsız olduğunu düşünüyorum , oturup biriyle sabaha kadar sohbet edip konuşmak istiyorum ama bunun da çok amaçsızca olduğunu farkediyorum ve en mantıklı kararın kalkıp bir kahve içmek olduğunu düşünüyorum.
Olgunlaşıyorsun artık. Hayat sana şimdilerde hiç görmediğin yüzünü gösteriyor. Sen bu hiç tadmadığın duygular ile nasıl başaçıkacağın konusunda hiç bir fikrin yok. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu çözemiyorsun, ve bir hayli zorluyor seni bu durum. Biraz zaman vermelisin kendine. Herşeye yakın durup, yinede uzakdan bakmalısın olanlara.
Hayatından gitmek isteyeni tutmaya çalışırsan, kendine ihanet edersin. Yokluğunda üzüleceğini bilmesine rağmen, varlığını senden sakınan birine yol vermek, yapacağın en doğru iştir.