ben bu yazıyı öylesine yazdım

entry2551 galeri30
    2091.
  1. 2090.
  2. Şimdi ben ben bunu neden yazdım nasıl yazdım bunu izah a gerek yok telefonu alıp yazdım. Ama yazmamışta olabilirim yazdıysam yazmışımdır yazmamışsam yazmamışımdır.
    0 ...
  3. 2089.
  4. tahmin etmiştim.  akıl ile kalp demiş.  ben   ben ona akıl ile ruh diyorum.   ruh mekanizmadır  bütün vucudu denetler kalbi de yazar orda  ruh demesi gerekirdi.  evet bi ruh var bide akıl.  şimdi biz insanlarda normalde hayvanız  onlar gibi  yer içer ürer   yaşlanır ölür bizde öyleyiz. ancak hayvanlardan daha  farklı davranıyoruz kendi  doğamızı bozuyoruz. hayatımızın bi çok şeyini  düzene sokuyoruz. yasalar dinler kurallar    geleneller adetler  gibi bi sürü kalıba gireriz. hayvanlarda böyle kurallar olduğunu sanmıyorum  hepsi  karnını doyurur ve her yıl çiftleşip ürer başka işleri yok.  ama biz insanlar şekilden şekile giriyoruz önceleri dinler hurefeler vardı sonra savaşlar   katliamlar soykırımlar  bitmek bilmeyen olaylar  olur şimdi ise sanayi ve teklonoji devrimiyle insanlar toplu halde  yaşar   ama  ne kadar teklonoji sanayi ilerlese de kendilerini mutlu edeniyorlar.  Yüz yıl önce  kullandığımız herşey bulunmaz hint kuması iken şimdi ise herkes sahip ama yine tatmin değiller. Bunların bi çözüm varsa bi doğasına dönmek bide sevgiyi öğrenmek birbirlerinin ihtiyacını  karşılamak.   Bunlar yemek su gıda   sevgi cinsellik bağlılık hasasiyet gibi  temel ihtiyaçlar daima karşılanmalı.    Ayrıca düşünüyorum da biz insanlarda hayvanlar gibi çıplak dolaşmalıyız      cinsel organlar ayıp  falan  asla sayılmamalı       ve sevişmek  de  daima olağan karşılamalı herkes istediğiyle birlikte kalabilme hakkına sahip olmalı sevişmek zorla değil sevgiyle olmalı kadın erkek birbirini  daima tatmin etmeli varsa sorunu derdi açıkça anlatmalı. Ne istiyorsa olmalı   temel ihtiyaçlar zaten belli    su yiyecek gıda  cinsel birleşme  sevgi sadakat  ilgi.   Bunlar daima herkesin doğal hakkı olmalı idi     tarıma    ve  sağlığa  önem vermeliydi   süslü püslü eşyalara gerek olmamalıydı  araçlar hiç olmamalıydı     şehirlerde hiç olmamalıydı  cennet diyarlar olmalıydı içinde doğanın her şeyi olmalıydı makineye yer verilmemeliydi saat telefon tv  olmamalıydı   diyecek çok şey varda şimdi bunları deyip dememem ne kadar önemli bilmiyorum senin için bunlar zamanı değildi belki  kafan başka yerlerdedir diye. Şimdi seni  düşünecek olursam bide yazını.  Ruhun yada kalbinin aşk istemesi gayet doğal   hayattan bunalmış sıkılmış belki aşkla sakinleşir diye aşka tutunur. Ancak gelgörki sana aşkı verecek pek kimse yok gibi seni sevenlerde     sevgileri aşkları geçici  sadece tatmin olup  kaçmak gibi ama onlar  bunalıp kaçarlar istemezler bu kadar gider başka birini ararlar sıkılırlar. Demezler kız daima sevgi yi ilgiyi ister   bikaç ay öyle sever sonra kaçarlar. Sürdürüp bi ömür sürdüren çok az var evlenmiş olsalarda  sevgisiz sadaketsiz sevgilerle olmuşlar o yüzden toplumun geneli ruh hali bozuk agresif soğuk.  Sen  ise onlardan   değilsin sevgisizliğe katlanamazsın hep sevgilin seni koruyup gözetlemesini istersin bide hastalığında cinselliğin baskın olduğunu sözederdi.   Bu anormal değil ki zaten tüm kadınların cinselliği vardır    senin ruhunun  sevişmek istemesi  de gayet doğal bişey   ama tahmin ediyorum ki birçok erkek sürekli cinsellik istememeleri münkün olabilir bu yüzden kendini  tatmin edememen münkün olabilir. O yüzden seni    iyi tatmin edecek bi sevgili  gerekli  ama günümüz şartlarında  ne doğru düzgün sevecek biri var ne sevişmeyi bilen var o yüzden   tahmin ediyorum  ki ne sevgiden yana ne de sevişmekten yana tatmin olursun. Buda seni mutsuz hayal kırıklığı yapıp  intihara da meyili yapabilir. Ondan işin zor.     Bide kendim  bu sevgini karşılamaya bi çok engel var biliyorsun.   Seninde  bana evet demen  zor  göründüğünü tahmin ediyorum . Ama emin değilim yinede belki ruhun için sevmek istersin. Ama ne benim evet demesi ne de senin evet demen çözüm değil. Çünkü imkaanlar kısıtlı. Bunlar hal olabilseydi olabilirdi  belki. senin ruhuna uygun bi eş olmaya dizayn ederdim kendimi.  Ayrılmaz bi parçam yapardım seni gerek sevgi gerek ilgi gerekse bedensel sevgi.  Nasıl senin tatmin (bkz: bende bu yazıyı öylesine yazmıştım der)
    2 ...
  5. 2088.
  6. Yan tarafa taşınan bankacı kız bi haltlar karıştırıyor,iki üc günde bir gece bir iki suları birisi geliyor eve,ne çok bir yazdim değil mi* öylesine yazdım işte yoksa bana ne.
    1 ...
  7. 2087.
  8. Zaman neden geçmiyor nerde o yelkovan akrep yarışı.
    1 ...
  9. 2086.
  10. ışıklar kapandı ama umutlar sönmedi,
    son yolculuğuna çıkanlar bir daha dönmedi,
    gidenler de oldu ama içimizdeki kayıp çocuk henüz ölmedi,
    sordum şaire en zor şey nedir diye-
    tekrar tekrar ölüm dedi,
    kişinin değil,
    ümidin ölümü dedi.
    0 ...
  11. 2085.
  12. yağmur kokusunu severler oluşturduğu çamuru sevmezler.
    yağmurun sesinin verdiği huzuru severler oluşturduğu su birikintisini sevmezler.
    Ateş sesini severler soğukta odun kırmayı sevmezler.
    arzularının olma isteğini sevdikleri gibi,
    verdiği umutlardan oluşan yanan yüreği sevmezler.
    2 ...
  13. 2084.
  14. Birbiri üstüne yığılmış binalardaki yüzlerce et parçasından biriyken var oluşumuzu nasıl bu kadar yüceltebiliyoruz? Evrende bir nokta bile değiliz aslında ama öylesine önemsiyoruz ki kendimizi; biz olmadan var olmaya devam edecek milyarlarca şeyin farkında değiliz.

    insan olmak sanılanın aksine en alt yaşam formu olarak dünyaya gelmektir. Egosuna yenilip kendi gözlerini kapayan bir türden bahsediyorum sizlere; bizlerden, kendimden, senden.

    Yo hayır, henüz delirmedim. Bugün değil.
    1 ...
  15. 2083.
  16. Schopenhauer'in dediği gibi kadınlar yönetilmek için yaratılmıştır.

    Kadınların yönetilmesi için de sağlam ve baskıcı bir erkek mantalitesinin olması şart zira kadınlara verilen haddinden fazla özgürlük onların sapıtmasına neden oluyor.

    daha önceleri baskı ile dizginlenen kadının eline ipleri verdiğinizde artık ne yapacağını bilemez hale gelmiş ve yönetilmek istenen bir kadın haline geleceğini gözlemleyebilirsiniz.

    Ayrıca eline yeterli imkan verilen kadının ne kadar da savurgan olduğunu da rahatça görebilirsiniz ki bu durum için de schopenhauer'in yine şöyle bir sözü var "''nadiren karşılaşılan bazı istisnalar dışında bütün kadınlar savurganlığa meyyaldir, dolayısıyla mevcut her servet onların ahmaklığından korunmalıdır."

    ayrıca kadının baskın ve erkeğin çekingen olduğu bir ilişkinin de het zaman çalkantılı olduğunu toplumda rahatça gözlemleyebilirsiniz.

    bu yüzden sert olacaksın azizim, boşa dememiş atalar, deveye diken gerekirmiş..
    0 ...
  17. 2082.
  18. ulan en rahat başlık bu. ne yazarsan yaz amk.*
    1 ...
  19. 2081.
  20. Fırında kek, poğaça, börek vs pişirirken karşısına oturup izliyorum. Bi nevi meditasyon ya da yeni bi hobi benim için.
    5 ...
  21. 2080.
  22. Hatanın kimde olduğu o kadar da önemli değildi aslında. Biz, sen ve ben olduktan sonra neyin önemi kalır ki? bütün yaşanmışlıklar eriyor parça parça. yaşıyorum.. ölesiye..! Yazıyorum.. öylesine..!
    0 ...
  23. 2079.
  24. Sıkıldım bugün kendimden. Sürekli hasta hissetmekten. Sürekli yorulmaktan. Ne olacaksa olsun diyorum. Ne gelecekse gelsin. Kendimle olan kavgalarım yordu beni.

    Bir serin rüzgar esti, aldı ruhumu, vermedi geri.

    Çam koktum, toprak koktum, deniz koktum bir müddet ama uzun sürmedi hiçbiri. Hep kısa kestim. Hep ben arındım kendimden.

    Nasıl oluyor da insan hem kendi benliğinden bu denli kaçarken hem de kendi olmak istiyor?

    Düşünmemeyi seçebilmeli insan.
    Ağzımda bir sigara, sırtımda bir çanta, taşa toprağa yalın ayak basa basa, ağzım da varsa kulaklarıma, öylece yürüsem gitsem, hiç bilmediğim, hiç duymadığım bir boşluğa.
    37 ...
  25. 2078.
  26. kim okur, kim görür kaygısı gütmeden öylesine yazıldıysa bu şey, aslında öylesine değildirde pek bu şey. ama özünde bu, tek bir şey.
    0 ...
  27. 2077.
  28. bir üstteki entryi ben yazmış olabilirim.
    öyle hayatıma dokunmuş yani.
    1 ...
  29. 2076.
  30. insana olan sevgim günbegün bitiyor. Bazen, yalnız, özlem içinde ölmek bile bana birlikte yaşayacağız diye kırıp dökerek, zorlama sürdürülen bir hayattan daha güzel geliyor.. Aslında böyle laflar etsem de, böyle düşüncelere kapılsam da duygularımın esiriyim. Kinci ve hırslı olmadığımı düşünsem de öyleyim sanırım. Anlık bir sinirle hırsla her şeyi yok edebilirim, belki kendimi bile.
    3 ...
  31. 2075.
  32. Ne düşünüyorsun dedi
    Nurhan damcıoğlu nu dedim
    Ne alaka dedi
    Çok yaşlandı dedim
    Yemeğine bir kaşık daha daldırdı
    Asıl aklında olan ne dedi
    Kyoto protokolü dedim
    Yüzüme uzun uzun baktı
    Seninle neden hala bir ilişkimiz yok dedi
    Çünkü Kyoto dedim
    Anlamıyorum dedi
    Biliyorum zaten tüm sebep anlamaman dedim
    Sinirlendi
    Kaşığı tabağa hınçla vurup masadan kalktı
    Bir daha gelmem dedi
    Ben de sana protokolü anlatmam dedim
    Sikmişim protokolü sabaha kadar barda çalışıyorum kızım ben dedi
    Büyük bir dert değil dedim
    Montunun önünü sıkıca kapatıp kapıyı açarken döndü
    Bir daha gelmeyeceğim bir şey de dedi
    Ne söyleyeceğimi biliyorsun dedim
    Kyoto'na sokayım dedi
    Kapı nefretle çarptı
    Bir daha onu hiç görmedim.
    20 ...
  33. 2074.
  34. Sustuklarımızı içimizde de bitirebilsek keşke.. Güzel bir gökkuşağı kondurabilsek yüreğimizin en tenha köşesine. En parıltılı renkleriyle besleyebilseydi ruhumuzu. Ruhumuz, o'nun ruhunu... iyi gelebilseydik birbirimize.
    5 ...
  35. 2073.
  36. insanın çok kötü hissettiği hayattan kopup gitmek istediği Zamanlarda çıkıp gidebileceği bir yer bir şehir bir dost sıcaklığı bulması hayatı daha yaşanılır kılıyor ..
    0 ...
  37. 2072.
  38. 2071.
  39. 2070.
  40. Ben de "oh selo tutuklandı bi de apo asılsın idam gelsin keyfime diyecek yok" diyenler gibi ya da "eş başkanlar tutuklandı sokağa çıkın başkaldırı yaşamdır" diyenler gibi "n'olursa olsun" diyebilmek yarına umarsızlaşabilmek istiyorum.
    bugün gözünü kaybeden bebeğine, yarının canlı bombasına, pususuna, patlamasına, can kaybına düşünmeden bakabilmek izleyebilmek istiyorum
    kimse galiba bunlardan korkmuyor, bende korkmamak istiyorum.
    3 ...
  41. 2069.
  42. düşmedim ama bi tutunmam gerekti açıkçası...
    1 ...
  43. 2068.
  44. Hasretin bölerken uykularımı
    Çaresiz gizledim duygularımı.

    Bu gece arabeske bağladım.
    4 ...
  45. 2067.
  46. hiç iyi değilim bugünlerde. olmuyor işte, olmuyor. ben bu yaşama işini beceremiyorum. bir yerlerde bir eksiklik, bir yerlerde bir bozukluk var. kendim yapmaya cesaretim olsa çoktan bitirmiştim bu saçma var oluşu.

    iyi değilim işte ve ben kötüleştikçe her şey daha da kötüleşiyor. hastalıklı fikirler var zihnimde, zehirliyorlar beni. içimden ufacık bir ses bu düşüncelerin saçma olduğunu güç bela fısıldamasa aklımı kaçırmamam mümkün değil. o sesi de kaybedersem n'aparım bilmiyorum. kafamın içindeki sesler, allahım, susmaları için sol kolumu kökünden kesip verirdim.

    bir olay bin düşünce olarak hücum ediyor zihnime. paranoyalar, şüpheler, öfke tüm bedenimi ele geçiriyor karşı koyamıyorum. ve insanlar. en güzel kısmı insanlar. anlayışı, hoşgörüyü işine geldiğince yorumlayıp alnınıza yaftayı basan insanlar. sizi anlamak yerine kendi haklılığında boğulan insanlar ki siz onları da anlayacaksınız diye içinizde on bin parçaya bölünürsünüz. ama olmaz işte, hayatın bu kısmında da tutunamamışsınızdır.

    düşüncelerim bile bölük pörçük. kelimelerim, cümlelerim; neler anlatıyorum size sırasını bile bilmiyorum. işte tam olarak hayatıma bakışım da böyle. bilmiyorum, nereye sürüklendiğimi bilmiyorum. şu siktiriboktan hayatımın nereye yuvarlandığını bilmiyorum.

    şimdi oturduğum bu koltukta kolonyanın uçması gibi, ne bileyim suyun buharlaşması gibi yok olsam ya ben de, yavaş yavaş. aklıma çivilenen tek istek bu.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük