otobuse bindikten sonra kart (istanbulda akbil) basmayan ve soforun arkadasi oldugu anlasilan tip.
bir sure sonra soforle muhabbet koyulasir.at yarisi ya da iddaa muhabbetin temel konusudur.
altın gününden dönen teyze kolonileri. çantalarından taşan örgü şişlerinin saplarından tanınırlar. bütün koltuklar bu hanımlara rezervedir, bu da bir ankettir.
sarımsağı bol tüketip suratınıza suratınıza öksüren, esneyen yani tansiyonunuzu düşürmek isteyen tipler. bunlar yaş ayırt etmeksizin gelenek sürdürür gibi her gün birini gönderirler otobüse sırf biz kusalım veya tansiyonumuz düşsün diye..
gazete veya kitap okuyan birileri mutlaka olur. araba sallanır, konuşanlar olur ama onlar devam ederler. * dikkatleri dağılmadan nasıl yapıyorlar bunu hala merak ederim.
gazete okumayı bilmeyip yanında oturanı itiştirip duranlar.
ayakta barlara tutunarak sınava çalışan üniversite öğrencileri.
ters koltuğa oturamayan teyzeler.
yer verilmesine rağmen erkeklerin yanına oturmak istemeyen ve kibarca(!) bu nazik teklifi reddeden türbanlılar.
her nedense, pantolon giydiklerinde, popoları, ultra prima varmış gibi yamru yumru duran, dedikodudan dönen kadınlar. yanınızdaki arkadaşınıza bir binayı "bak, işte burası" diye gösterirken, arkadaşınızdan önce bakanlar. suratınızda ödüllü bir film oynuyor gibi bön bön bakan adamlar.
otobüse binen her kızı iyice kesen otobüs abazanı.
otobüse binen herkesi tepeden tırnağa süzen, genellikle "ıyyy, tipe bak" surat ifadeli kendini kusursuz zannden kız.
