Beşiktaşlı olmayanın anlamayacağı kadar büyük bir aşktır beşiktaşlılık az mı ağladık hep beraber stad çıkışı ha sevinçten ha hüzünden fenere son kaybettiğimiz maçtan sonra küfürler arasında hıçkırmadık mı? şampiyon olduğumuz gün sergen o topu kaleye yolladğında nutkumuz tutulmadı mı? şampiyonuz lan diye bağarmadık mı? sabahlara kadar kutlamadık mı? feneri kadıkoyde dağattığımızda golllll gol ulan diye bağarırken kendimizi kaybetmedik mi? şuurumuz açıldığında maç çoktan bitmemişmiydi?
biz hep beraber ağlayıp beraber gülmedik mi? bunu yazarken bile gözlerim dolmadı mı?
Aşk Değil Sevgi Değil Beşiktaş'ım Delilik Bu
(bkz: işte böyle birşey)
Valerenga maçı.herkes beşiktaşın turu geçeceğinden emin.Oktay sahneye çıkıyor ve ilk yarıda tam 3 gol atıp turu beşiktaşın ayağına getiriyor.Ancak beşiktaş kasıyor ve beş dakikada 3 gol yeyip eleniyor..5 dk da beşiktaş
Yer yer gözlerimi dolduran yer yer mutluluktan beni uçuran her maçta sesimin kısılmasını,hafta başında halsiz düşmemi, donerken vapurda sigara çay içmemi sağlayan ama nolursa olsun sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim büyük aşkım.
(bkz: bizimkisi bir aşk hikayesi)
1 hafta görmesem özlediğim, çok yapılıcak bir şey olmasa da uğramadan edemediğim, insanlarının orta halli olduğu,çok da rahatsız edecek ortamların olmadığı (diğer semtlere kıyasla),kısacası doymak bilmediğim semt.
şampiyonlar ligi ön eleme ikinci turunda abuk bir takımla karşılaşacak takım. karşılaşacağı takım ne kadar abuksa kendisinin de o derece tecrübesiz olması vesilesiyle bence bir üst tura yükselemeyecektir. bunu öngörmemdeki bir diğer etken ise ilk maçın istanbulda oynanması ve bu maçta beşiktaşın yeterli skoru sağlamayacağını düşünmemdir. bu sene de avrupa macerası kısa sürecek takımdır.
transfer dönemini geçen yıllara nazaran kazasız belasız atlatan takımım. ya da ben çok iyi niyetliyim. yani en azından cihan haspolatlı'yı, song'u, tomas'ı filan kadromuza katmadık. rüştü'yle geçiştirdik. mehmet yozgatlı kazanç bence zaten.
ama çok da rahat olmamak gerek. rakiplerin yıldız transfer gazına gelmesinden korkuyorum.
fenomen olmuş bir taraftar grubuna sahip tek türk takımı. tutması da bir o kadar zor olan takım. şöyleki;
beşiktaşlı olmak hakikaten zor bir olaydır. beşiktaşlı olmuşsanız duygu durumunuz bir futbol takımının tekelindedir. maçlara gitmek gidince de salt temaşa değil maça katılmak önemlidir. bir taraftardan fazlası olmaya mecbursunuz çünkü beşiktaşlısınızdır. tezahürat ediyorken bile en az hollanda kraliyet orkestrasının kemancısı kadar sorumluluk hissetmeniz gerekir. bu arada mümkünse yaşadığınız ülkenin sorunlarına kayıtsız kalmamalı bunlarla da ilgilenmelisinizdir. ***
kısacası beşiktaşlı olmak için vaktinizden belki biraz da kendinizden ödün vermelisiniz. belki de bu nedenlerden ötürü ben galatasaraylı olmayı diğer bir deyişle kolayı seçtim. bu kadar şampiyon olmuş, uefa kupasını almış bir takımı desteklemekyi tercih etmek zor değil. fakat 10 yıl boyunca şampiyon olmamış * takımına koşulsuz destek vermek sabır ve özveri gerektirir.
tavırdan hoşnut kalmama editi: yazdıklarıma tekrar baktım da fazla can dündar vari bir üslup kullanmışım. allah belamı versin ne diyeyim.
beşiktaş yönetim kurulu yüzünden cümle alemde antipati yaratan aşkımızdır... ayrıca, durmadan bizden topçu alıyorlar diyen fenerlilere de selamım olsun, engin, alpay, oktay, sergen, feyyaz, tümer gibi nicelerini unutmuşa benzemektesiniz... önce kendi kapınızın önünü süpürün... ayrıca, fenerbahçe taraftarının rüştü transferinde gösterdikleri tepkide taklit ettiği kulüptür...
geçen yıl, biz tepki gösterdik... tümer kaptan olduğu için, sözlerinin altında kaldığı için tepki gösterdik... o dönem bizlere kıskanç gözüyle bakan taraftarda, aslında hiç ihtiyaçları olmayan -keza; beşiktaş'ın da ihtiyacı yoktur ama angut yönetim sayesinde alındı anuna goyim- rüştü'nün imza atması tepki yaratmıştır... her ne kadar pazubant taşımasa da kaptandır rüştü... idoldür... işte fenerbahçe taraftarının haklı tepkisi bunadır... ama tümer'e olan tepkiyle dalga geçen zihniyet, rüştü'nün "profesyonel" imzasına tek kelime laf etmemesi lazım...
aşktır.. üç hece sekiz harf sadece beşiktaşk'tır..
hem de maçlarına gidebilmek için üniversite tercihleri ist.da ve hatta avrupa yakasında yapılmak istenen aşktır. *
yakında ülker in fenerbahçe basket takımına olduğu gibi fenerbaçe nin sponsor olacağı 104 yıllık çakma takım. kafasını fenerli futbolcu almayla bozmuş tüpçü bir başkana sahip, bu futbolcuların hangileri yararlı oldu ki şimdi aldıkların yararlı olacak sorusunun sorulması gereken kulüp.
transfer politikası ego manyağı bir tüpçü ve bir galerici tarafından belirlenen takım. ihtiyaç duyulan transferler değil de sadece rakip takımlara endeksli bir hava hakimdir transfer sezonunda. mesela fenerbahçe roberto carlos'u aldı, biz de en azından helguera'yı alalım gibilerinden...
kelepir futbolcu alma yarışında birincilik bayrağını her zaman elinde taşıyan takımım..rüştü rencber 'i de alması genc yetenmek hakan arikan 'in körelmesine neden olacak bunun farkına varamıyorlar ya yazıklar olsun...hakan 'ı kabzımallaştırmaktan başka ne işe yarayacak bir düşünün bakalım sayın seyirciler???senin transfer politikanın...
"fenerbahçe'de oynadıysan gel" mantığıyla transfer yapan futbol takımı. bu şekilde giderse alex, kezman, roberto carlos'un da bir sonraki durağı olacaktır.
