niye sevildiği diğerlerince anlaşılması mümkün olmayan; hem zaten sevinmek için sevilmeyen. iyi ki var olan ve iyi ki hep var olacak olan. siyah beyaz ölüm yaşam.
aklımda bir tek sen
fikrimde bir tek sen
ne fark eder kartal sen her gün yenilsen?
uğrunda her şeyden öyle vazgeçmişken
nasıl vazgeçerim beşiktaş'ım senden?
farklılık, siyahla beyaz kadar ayrı ama aynı olan... tanım yapmak tarif etmek çok zor bu aşkı...
semt benim değil ama aşk benim size ne dediğim takımım... kara kartalsın kara sevdamsın...
üç hece ve sekiz harf... her zaman ve daima...
(bkz: siyah ulan)
doğum gününü kutladığım aşkların en güzeli. doğum günü şerefine yeni besteyi kendimize armağan ediyorum. tüm beşiktaşk'lıların doğum günü kutlu ola.
Beşiktaş'ım senin için,
Her şeyimden vazgeçerim,
Senin için her zaman her yer de,
Ölüme bile giderim.
Belki gözlerim gözlerim dolacak,
Belki güneşim solacak,
Benim bir tek hayalim var o da,
KARTAL ŞAMPiYON OLACAK
sözlük içinde entry sayısı diğer büyüklere göre az olduğu için küçük görülmeye çalışılan takımımız. bütün beşiktaşlıları entry sayısını artırmaya çağırıyorum.
süleyman seba'nın mirasını serdar bilgili ile koruyabilecekken, yıldırım demirören ile tüketme yoluna gitmiş rakip... baba hakkı'ların dönemini bilmiyoruz, görmedik ama seba'nın beyefendiliğine şahit olduk, insan rakip dahi olsa bir kulübün seba çizgisinden, demirören seviyesine gelmesine üzülüyor açıkcası...
beşiktaş jimnastik kulübü. 1903 yılında istanbul'da kurulmuştur. ilk başkanı şamil osmanoğlu'dur. türkiye'nin ilk spor kulübü olma özelliğini taşır. Amblem'indeki ilk beyaz cizgi 1'i; 3 siyah çizgi 3'ü; ve ikinci beyaz çizgi 1'i simgelemektedir. 6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı'nda liverpool'dan 8 gol yiyerek şampiyonlar ligi tarihine geçmiştir. 8-0 biten maçta beşiktaş'ın yediği goller 19 ve 89.dk Crouch, 32, 53, 56.dk Benayoun, 69.dk Gerrard , 79 ve 81.dk Babel'den gelmiştir.
çocukluğumdan beri, özellikle bir kişinin etkisinde kalmadan kendiliğimden sevip tuttuğum bir takım. geçip giden öğretim yıllarındaki arkadaşlarla aaa nasıl yendik, şampiyonuz bu sene, lay lay lay türünden muhabbetlere girmişliğim de vardır. ancak futbol da diğer sporlar gibi bir oyundu nihayetinde benim için hep. futbol yüzünden küsen, kavga eden koca koca adamlara güldüm hep. hiçbir dönem beşiktaş'ın ilk onbirini sayamadım hiç. oturduğumuz mahallede bizzat bir futbolcudan dayak yemiş bir komşuma üzüldüm sadece bu oyunu bu kadar ciddiye alışına. ama şunu farkettim ki son zamanlarda, futbol kimileri için o kadar da basit bir oyun değil . bir takımın taraftarı olmak başka birileriyle kan bağına sahip olmak gibi düşünüyor kimileri. beşiktaşlıyım dediğiniz anda ise futbol severlerin o baştan sona ya hep ya hiç tavırlarıyla karşılaşmıyorsunuz tuhaf bir şekilde. diğer takım taraftarları birbirlerinden neredeyse nefret ederken, beşiktaş taraftarı olmak mahallenin hep sevilen çocuğu olmak gibi birşey gördüğüm kadarıyla.
süleyman hurmaya bestelenmiş mütiş bir şarkısı vardır:
haydi bastır şanlı kartalım
süleyman hurmaya koyalım
adınla şanınla sen yürü
arkanda taraftarın gücü
semtimiz erkekler semti,aşık eder herkesi
üzerimden eksilmesin bayrağımın gölgesi
işte biz kötü günde hep omuz omuzayız
övünmek gibi olmasın, biz beşiktaşlıyız.