ben bu yazıyı eski sevgilime yazdım

entry1566 galeri20
    266.
  1. ne yersen afiyet olsun topak topak et olsun koca göbek ol e mi ? *
    4 ...
  2. 265.
  3. Ich werf ein Licht
    in mein Gesicht
    Ein heisser Schrei...

    yok lenn almanca öğrenmedim. küfürvari bir okunuşa sahip olduklarından yazdım.

    evvelki gün gördüm seni, o yüzüne hiç boya sürmeyen hatun gitmiş yerine gözlerine her biri büyük bir keder nişanesi gibi kalın kalın sürmeler çekmiş bir başkası gelmiş. yüzündeki o ansızın beliren mahcubiyetten de eser kalmamış, gülüşün bile kurgulu. saçlar sonra eskiden ayna gibi parlak siyah saçlar şimdi yerini içinde alevden damarlar olan kızıla bırakmış. hakikaten nolmuş sana? seni asıl değiştiren saçın, başın, makyajın değil. seni eski sen olmaktan çıkaran bir büyük boşluğun yine boşlukla doldurulması çabası. sanki aşktan aşka koşuyormuş gibi bir yüz ifadesi takınmışsın. yemezler, yemedim. tokalaştık yaa bu defa eline dokununca elim yanmadı, sevimdim. kendine iyi bak.
    28 ...
  4. 264.
  5. hayatta bir insandan gerçekten nefret edebileceğimin kanıtısın.
    4 ...
  6. 263.
  7. 262.
  8. artık var olmayan yazılardır. artık eskiye dair hiçbir şey yoktur. yeni ve güzel günler bizi bekliyor.
    21 ...
  9. 261.
  10. yeniden yeniden yazılan birtürlü eski sevgiliye ulaşamıycak mektuplardır. ulaşsada harcadıgın cabayı karşılamıycaktır 'eski sevgili '' olmuştur birkere.
    0 ...
  11. 260.
  12. bunu yazıyor olmamın saçma ve bir o kadar da boş olduğunu biliyorum, yine de yazıyorum.

    özlüyorum. sebeplerini tam oturtamıyorum kafamda, belki de somut sebepler olması gerekmez, ama işte özlüyorum seni. düşünüyorum sürekli, ilk zamanlarımızı, son zamanlarımızı, en güzel zamanlarımızı, aslında her bir zamanı düşünüyorum uzun lafın kısası. evet, yaşadık güzel şeyler ve galiba da daha çok güzel şeyler yaşadık, güzel olmayandan fazlaydı güzel olanlar. mutluluk sebebiydik birbirimize karşı birbirimizin varlığıyla. yeri geliyor aptal aptal çocuksu sevinçler yaşıyorduk o sevinçlerin ne kadar çocuksu olduğunu da bilerek; o aptallık da güzeldi çünkü, yeri geliyor en karizma, sert, sıfır taviz veren halimizle telefon konuşmalarımızı yapıyor ve olgun insanlar gibi sevinip birbirimizi mutlu ediyorduk. gülümsüyorduk daha çok, az gülüyorduk biz.

    ayrılık sebeplerimizi hatırlıyorum, sürekli aklımda zaten hiç çıkmıyor ki, düşünüyorum sürekli. o sebepler karşısındaki duruşumuz ortada ve bu duruşlarımıza göre biz birer hiçiz birbirimiz için, ya da hiç değiliz de ben hiçe daha yakınım senin için, ne acı bunu söyleyebilmesi, yazabilmesi. yani demem o ki, bu düşüncelerim çerçevesinde benim bu yazıyı yazmamam gerekir, bence sen hak etmiyorsun bu yazıyı bile, öylesine deşip gittin ki ben seni hiç düşünmemeliyim, adını anmamalıyım bile. bu düşünceler mantık çerçevesinde bakınca nasıl da olması gereken şeyler değil mi? ama uygulaması kolay şeyler değil bunlar, zor şeyler, biraz da hayatın bizleri nasıl da siktiğinin somut göstergesi. "benim için bundan sonra bir merhabadan fazlası değilsin" demiştim, ağır konuşmuştum galiba, senden bu lafın çok daha ağırlarını da işittim, bunları da bilir iken sana söylediğim bu çok da anormal olmayan lafın sana ağır gelmiş olmasını düşünmem tuhaf değil mi? biraz tuhaf bence, ama birazdan daha fazla haliyle gerçek.

    dinlediğimiz her şarkıda sen geliyorsun aklıma, bazı şarkılar değil, her şarkıda geliyorsun aklıma. o kadar çok ortak noktamız vardı ki seninle, dinlediğimiz her şarkıcı aynıydı, hep aynı şeyleri dinlerdik, bu kadar mı olur? oluyordu işte, güya biz öylesine uyumlu bir çifttik. bu zamane birbirinden popüler amerikan dizilerinin hangisini izleyecek, hatırlayacak olsam yine sen geliyorsun aklıma, tüm dizilerimiz de ortaktı bizim. dışarıda arkadaşlarıma gittiğim her mekanda yine sen geliyorsun aklıma. o mekanların her birine seninle en az bir kere gitmişliğimiz vardır, seninle esasen anlamlıydı o mekanlar, şimdi boş biraz. yani yine var mekanların kendince güzelliği halen gidebildiğime göre ama yavan işte, hissedilebilir bir yavanlık bu. yani diyorum ki, "perfect match" derdik ya, inanırdık ya sonuna kadar bu lafı nasıl da tam anlamıyla kullandığımıza birbirimiz için, hani en sonunda da biz yanıldık ya"

    insanlar diyorlar sürekli "geçmiş geçmiştir, önüne bak artık, daha gençsin, hayat uzun". herkes aynısını diyor, bu kadar mı klişe laflar bunlar, sıkıldım artık bunları duymaktan. doğru söylüyorlar tabi ki, sürekli saat yönünün doğrultusunda akan zaman bizi bunları yapmaya yönlendiriyor, yapmak zorundayız. malesef zor, böyle daha çok yapmak zorunda olduğumuz için yapmaya çalıştığımız şeyler üzerine çabalamak. hayat bizleri sikeceği zamanı nasıl da güzel seçiyor, helal olsun valla, hayata karşı nasıl da içten içe kaybediyoruz.

    hayat akıp gidiyor bakalım, istediğimiz, "evet bu işte" diyebileceğimiz ve de birlikteliği tadınca bu inancımıza sapına kadar inanacağımız insanlar ne zaman çıkacaklar karşımıza?, bilemiyorum. beklemek bir şeyler gösterecek mi? onu da bilemiyorum.
    2 ...
  13. 259.
  14. 258.
  15. yeni sevgiliye söylenemeyen zor cümle..
    1 ...
  16. 257.
  17. 256.
  18. sevgili eski sevgili, seninle hala bitiremediğimiz telefon sohbetleri yüzünden sıkıntı çekiyorum. ardından da sözlüğe giriyorum ve vakit harcamaya çalışıyorum. attığım her adımı kıskandığın, ders saatinden 10 dk dan önce evden çıkmama izin vermediğin, 3.5 yılımızın 2 yılı ana avrat düz gittiğin, bir de bana hep zavallı dediğin için ayrıldım senden. ama lanet olsun içimdeki insan sevgisine ki sana acıyor muyum, alışkanlık mı yoksa ben fazla mı gerizekalıyım bilmiyorum ama sıkıntı duyuyorum.seninle asla barışmak istemiyorum. değiştim diyorsun inanmıyorum. şimdi insanların haklısın demeleri için ve bu sayede rahatlamak için buraya yazıyorum
    6 ...
  19. 255.
  20. bir anlık hata der bütün aldatanlar.. sende herkes gibi oldun işte, bir anlık hatanın kurbanısın. seni çok seviyorum, tahmin edemezsin ama sevmek yetmiyormuş, güvenmiyorum sana, inanmıyorum, affedemiyorum.. karşımda ağlayarak aldattığını söylediğin gün demiştim kapımda daha çok ağlayacaksın. hani o kadına da demiştim ya o benim alamazsın benden aldığını zannedersin. evet alamadın ama ona çok büyük pişmanlığı yaşattığın için sana teşekkür ederim. beni kaybettin.. asla gelme.. çık git hayatımdan..
    0 ...
  21. 254.
  22. sevgili kevaşe diye başlayıp, senin mını sikim ben diye biten mektuptur.
    2 ...
  23. 253.
  24. yüreğim ağır senfoniler söylemiyor artık; kırılgan bir melodide yetiyor özlemem için seni... içinde sen olmayan hayaller kurmaya çalışıyorum; başaramıyorum...
    3 ...
  25. 252.
  26. içinde benimle ilgili hiçbir şey kalmadığını biliyorum. hepsini küfür gibi gönderdin üzerime hatta çoğu zaman küfür ederek. nerde durmamı istiyorsan orada duruyorum şimdi. senin, bir sürü saçmasapan insanın gözünde. mutlu ol çünkü seni hiç aldatmadım ama keşke aldatsaydım en azından hak etmiş olurdum bir kısmını belki. kapattığın kapı ve anahtarlar hepsi bıraktığın yerde. istediğin kapıdan çıkabilirsin hiç birinden dönmemek üzere. bu uğradığım ilk haksızlık değil. daha önce de olmuştu. birkaç günümü hastanede geçirdikten sonra hepsine alıştım. En çok da hakaretlerine. sanırım onlar da bana yakıştılar. belki o yum ben. hiç bir hakkı olmayan o yedek sevgili.
    2 ...
  27. 251.
  28. seni sevmek cehennem ateşinde yanmakmış meğer, harcanan zamanlarımı yaptığın yanlışlarla yıkan birisin... kurduğun her sevgi cümlesinde yalanlar dolu, geçirdiğimiz her vakit senin eğlenmen için yapılan oyunmuş aslında... şimdi kocaman bir hiçsin... beynimde, kalbimde bitirdiğim yalansın... eğlenmek vakti geldi. *
    2 ...
  29. 250.
  30. keşke canımı yakmana izin vericek kadar çok sevmeseydim seni.
    3 ...
  31. 249.
  32. 248.
  33. Sana olan bütün duygularım alıntıydı sevgilim, ben altına not düştüm sadece...
    0 ...
  34. 247.
  35. 246.
  36. kimse sen değil...
    olmayacak da...
    işte bu yüzden, şimdi bir yalanın koynuna giriyorum...**
    2 ...
  37. 245.
  38. seni hatırlamaya başlamam gerekecek ,bir başkası keşfetmeye başladığında seni, çoraplarının üzerinde bacaklarının birleştiği yeri..ve gülümsediğin anları. çok sonra göreceği düşlerin:ilk sahnelerini oluşturmaya başladığında biri.ve unutmam gerekecek seni, bir başkası hatırlamaya başladığında, bir başkası keşfetmeye başlarken seni *
    7 ...
  39. 244.
  40. her mevsim içimden gelir geçersin, sen vefasız yolcu kalbim kalbim kalbim viran edersin.
    5 ...
  41. 243.
  42. Allah yolunu açık çarşını pazar etsin...
    5 ...
  43. 242.
  44. pek muhterem eski sevgiliye;

    hala mevzubahis olman ne kadar can sıkıcı biliyor musun? peki ya hala kütleleri peşinden sürüklediğinin ve bilumum kırık kalpleri onarma enstitülerinin harekete geçtiğinin farkında mısın? o değil de bi'kafa vardı bildin mi?

    (bkz: eski sevgiliye kafam girsin)
    14 ...
© 2025 uludağ sözlük