senin suçlu olmadığını bildiğim konularda sanki tek suçlu senmişsin gibi davrandım. evden ayrılmamın tek sorumlusu senmişsin gibi, telefonlarına cevap vermedim. cevap verdiklerimde de sorularına tek kelime yanıtlar vererek adeta bir 'nefretçi şirin' rolüne büründüm. 1 hafta bile olmadı belki ama ben seni çok özledim, senin hiç bi suçun yok. tüm bunların olmasını ben istedim ve bunları yüklenecek biri de olsun istedim. seni seçtim. seni üzdüm. beni affet annecim.
Sabahleyin gökyüzünde kaybettiğim buluta binip uzak diyarlara gitsem
Avuçlarımı açıp "La ilahe illallah"dediğimde düşse damla damla ellerime zemzem
Teyzem gelse aklıma hani benim saçlarımda dolaşırken ellerin
Derin bir hayal demek ki benimkisi annemden hariç
Haliç uykusu,Huang Pu kadar sakindi kaçak göçmen Cheng Shen öyle diyor
"Hiç" yorulup dayayıp masaya kafasını uyuyor sabahçı kahvesinde(bunu hayra yor)
Karşı penceremde hayır!diyor kocaman puntolarla kırmızı yazısıyla duvarda haykırmaktan bıkmış nedense
Sense uzun cümlelerin arkasına saklanıp nasılsın diyorsun saksım içindeki ıtır;hatrı sayılır birşeyden bahsetmek gibi
Derin bir hayal demek ki benimkisi annemden hariç
Kum tepeleri adlı tablomda savrulan rüzgar yorgundu artık
Antikacıdan aldığım saat annemsi ayrıntılarda dursa ne olur(ayrılık çok uzak)
Anemi hastalığı bedeninde yokken hani
Seni neden mi sevdim belki bakışın anneme benzediği içindir
Derin bir hayal demek ki benimkisi annem dahil.....
nasıl ödenir ki senin hakkın annem. içimdekileri sana anlatmaya çalıştığım an tıkanıyorum. hem annem hem en yakın arkadaşım oldun benim. şu an çocukluktaki bütün hastalıklarımı atlatıp yaşıyorsam senin sevgin sayesindedir. öyle güzel yaklaşırsın ki bana hayatımın en ufak ayrıntılarını bile anlatır hiçbir şeyi gizleme ihtiyacı hissettirmezdin. başıma ne gelirse gelsin ne yaşarsam yaşayayım beni hep o mis kokunla sarmaladın. bir gün bile verdiğim karardan şüphe duymadın her şeye rağmen destekledin beni. yaşadığın bütün sıkıntılara rağmen bir gün olsun bunu bize hissettirmedin. kimsenin yaşayamayacağı bir hayat yaşattın bize. bizim yaşlarımızdayken senin yapamayıp içinde kalan her şeyi bizim yapmamızı istedin. isteyip yapamadığımız hiçbir şeyimiz olmasın diye elinden geleni yaptın. kimseye bizim hakkımızda yorum yapma izni vermedin. her şeyden önce biz vardık hayatında. hala aklıma gelir üniversitenin ilk günü bana söylediğin sözler. sen burdayken çok mutlusun bu mutluluğunu görünce bende çok mutlu oluyorum deyip ağlayışını. o kadar güzel bir kalbin var ki annem. ve bana bütün bunların dışında verdiğin en güzel hediye kardeşim oldu. hayatımı o kadar mükemmel bir hale getirdin ki. sen yanımdayken her şey tamamlanmış hissediyorum. o kadar şanslıyım ki. çünkü sen benim annemsin.
valla ne diyeyim, helal olsun. bu zamana kadar bütün nazımızı niyazımızı çektin. evin ara bulucusu sen oldun, babayı sinir ettik sen yatıştırdın o sinirli canlıyı*. yani sana ne kadar teşekkür etsem azdır anne.
seni çok ama çok seviyorum ya.
bugün yaptığın yemek mükemmeldi sen gibi.
biliyorum ki beni senden fazla kimse sevemez.
ve seni de benden fazla kimse sevemez.
sırf senin için kazanıcam bu sınavı.
geçen yıl dedemin vefatı beni çok sarstı o yüzden fazla önemsemedim sınavı, ama bu sene çok ciddiyim gururlandırıcam seni kadın.
duaların hep benimle olsun, benimkiler seninle.
kuzey'in dediği gibi, ''sen çamur'un içindeki pırlantasın.'' hayatımı güzelleştiren yegane varlık. beni hiç bırakma olur mu?
seni çok seviyorum yani öyle böyle değil.
sen ağlamasan olmuyor mu annem? sen ağladıkça benim de içim ağlıyor. seni güldüremeyince içimden kocaman kocaman parçalar kopuyor. kime anlatılır ki bu? baba hasreti bambaşka. ama zaman annem, zaman. ne olur üzmesen kendini?
dinlediğin şarkılarda bile için buruk senin. yavrunun kalbi nasıl burkulmasın? ağlama işte, silemiyorum bile gözyaşlarını.
Sana bişey olursa yaşayamam. Ciddi anlamda yaşayamam. Kimsem yok senden başka. Yanımda olduğun için sonsuz teşekkür ederim. Beni hiç bırakmayacağını bilmek o kadar muhteşem bi duygu ki.
Sen sakın ağlama anne !
inanıyorum ben daha güzel günler göreceğiz, düğünümde karşılıklı oynayacağız, torunlarını seveceksin sen yeter ki yaşamaktan vazgeçme anne.
senki ciğerparem, canımın can kuşusun. üşüyen gönlümün güneşi, ağlayan gözlerimin serinliğisin. şimdi senden ayrı bu gurbet diyarlarında yaşasam da birkez olsun sesini duymak bile bana yeter. karşılıksız sevdiğin ve canından can verdiğin bu evlatın seni çok özledi ve seni çooooook seviyor.
sevmiyorum seni hacı, sevemiyorum, bana zıtsın, doğurdun ettin falan da yok, olmuyor, babamla da ittifak kurdun zaten, sevmiyorum ikinizi de, mantıksız bir ilişkinin ürünüyüm, bayramlarda seyranlarda gelir elini öperim de onun dışında çekilecek gibi değilsin.