evladım düzgün bi sıra oluştur, evladım derin kol* arası hizaya geç, evladım sağa dön, evladım yerinde say, evladım 30 tur koş, evladım sahayı boşalt**.
+kıyafetin nerde senin?
-yağmur yağcak diye getirmedim hocam.
+olm sen nerde yaşıyosun?
-antalya hocam.
+he antalya ya, günün bu saatleri buralara yağmur yağmadığını bilmiyo musun sen?
hiç unutmam bi keresinde akşam bir şeyler içip hesap ödetmesine oyuna başladık. king yaptım ilk elde karizmayı koydum. sonra da 2 parti pişti yaptık. onda da kazandım. şanslı günümdü vesselam.
çark yapmaktır. insanların yetişkinliklerinde neden bu kadar çark ettikleri sorusunun cevabı belki de yüzde 90'ında erkeklerin futbol, kızların ya basketbol, ya voleybol oynadıkları, ya da ata sporu olan dedikodu yaptıkları o beden dersinde aranmalıdır.*
hocamın fenerli olması ve not verirken kimler fenerli bakalım onlara 5, galatasaraylılara 1 vericem diyip herkese tek tek sorduğunda yine de gurur duyduğum takımımdan vazgeçmememdir.
Lise 3 te önce biz erkekler giyindik. Ben biraz oyalanarak giyindigim için en son ben giyindim. Daha tam toparlanamadan kızlar girdi içeri ama bir yerim açık değil ayakkabimi filan giyeceğim. Her neyse sınıfın en güzel kızı gldi aşağı dogru eğildi ve yerden spor çantasını aldı. Ben ise o an yıllardır görmeyi hayal ettiğim şeyleri gördüm. O boynu geniş t-shirt un içinden bana gulumsuyorlardi. Sanki bir bilim adamının yıllar boyunca süren çalışmaları başarıyla sonuçlanmış gibi bir hisse kapildim. Içimden ' allahım bu müthiş bir sey' diyerek dona kaldım. Daha sonra kız farketti beni. Gördün mu dedi. Ben de evet diyerek kaçtım sınıftan. Tabi sonra bütün erkeklere ballandıra ballandıra anlattım.
Parasızlık nedeniyle kardeşle paylaşılan spor ayakkabı. kardeşim benden iki yaş küçük olmasına rağmen ayakları taraklı olduğu için sürekli dikişlerini patlatır ve her hafta balmumu ile güçlendirilen iple dikmek zorunda kalırdım.