Canları sıkılan ergenlerin bugün ne yapsam da bir milleti kendimden tiksindirtsem anlayışıyla aklı sıra laf çaktığı, bu Beşiktaşımı desteklememin en büyük nedeni olan duruştur.
Küfreden taraftarı vardır, deplasmana giderken olay çıkartan taraftar da vardır. Galatasarayın stadında çocuğun kafasının yarılması, tribünden aşağı adamın atılması, fenerlilerin şampiyonluk maçına deplasmana giderken benzinlikte adam öldürmeleri bunlara örnektir ama bu durumu genelleyemezsiniz tüm taraftar için. Yıllardır futbol takipçisiyim. Beşiktaşa yapılanların onda biri galatasaray ya da fenere yapılsaydı ortalığı yıkarlardı, daha geçen sene son maçtan sonra fenerlilerin neler yaptıkları ortada. Sonra da yok ona küfretmiş yok buna küfretmiş, bunu diyen adamla yarım saat gezin, sikerimi a. koyayımı da ağzından eksik olmaz.
Velhasıl istediğiniz kadar bok atın, Beşiktaş taraftarı olgundur, bağrına taş basar ama polisiyle çatışmaz, kendi futbolcusunu, rakip takım futbolcusunu dövmez. çeker sineye gider evine yatar. Bu nedenle takımında yıllardır kasıtlı tekme atan, çirkeflik yapan futbolcusu hemen hemen hiç yoktur.
Rezil bir sezon geçireceği belli olsa da bu takımın taraftarı dünkü trabzon maçı bitiminde futbolcuların ne kadar üzüldüğünü görür ve dünyayı sikine takmaz, çünkü bilir, yeteneksiz olsa da oyuncusu canını dişine takmaktadır ve bu onu dünyanın en mutlu insanı yapar.
haksız yere kasımpaşaspor maçında kendi lehine bile verilen penaltıya itiraz etmektir.
kendi takımı yürekten mücadele edip yenilmişse, tribünü terk etmeyip onu ayakta alkışlamaktır.
rakibi hakkı ile oynamışsa sonuç ne olursa olsun, onu alkışlamaktır.
çıldırt bizi başkan muhabbetine gelince, evet tüpçü yıllardır protesto ediliyordu; ancak başkanlık seçimi yeni yapılmış ve demirören yeniden başkan seçilmişti. şimdi yeni seçilen bir başkan var ve türkiye şartlarında "dünya yıldızı" sayılabilecek isimlerle bir bir sözleşme imzalanıyor. ve robinho gibi bir ismin gelmesi söz konusu, şimdi taraftarın kalkıp demirören'i yuhlaması takıma ne sağlardı. ve bunu dünyada hangi takım taraftarı yapardı, kimse. biraz realist düşününce her şey ortada. tabi söz konusu beşiktaş olunca, herkeste beklenti yükseliyor. biz futbolcuya da, başkana da gerekirse tepki koyar yuhlarız aslolan beşiktaş'tır. ayrıca yıllardır demirören'i yuhladık diye beşiktaş taraftarını nankörlükle suçlayanlar, şimdi demirören'e niye tepki göstermediniz diyorlar. akıl fikir, gözler kör olmuş...
şimdi birde şu mesele var. madem sevmiyordunuz neden ikide bir demirören'i başkan seçtiniz diyenler var, o son seçimde tüpçünün karşısına odun koysan başkanlığı kazanırdı. ama murat aksu kazanamazdı, çükü kendisi abdülkadir aksu'nun oğluydu ve akp'li bir etikete sahipti. ve beşiktaş'a bu sebeple başkan olamazdı...
Armasında Türk bayrağı bulundurmak ve bunu asla unutmamak,
Türk takımlarını her platformda her spor dalında göğsünü gere gere desteklemek, dosta düşmana yenilsede alnı açık başı dik görünmektir..
içeride ?
470 tl ye kombine alır maça sırtımızı döneriz!
inönünün direklerini söker Demirören avm nin kapısına bırakırız.!
Toma kaçırır polise üçlü çektiririz!
Greyderle direnişe katılırız.!
Yeneriz yeniliriz ama aşk hep siyah beyaz deriz..
içeride yaşananlar bizi bağlar..
Edit: bugün Real'i destekleyenlere de inönü'nün direkleri girer inşallah..
beşiktaş'ın her avrupa maçı öncesi rakiplerimizi karşılayan taraftara sahip takımları avrupada desteklemeyen duruştur. beşiktaş'lıyı sadece beşiktaş ilgilendirir.
2 türk oyuncuyla maçı bitirip türk takımı demek komiktir.
sözlükçülerinin duruşu, genelini yansıtmaz.
burada saçmalayanlar, gerçek hayatta daha makuldür. aynı fenerbahçelisi, galatasaraylısı gibi...
atılmayan ersan, ofsayt olcay, el-kol demba ba( ki, bence nizamidir o pozisyon) gün gibi ortadayken, 3 gündür fener kollanıyor yaygarası yapmak pek akıl işi değil. aynı şekilde alper'in, gökhan gönül'ün pozisyonlarını dışarıda savunan fenerli bulamazken, burada fazlaca görebilmekteyiz.
kiminin duruşu kiminin vuruşu. renklilere genelde vuruşumuz denk gelir. sözlükte zırlamaya başlarlar. ulan siz kimsiniz de Beşiktaşlı duruşunu olumsuz yönde eleştiriyorsunuz. kendinize bakın bir önce.